Translation of "Bozuldu" in Japanese

0.018 sec.

Examples of using "Bozuldu" in a sentence and their japanese translations:

Buzdolabımız bozuldu.

- うちの冷蔵庫は故障している。
- うちの冷蔵庫が故障している。

Televizyonum bozuldu.

テレビが故障した。

Araba bozuldu.

- 車が壊れていた。
- その車は故障した。

Saat bozuldu.

その時計は故障した。

Saatim bozuldu.

- 私の時計は狂っている。
- 私の腕時計さ、壊れてるんだ。

Bilgisayar bozuldu.

コンピューターが故障したんです。

İletişimler bozuldu.

通信手段が機能しなくなった。

Telefonum bozuldu.

私の電話は壊れていました。

Dün bilgisayarım bozuldu.

昨日は、私のコンピューターが故障していたのです。

Siyasetçilerimizin ahlakı bozuldu.

わが国の政治家の道徳は腐敗した。

Motor yine bozuldu.

またエンジンが故障した。

Bütün yumurtaları bozuldu.

卵が皆腐ってしまった。

Bütün planlarımız bozuldu.

私達の計画はことごとく失敗した。

Arabam yolda bozuldu.

- 途中で私の車が故障した。
- 私の車は途中で故障した。

Telefon tekrar bozuldu.

電話はまた故障していた。

Motosikletim yolda bozuldu.

私のオートバイは途中で故障した。

Bu muzlar bozuldu.

このバナナは悪くなった。

Eyvah!! Bilgisayarım bozuldu!

あ〜!!パソコンが壊れた!

Oraya gelirken arabamız bozuldu.

車はそこに行く途中で故障した。

"Ne oldu?" "Araba bozuldu."

「どうしたんだ」「車が故障したんだ」

Onun planı sonunda bozuldu.

彼の計画は結局はうまくいかなかった。

Arabanın motoru yolda bozuldu.

途中で車のエンジンが故障した。

Onun arabası yolda bozuldu.

彼女の自動車は途中で動かなくなった。

Arabamız caddenin ortasında bozuldu.

私達の車は通りの真ん中で故障した。

Araba havalimanına giderken bozuldu.

車が空港へ行く途中で動かなくなった。

Arabası işe giderken bozuldu.

彼の車は会社への途上で、故障した。

Benim radyo tekrar bozuldu.

私のラジオはまた故障した。

Benim cep telefonum bozuldu.

私の携帯、壊れてるの。

Araba gitti ve bozuldu.

車がエンコしてしまいました。

Ambulans caddenin ortasında bozuldu.

通りの真ん中で救急車が故障した。

Ama kurtulamadıklarında kırıldılar, moralleri bozuldu

それでもまだ自由が訪れないと 落胆と失望の内に

Bizim araba dün gece bozuldu.

ゆうべうちの車が故障した。

Otobüs köprünün bir ucunda bozuldu.

バスが橋のたもとで動かなくなった。

Ondan ödünç aldığım motosiklet bozuldu.

彼から借りたオートバイが故障した。

Ambulans yoğun bir caddenin ortasında bozuldu.

救急車がにぎやかな大通りの真ん中で故障した。

Onun sağlığı fazla çalışmadan dolayı bozuldu.

過労のため彼は健康を害してしまった。

Araba, yarım saatlik sürüşten sonra bozuldu.

30分走った後でその車は動かなくなった。

Yürüyüşümüz yağmur ve rüzgar tarafından bozuldu.

風やら雨やらで、我々の散歩は台無しだった。

Benim cep telefonu şarj cihazım bozuldu.

携帯の充電器が壊れた。

- Ampul bozuldu.
- Ampul bitti.
- Ampul yandı.

電球が切れた。

İki büyük medeniyet yavaş yavaş bozuldu.

二大文明はゆっくりと衰退した。

Araba bozuldu, bu nedenle yürümek zorunda kaldık.

車が故障したので、歩かねばならなかった。

Araba bozuldu, bu yüzden yürümek zorunda kaldılar.

車が壊れたので歩かねばならなかった。

Televizyonum bozuldu, bu yüzden onu tamire götürmeliyim.

テレビが壊れたので修理に持って行かなければならなかった。

Büyü bozuldu ve domuz, bir adama dönüştü.

呪文が解けて豚は人間になった。

Geceleyin artık müzik dinleyemiyorum çünkü kulaklığım bozuldu.

ヘッドホンが壊れたので夜音楽を聴けなくなった。

Otobüs yolda bozuldu, bu yüzden okula koştum.

途中でバスが故障したので、学校へ走っていった。

Televizyonum bozuldu. O yüzden tamire götürmek zorunda kaldım.

テレビが壊れたので修理に持って行かなければならなかった。

Saatim bozuldu, bu yüzden yeni bir tane istiyorum.

時計が故障してしまったので、新品が欲しい。

Arabam bozuldu, bu yüzden bir otobüse binmek zorunda kaldım.

- 車が故障したので、バスに乗らざるをえなかった。
- 車が壊れたのでバスにならざるをえなかった。

Arabam bu sabah bozuldu ve cuma gününe kadar tamir edilmeyecek.

今朝車がこわれて、金曜日まで修理がかかるんです。

Tayfun nedeniyle, tren tarifesi bozuldu ve tüm trenler tıka basa doluydu.

台風の影響でダイヤが乱れ、どの電車もすし詰め状態だった。

Otobüs durağında,insanlar düzgün bir şekilde sırada beklediler.Filhakika otobüs durur durmaz sıra bozuldu.

そのバス停で人々は整列して待っていたが、バスが止まるとすぐにその列は崩れた。