Translation of "Uzakta" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Uzakta" in a sentence and their japanese translations:

Uzakta mıydın?

何処か行ってた?

Ailem uzakta.

- 私の家族は遠くにいます。
- 私の家族は遠くに住んでいます。

Hâlâ çok uzakta.

まだまだ遠いな

Baban şimdi uzakta.

父は今不在です。

Uzakta arazi gördüm.

遠くに陸が見えた。

O evden uzakta.

家にはいない。

Babam evden uzakta.

父は不在です。

Uzakta duman gördük.

私達は遠方に煙をみた。

Çok uzakta yaşıyorum.

- 遥か遠くに住んでいます。
- ずっと向こうの方に住んでるよ。

Enkaz hâlâ çok uzakta.

残がいはまだまだ先だ

Uzakta bir kasaba gördüm.

遠方に街が見えた。

Uzakta bir ev gördüm.

遠くの家が見えた。

Uzakta bir ışık gördüm.

遠くに灯火が見えた。

Uzakta bir ada gördük.

遠くに島が見えた。

Uzakta bir kuş gördük.

遠くに鳥が見えた。

Uzakta bir kulübe gördük.

遠くに小屋が見えた。

Uzakta kaplanların kükrediğini duyduk.

遠くで虎がほえているのを耳にした。

İstasyona ne kadar uzakta?

- 駅まではどのくらいありますか。
- 駅までどのくらいの距離がありますか。
- 駅までどのくらいありますか。
- 駅までの距離はどれだけありますか?

Ev iki mil uzakta.

その家は2マイル向こうにある。

Uzakta bir gemi görebiliyorum.

ずっと遠くに船が見える。

Doğduğu yerden uzakta yaşıyor.

彼は故郷から遠く離れて住んでいる。

Uzakta gök gürlediğini duydum.

遠くで雷が鳴ったのが聞こえた。

O benden uzakta oturdu.

彼は私距離をおいて座った。

Uzakta bir gemi gördük.

私達は遠くに船を見つけた。

Okulun buradan uzakta mı?

あなたの学校はここから遠いですか。

Buradan uzakta mı hala?

まだここからは遠いですか?

Her zaman uzakta bir şey.

いつも離れたところにあります

Noel sadece bir hafta uzakta.

あと1週間すればクリスマスだ。

Tesadüfen arkadaşımın uzakta yürüdüğünü gördüm.

偶然、はるかかなたを友人が歩いているのが見えた。

Kıyıdan uzakta bazı botlar görüyorum.

岸から遠く離れたところに何せきか船が見える。

Ailem bir haftalığına uzakta olacak.

家族で一週間留守にします。

Yatılı öğrenciler şimdi uzakta tatilde.

下宿生たちは今休暇で不在です。

Uzakta bir ışık gördüğümüzde rahatladık.

遠方に明かりが見えたとき私たちはほっとする思いだった。

Biz uzakta bir kale gördük.

- 遠方に城が見えた。
- 遠くの方に城が見えた。

Uzakta küçük bir ışık gördük.

遠方に小さな明かりが見えた。

Uzakta loş bir ışık gördük.

遠くにぼんやりした明かりが見えた。

Biz uzakta silah sesleri duyduk.

遠くで銃声がした。

Uzakta bir silahın patladığını duydum.

- 彼らは遠くで銃が発砲されるのを聞いた。
- 遠くで銃の発射される音が聞こえた。

Uzakta bir yıldırım parlaması gördüm.

はるか遠方に稲妻が走るのが見えた。

O, otelden çok uzakta değildir.

それはホテルから遠くありません。

O, uzakta bir ışık gördü.

- 彼は遠くに明かりを見た。
- 彼はずっとはなれたところにあかりを見た。

O uzun süre uzakta olmayacak.

彼は、長くは、留守にしないでしょう。

- O, uzakta tatildedir.
- O tatilde.

彼は休暇をとって休んでいる。

Ben uzakta bir ışık gördüm.

- 遠くに明かりが見えた。
- はるか遠くに明かりが見えた。

Uzakta bir köpeğin havladığını duydum.

- 犬が遠くで吠えているのが聞こえた。
- 遠いところで犬が吠えているのが聞こえた。

Paris'e elli kilometre uzakta bulunuyor.

パリまで50キロです。

Uzakta beyaz bir gemi gördük.

白い船が遠くに見えた。

Üniversitede uzakta iki çocuğum var.

私には大学生の子供が二人いますが、どちらも家を離れています。

Biz birbirimizden kilometrelerce uzakta yaşıyoruz.

私たちは互いに何マイルも離れたところで住んでいる。

Ben uzakta bir kulübe gördüm.

遠くに小屋が見えた。

Biz uzakta bir ışık gördük.

ずっと遠くに明かりが見えた。

Kütüphane buradan ne kadar uzakta?

ここから図書館までどれくらいありますか。

O benim evimden uzakta yaşar.

彼は私の家から遠く離れた所に住んでいます。

Tom buradan çok uzakta yaşamıyor.

トムの住んでいる所はここから遠くない。

Onun evi buradan uzakta değil.

彼の家はここから遠くない。

Geçen gece uzakta köpek sesleri duydum.

昨夜犬の遠吠えが聞こえた。

Senin evin parka ne kadar uzakta?

君の家から公園までどの位離れていますか。

Okul yaklaşık bir mil uzakta duruyor.

学校はおよそ1マイルほど離れたところに立っている。

Uzakta hareket eden bir şey vardı.

