Translation of "Saatlik" in Japanese

Saatlik ücretin ne kadar?

時給はいくら？

İstasyon bir saatlik yürüyüş mesafesinde.

駅まで歩いて１時間かかります。

Saatlik olarak bir tekne kiralayabilirsiniz.

ボートを時間単位で借りられる。

Biz saatlik bir tekne kiraladık.

私たちは時間ぎめでボートを借りた。

Bir saatlik yol bizi havaalanına getirdi.

一時間車に乗って私達は空港に着きました。

Araba, yarım saatlik sürüşten sonra bozuldu.

３０分走った後でその車は動かなくなった。

Birkaç saatlik uyku sana iyi gelecektir.

少し仮眠をとるといいですよ。

İstasyondan yaklaşık bir saatlik mesafede oturuyorum.

私は駅から一時間のところに住んでいる。

Her gün iki saatlik egzersiz yaparım.

私は毎日２時間の運動をする。

12 saatlik zorlu bir doğumun henüz başındaydı.

12時間にわたって とても苦しい 陣痛に耐えていました

Her sekiz saatlik vardiyada yeni biri geliyor.

８時間のシフトごとに 別の誰かがやって来ます

On iki saatlik yolculuk beni çok yordu.

十二時間の旅行は私をへとへとにした。

İki saatlik tartışmadan sonra bir anlaşmaya vardık.

我々は２時間の討議の後に合意に達した。

Yaklaşık bir saatlik yürüyüş bizi göle getirdi.

約１時間歩くと私たちは湖の所に来た。

Yedi ve dokuz saatlik bu referans noktasını kullanarak,

大規模な疫学研究から 分かってきたのは

Beş saatlik gezi yüzünden elimizi kaldıracak halimiz kalmadı.

私たちは５時間の旅でぐったりしてしまった。

Yaklaşık yarım saatlik bir konuşmadan daha bir ay sonra

30分程話しました そして１か月後

Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık.

６時間登って、ついに山頂に到達することに成功した。

Ben okula gitmeden önce bir saatlik koşuya vakit ayırdım.

私は学校に行く前に一時間ジョギングに当てています。

Kurtarıcılar, on saatlik bir kuşatmada yara alan altıncı kişi olan

また麻酔の矢が放たれ ゴビは運び出されます

Biraz kestirmek için uzandım ve iki saatlik bir uykuya daldım.

ちょっと横になって、２時間も寝てしまった。

Ben bir saatlik süre içinde bu görevi bitirebileceğime bahse girerim.

その仕事は一時間で終わるだろう。

- Bir insanın gecede sadece iki saatlik bir uyku ile yaşayıp yaşayamayacağını merak ediyorum.
- Bir gecede sadece iki saatlik uykuyla bir insanın yaşayabilip yaşayamayacağını merak ediyorum.

一晩にたった２時間寝るだけで、人間は生きていけるのかしら。

Bizim on ikiden bire kadar öğle yemeği için bir saatlik bir molamız var.

- 昼食のため１２時から１時まで１時間の休みがある。
- 12時から1時まで、1時間の昼休みがある。

George, son zamanlarda üç saatlik mücadeleden sonra yakaladığı 30 paundluk bir levreği tanımlıyordu.

ジョージは、最近３時間の格闘の末に釣った、重さ３０ポンドのバスの話をしていた。

- Bob çimleri biçmek için saat başına üç dolar istedi.
- Bob saati 3 dolara çimleri biçti.
- Bob çim biçmek için saatlik 3 dolar talep etti.

ボブは芝刈りに１時間３ドルを請求した。