Translation of "Sıradan" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Sıradan" in a sentence and their japanese translations:

Sıradan işlerle tanıştılar.

彼らはそのしきたりがわかるようになった。

Sıradan dünyaya geri dönüyoruz.

私たちは普通の世界に戻ります

O sıradan bir partiydi.

月並みのパーティーだったよ。

Hiçbir zaman sıradan vakaları paylaşmayız.

私達はごく普通の話は共有しないものです

O, sıradan bir fırtına değildi.

それはとても並の嵐ではなかった。

O sıradan bir adam değil.

あいつはただ者ではない。

O, sadece sıradan bir kişidir.

- 彼はまったく平凡な男だ。
- 全くありふれた人間にすぎない。

O sıradan bir şarkıcı değildir.

彼女はけっして並みの歌手ではない。

O sadece sıradan bir insan.

- 彼は普通の人間です。
- 彼は単なる普通の人です。
- 彼はただの凡人です。
- 彼は平凡な男性です。

O sadece sıradan bir öğrencidir.

彼はごく普通の学生です。

Çok sıradan bir hayat sürüyoruz.

私達はごくありふれた生活を送っている。

Koko sıradan bir goril değil.

ココは普通のゴリラではない。

O sıradan bir öğrenci değil.

彼女は決して平凡な生徒ではない。

Popüler olmak için sıradan olmalısın.

人気者になるためには、凡庸でなくてはならない。

Bu sıradan bir yetenek değildir.

これは並の能力ではない。

Ayrıca kurşun kalem sıradan bir kullanıcının

つくづく思うのは 鉛筆って

Korunan değer sıradan bir değer değildir.

「保護価値」 は単なる価値ではありません

Sıradan Rusların çoğu, Çar ve ailesi.

殆どの一般のロシア人はまだ皇帝と その家族を支持していた

Sıradan bir uyarı birine zarar verebilir.

何気なく言った言葉も誰かを傷つけることがある。

Ben sadece sıradan bir ofis çalışanıyım.

私はしがないサラリーマンです。

Kalabalık caddede sıradan bir toplantı yaptık.

私たちは混雑した通りで偶然出会った。

Benim sıradan insanlara hiç ilgim yok.

ただの人間には興味ありません。

O, sadece sıradan bir büro çalışanıdır.

彼は普通のサラリーマンだ。

- Hem onlar hem de siz sıradan insanlarsınız.
- Sizin yanınız sıra, onlar da sıradan insanlar.

あなた方ばかりでなく彼らも普通の人々だ。

Bugün size anlattığım hikâyeler sıradan örnekler değil.

本日 私が話したことは 稀な事例ではありません

Sağlık sistemine sahip olamamanın sıradan insanların hayatını

人生を台無しに されてしまう人々を

Ucuz bir restoranda sıradan bir akşam yemeği yedik.

その安いレストランで、とても食事とはいえないような食事をとった。

Beni sadece sıradan bir insan gibi düşünmeyi bırak.

私のことを凡人だと思うのはやめて!

Onun sıradan bir adam olduğunu bir bakışta anladım.

- 私はひとめ見て彼は平凡な男であると知りました。
- 彼が平凡な男性であることは一目でわかった。

Onun gücü, sıradan bir insanınkinden çok daha büyüktür.

彼は普通の人より遥かに力が強い。

Vücudumuzun bilgeliği. Tükürük sürekli sahip olduğumuz sıradan bir şey

我々の体にある 平凡なものが―

Bazı insanlar tüm bunların sıradan bir mesele olduğunu düşünüyor.

こういったことを全て 些細なことだと感じる人もいます

Aynı şekilde, sıradan insanların böylesine lüks malları satın almaya parasal güçleri yetemez.

実際のところ、普通の人々にそんな贅沢品を購入する余裕はない。

- Beni "normal" bir insan gibi görmeyi bırak artık!
- Bana sıradan bir insan gibi davranma.

私のことを凡人だと思うのはやめて!

Olgun insanlar fikirler hakkında konuşur, aydınlar gerçekler hakkında, ve sıradan insanlar da ne yedikleri hakkında konuşurlar.

賢者は思想を語り知識人は事実を語る。凡人が語るのは食べ物だ。