Translation of "Söyleyecek" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Söyleyecek" in a sentence and their japanese translations:

Tom'a söyleyecek misin?

トムには話すつもり?

Şarkı söyleyecek misin?

あなたは歌うつもりですか。

Tom, Mary'ye söyleyecek.

トムがメアリーに話すよ。

Burada şarkı söyleyecek misin?

君はここで歌うつもりですか。

Söyleyecek çok şeyim var.

言いたいこといっぱいある。

Söyleyecek bir şey düşünemedim.

- 私は何も言うことを思いつかなかった。
- 言うべき言葉が何も思い付かなかったんだ。

Söyleyecek hiçbir şeyim yok.

私には何も言うことがありません。

Jane şarkı söyleyecek mi?

ジェーンは歌うでしょうか。

Onu söyleyecek cesareti vardı.

彼女は勇敢にもその事をはっきり言った。

Tümüyle, söyleyecek hiçbir şeyim yok.

全くもって 話すことなどありません

Keşke söyleyecek bir şey düşünebilsem.

気の利いたことが言いたいけれどいえないなあ。

Kendin için söyleyecek neyin var?

何か弁解する事があるか。

Söyleyecek daha fazla şeyim yok.

- もはや言うことはない。
- もうこれ以上言うことはないよ。

O yalan söyleyecek son kişidir.

- 彼は決して嘘をつくような男ではない。
- 彼は決してうそをつくような人ではない。
- 彼は決してうそはつかない人だ。
- 彼は決してうそなどつく人ではない。

O, yalan söyleyecek son kişidir.

彼は決してうそをつかない人です。

Kimsenin söyleyecek bir şeyi yoktu.

誰もそれ以上言わなかった。

Söyleyecek hiçbir şeyin yok mu?

何も言うことはないの?

Söyleyecek özel bir şeyim yok.

- 私は特に言うことはない。
- 特に何も言うことはありません。

Ona gerçeği söyleyecek cesaretim yoktu.

私にはとてもかれに事実を伝える勇気はなかった。

Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.

彼には何も言いたくない。

Söyleyecek başka bir şeyim yok.

これ以上言うことは何もない。

Sana söyleyecek çok şeyim var.

- お話したいことが色々あります。
- 話したいことがたくさんあるんだよ。

Söyleyecek bir şeyin var mı?

- 何か言うことはありますか。
- あなたは何か意見がありますか。

- O konuda söyleyecek herhangi bir şeyim yok.
- O konuda söyleyecek lafım yok.

- その問題については何もいうことがありません。
- その件に関して、私は何も言うことはありません。
- その件に関して、私の方からは特にお伝えすることはありません。

Hemşire onu nasıl yapacağını sana söyleyecek.

看護婦がやり方を説明します。

Bana onu neden sevdiğini söyleyecek misin?

どうして彼女が好きなのか話してくれませんか。

O, söyleyecek münasip bir şey değil.

それは語弊がある。

İnsanlar söyleyecek bir şeyi olmadan konuşurlar.

人々は話すことなくしゃべる。

Bana söyleyecek biraz acil haberi vardı.

彼には僕に話したい緊急の知らせがあった。

Söyleyecek başka bir şeyin var mı?

何かこれ以上言うことがありますか。

Onun aleyhinde söyleyecek bir şeyim yok.

わたしはそれについて何も反対することはありません。

Bildiğim kadarıyla, söyleyecek bir şeyim yok.

私に関する限り申し上げることはありません。

Söyleyecek bir şeyin varsa, sadece söyle.

言いたいことがあるならはっきり言ってよ。

Bana söyleyecek misin yoksa söylemeyecek misin?

私に話す気あるの?それともないの?

Bu konuda söyleyecek hiçbir şeyim yok.

- この点については何も言うことはありません。
- この点では何も言うことはない。

Sana söyleyecek iyi bir şeyim var.

あなたにお話しするよいことがあります。

Şimdi söyleyecek özel bir şeyim yok.

