Translation of "Ailem" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Ailem" in a sentence and their japanese translations:

- Benim bir ailem var.
- Benim ailem var.
- Ailem var.

私には家族がいます。

Ailem küçük.

私のうちは小人数です。

Ailem uzakta.

- 私の家族は遠くにいます。
- 私の家族は遠くに住んでいます。

- Benim bir ailem var.
- Benim ailem var.

私には家族がいます。

Ailem acı çekiyordu.

‎家族も苦しんだ

Benim ailem Malezyalı.

私の家族はマレーシアからです。

Ailem onu seviyor.

私の両親ってね、彼女のことが大好きなの。

Ailem oldukça iyidir.

私の両親は二人ともとても元気です。

Ailem İngiltere kökenlidir.

私の家族はイギリス出身です。

Öncelikle ailem ve arkadaşlarım.

1つ目は 家族と友だちです

O benim ailem için.

それは私の家族へのものです。

Bütün ailem tarafından sevilirim.

私は家族のみなに愛されています。

Ailem kariyerimden önce gelir.

僕は仕事より家庭の方が大事だ。

Ailem hakkında konuşmayı durdurun.

俺の家族の話はやめろ。

Bakacak bir ailem yok.

私には扶養家族はいません。

Ailem çok büyük değildir.

私の家族はそれほど大家族ではない。

Ailem köpeği çok sevdi.

私の家族はその犬がとても好きでした。

Bütün ailem çok iyi.

家族一同元気です。

Ailem tümü erken kalkar.

- 私の家族は全員、早起きだ。
- 私の家族はみんな早起きだ。
- 私の家族はみんな早起きです。
- うちの家族はみな早起きだ。

Ailem beni evden kovdu.

私の両親は私を家から追い出してしまいました。

Ailem bir gazeteye abonedir.

うちは新聞を購読しています。

Ailem peynir ve yoğurt üretirdi.

家族でチーズや ヨーグルトを作っていて

Tüm ailem palindromik isimlere sahip.

うちの家族は 全員名前が回文なんです

Ailem bir erkek çocuk istemişti,

家族はその柱となるよう育つ

Ama ailem bunu yapmayı bilmiyordu.

でも私の家族は そうすることに 考えが及びませんでした

Ailem bir haftalığına uzakta olacak.

家族で一週間留守にします。

Ailem olmasa, çok fazla çalışmam.

もし私に家族がいなければ、、こんなに一生懸命に働かないでしょう。

Ben ölürsem, ailem ne yapar?

もし私が死んだら、私の家族は何をするのだろう。

Onlar benim gerçek ailem değil.

両親は本当の親ではありません。

Başarısız olursam ailem ne der?

万一失敗したら両親はどう言うだろう。

Ailem her yıl İtalya'ya gider.

私の家族は毎年イタリアに行きます。

Ailem yirmi yıldır burada yaşıyor.

私の家族はここに20年間住んでいます。

Ailem 20 yıldır burada yaşıyor.

私の家族はここに20年間住んでいます。

Tüm arkadaşlarım ve ailem öldü.

友達も家族も皆死んでしまっています。

Benim ailem büyük bir ailedir.

- 私の家族は大勢です。
- 私の家族は大家族である。
- 私の家は大家族だ。
- 私に家族は大勢です。

Ailem bir mahalle derneğine üye.

家は町内会に所属している。

Benim büyük bir ailem var.

私の家族は大人数だ。

Ailem benim üniversiteye girmemi umuyor.

両親は私がその大学に入学することを期待している。

Ailem o kadar büyük değildir.

私の家族はそれほど大家族ではない。

- Evlendiğimizde ailem bana bir ev verdi.
- Evlendiğimizde ailem bize bir ev verdi.

結婚したとき、両親が家をくれました。

- Ailem öyle büyük bir aile değildir.
- Benim ailem öyle büyük bir aile değildir.

私の家族はそれほど大家族ではない。

Eğer ailem olmasaydı, bu işi bırakırdım.