遠くに何か動いているものがあった。

O, New York'a ne kadar uzakta?

- ニューヨークまでどのくらい遠いですか。
- ニューヨークまでどれくらいの距離があるの?

Biz muhtemelen birkaç gün uzakta olacağız.

おそらくわれわれは数日留守をするでしょう。

- Boston uzakta mı?
- Boston uzak mı?

ボストンは遠いんですか?

En yakın istasyondan millerce uzakta yaşıyorum.

最寄りの駅から遠く離れた所にすんでいる。

Bu resimler uzakta daha iyi görünüyor.

これらの絵は少し離れて見た方がいい。

O, uzakta bir köpek havlaması duydu.

彼女は遠くで犬が吠えているのを耳にした。

Sıcak dolayısıyla uzakta parlayan bir yansıma görebilirsiniz.

熱で揺らめいて 遠くに反射が見え―

Benden en fazla 12 durak uzakta olsun.

うちから12駅以内に住んでる人 でした

Bir dahaki benzin istasyonu kaç mil uzakta?

次のガソリンスタンドまで何マイルですか。

Hafta sonu sık sık evden uzakta kalır.

彼は週末によく家を空ける。

Komşusu, o uzakta iken çocukların bakımını üslenecek.

彼の隣人が彼女の留守の間子供たちの世話をするだろう。

Kim gelirse gelsin, evden uzakta olduğumu söyle.

誰が来ても私は留守だと言いなさい。

Ben iş yerimden bir saat uzakta yaşıyorum.

私は職場から1時間の所に住んでいる。

Çok uzakta olduğu için ona özür dilemelisin.

君は疎のことについて彼女に謝るべきだ。

El bombası askerlerden beş metre uzakta patladı.

兵士から5メートル離れてグレネードが爆発した。

Tom Himalayalarda uzakta basit bir hayat yaşıyor.

トムはヒマラヤの奥地で質素な暮らしをしている。

Postane buradan en az beş kilometre uzakta.

- ここから郵便局はゆうに5キロあります。
- ここから郵便局まではゆうに5キロあります。

Bir topluluk hâlinde ağaçlarda ve avcılardan uzakta yaşarlar.

枝の上で暮(く)らし― 捕食動物(ほしょくどうぶつ)をさけてる

Ailem uzakta bir yolculuğa çıktı ve evde yalnızım.

両親が旅に出ていて、私は家に一人だ。

Buradan çok uzakta olmayan iyi bir restoran var.

ここから遠くない場所にいいレストランがあります。

Sen uzakta tatilde bir soyguncu zorla evine girdi.

お宅が休暇で出かけている間に、泥棒が入りました。

Onlar tatil için uzakta iken, komşuları köpeğe baktı.

- あの人たちが休暇で留守にしている間、隣の人たちが犬の面倒をみてやった。
- 彼らが休暇で不在の間、近所の人たちが犬の世話をしてあげた。

O, uzakta kürek çeken bir teknenin görüntüsünü gördü.

彼女は遠くにボートを見つけた。

Yavruları üç kilometre uzakta. Büyük erkek de hâlâ bölgede.

‎子供たちは3キロ先 ‎大きなオスが ‎まだ近くにいる

Bunu aştıktan sonra, hâlâ kilometrelerce uzakta olduğunu fark ediyorsunuz.

近づくと― まだずっと先だと分かる

Çocuklarınız uzakta olduğu için, bir sürü boş zamanınız olmalı.

子供が手を離れたのだから、自由な時間がたくさんあるでしょう。

Bütün yolu sadece onun evden uzakta olduğunu anlamak için yürüdüm.

はるばる彼女に会いに行ったが、家にいないことがわかった。

Yakında yaşayan bir yabancı uzakta yaşayan bir akrabadan daha iyidir.

- 遠くの親戚より近くの他人。
- 遠い親戚より近くの他人。

- Lütfen doğrudan güneş ışığından uzakta, serin ve kuru bir yerde saklayın.
- Lütfen direkt güneş ışığından uzakta, serin ve kuru bir yerde saklayınız.

直射日光・高温多湿を避けて保存してください。

Burada olduğunu sanıyordum ama buraya gelince de daha uzakta gibi görünüyor.

ここだと思ってた でも到着すると もっと先になってるんだ

Ebeveynler çocuklarından uzakta olduklarında, onların güvenliği veya refahı konusunda yapabilecekleri bir şey yoktur.

子供が親から遠く離れていたら、彼らの安全や幸福に関して親がしてやれることはない。

Sonraki geri çekilme sırasında Ney, Wellington'un birliklerini uzakta tutan bir dizi artçı koruma eylemiyle

その後の撤退中に、ネイは再び彼の素晴らしい戦術スキルを発揮し、

Yoldan uzakta bulunan annesi ile birlikte, Duke şirketinden zimmetine para geçirme planına devam edebildi.

母親がいなくなったので、ヂュークは会社からお金を横領する計画をすすめた。

Onun için açlık gerçeklikten çok uzakta bir kavramdı. Zira her zaman yeterince yiyeceği vardı.

空腹は彼にとって現実とはかけ離れた概念だった。いつだって十分に食べ物があったからである。

- O adam biraz uzak duruyordu, ama o Tom'un bağırdığını duyunca döndü.
- O adam biraz uzakta duruyordu fakat Tom'un bağırdığını duyunca geri döndü.

その男は少し離れたところに立っていたが、トムの大声に振り向いた。