家族がいなければ、私はこの仕事を辞めるだろう。

Ailem bana göre işimden daha önemli.

僕は仕事より家庭の方が大事だ。

Evlendiğimizde ailem bana bir ev verdi.

結婚したとき、両親が家をくれました。

Ailem tek başıma gitmeme izin vermedi.

親は、私が一人で行くことを許さなかった。

Kız kardeşimden başka, ailem televizyon izlemez.

妹は別として、私の家族はテレビを見ません。

Geçimini sağlayacak büyük bir ailem var.

私は大家族を養っています。

Ailem beni uğurlamak için havalanına geldi.

両親は空港まで私を見送ってくれた。

Benim ailem kız arkadaşıma çok düşkündü.

私の家族は彼女の事が大好きでした。

Ailem her kış kayak yapmaya gider.

- うちは家族で毎年冬スキーに行きます。
- 私の家族は毎年冬になるとスキーに行きます。

Benim ailem o kadar büyük değildir.

私の家族はそれほど大家族ではない。

Ailem için tatilimden vazgeçmeye razı oldum.

私は家族のために休日を返上することに同意した。

Fakat ailem, arkadaşlarım ve meydan okumalar dışında

家族や友だち 挑戦すること以外にも

Ağırladığım ailem bana sık sık öğüt verir.

ホストファミリーはよく助言してくれます。

Ailem beni onların düşünme biçimine dönüştürmeye çalıştı.

両親が私を自分たちの考え方に変えようとしていた。

Ben ailem için yiyecek ve giyecekler sağlayabilirim.

私は家族に食べ物や洋服を用意してあげることができる。

Ailem gelecek cumartesi Yeni Zelanda'ya hareket edecek.

私の両親は今度の土曜日ニュージーランドへ出発する。

Ailem bana yaşlılara saygı göstermemiz gerektiğini söyledi.

両親は私に老人を敬うように言った。

Benim ailem; kız kardeşim, babam ve annemdir.

父と母と妹がいます。

Ailem annem, babam ve kız kardeşimden oluşur.

父と母と妹がいます。

Kalabalıki ailem bana sıcak bir karşılama yaptı.

私のホストファミリーは私に心からの歓迎をしてくれた。

Ailem uzakta bir yolculuğa çıktı ve evde yalnızım.

両親が旅に出ていて、私は家に一人だ。

Seninle evlenmek istiyorum ama ailem bana izin vermeyecek.

君とはぜひとも結婚したいのだけれど、家族がそうさせてくれないんだ。

Ailem derhal geri gelmem için bana telgraf çekti.

両親からすぐに帰れと電報が来た。

Ailem hala çalışıyor, bu nedenle Teksas'a hemen gidemem.

家族がまだ仕事してるから、すぐにはテキサスに行けないんだ。

Benim ailem, babam, annem ve küçük kız kardeşimden oluşmaktadır.

父と母と妹がいます。

Ailem, benim büyük büyükbabamın zamanında Tokyo'da yaşamak için geldi.

曾祖父の代から東京に住んでいます。

Ailem hala çalışıyor bu nedenle onlar Teksas'a hemen gidemezler.

家族がまだ仕事してるから、すぐにはテキサスに行けないんだ。

Geçen pazar ailem pandaları görmek için hayvanat bahçesine gitti.

先週の日曜日に私の家族はパンダを見に動物園に行った。

Keşke ailem geceleri daha fazla kalmam için izin verse.

- うちの親、今夜は夜更かしさせてくれるといいのになぁ。
- お父さんとお母さん、今夜は夜更かしさせてくれたらなぁ。

Ailem aptal şeyler hakkında tartışmayı sürdürüyor. Bu çok can sıkıcı!

両親がくだらないことで言い争っていて、とてもいらいらするよ。

Arkadaşlarım her zaman benim sakin olduğumu söyler fakat ailem her zaman can sıkıcı olduğumu söyler.

友達はいつも僕のこととても落ち着いてるって言うけれど、家族にはいつもいらいらしているって言われるんだ。