- 私は今話したいことは特にない。
- 今は特に言うことはないよ。

Söyleyecek çok şeyimin olmadığı bir gündü.

どうということのない1日だった。

Tom'un Mary'ye gerçeği söyleyecek cesareti yoktu.

トムさんはメアリーさんに本当のことを言う勇気がなかったです。

Öyle şeyler söyleyecek kadar ileri gitmem.

まさかそんなことまで言う気はない。

Ve onu çok sevdiğimi söyleyecek şansım olmamıştı.

大切に想っていると 伝えたことはありませんでした

Bir konuşmaya girdiğinde söyleyecek bir şeyin olmalı.

会話に参加するためには、何か言うべきことを持っていなければいけない。

Bu arada sana söyleyecek bir şeyim var.

ところで、ちょっと君に話がある。

Sana onun hakkında söyleyecek bir şeyim yok.

その事についてあなたに話すことは何もありません。

Sorun benim ona söyleyecek bir şeyim olmamasıydı.

問題は私が彼に何も言うことがないということだった。

Onun o konuda söyleyecek bir şeyi yoktu.

彼女はそれについて何も言うべき事がなかった。

O başka bir söz söyleyecek kadar yaşamadı.

彼から2度と言葉は聞かれなかった。

Kimsenin daha fazla söyleyecek bir şeyi yoktu.

誰もそれ以上言わなかった。

Onun hakkında söyleyecek daha fazla sözüm yok.

彼も言うことについてもうこれ以上何はありません。

Söyleyecek bir şeyi yoktu, bu yüzden gitti.

彼は言うことがなかったので、行ってしまいました。

- Söyleyecek söz bulamadım.
- Ben ne diyeceğimi şaşırdım.

私は大変当惑し言葉がでなかった。

O konuda söyleyecek herhangi bir şeyim yok.

その問題については何もいうことがありません。

Şu an için söyleyecek bir şeyim yok.

さしあたり君に言う事は無い。

- Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar uzağa gitti.
- Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar ileri gitti.

フレッドは私を嫌っているとまでいった。

Bu nedenle, onun söyleyecek çok az şeyi vardı.

そんなわけで、彼はほとんど言うことがなかった。

Benim o sorunla ilgili söyleyecek hiçbir şeyim yok.

その問題について私は何も言う事がない。

Şaşırtıcı bulabileceğin sana söyleyecek ilginç bir şeyim var.

意外な話があるんだ。

Bu sorun hakkında söyleyecek özellikle bir şeyim yok.

この問題については私が特に述べることがない。

Bu durum hakkında özellikle söyleyecek bir şeyim yok.

この問題については私が特に述べることがない。

- Tom ne diyeceğini bilemiyordu.
- Tom söyleyecek söz bulamıyordu.

トムは言葉に窮した。

Söyleyecek bir şeyi yoktu, bu yüzden o gitti.

彼は言うことがなかったので、行ってしまいました。

Tom'a gitmesini söyleyecek misin yoksa ben mi söylemeliyim?

外すよう、トムに言ってくれる? それとも俺が言わなきゃダメ?

Öğrencilere 20 dolar verip şunu söyleyecek kadar ileri gittiler:

学生に20ドルを渡し こうまで言いました

Her şey hakkında söyleyecek bir şeyin var, değil mi?

- 一言居士。
- 君は何事につけ一言言いたくなる、そうだろ?

O nadiren şarkı söyler ama sanırım bu gece söyleyecek.

彼女は滅多に歌わないが、今夜は歌うと思う。

O nadiren şarkı söyler fakat sanırım bu gece söyleyecek.

彼女は滅多に歌わないが、今夜は歌うと思う。

O, bana bir yalan söyleyecek kadar çok ileri gitti.

彼は私をうそつきだとまで言った。

- Sana söyleyecek bir şeyim var.
- Sana söyleyeceğim bir şey var.

- 話したい事があるんだ。
- ちょっと話があります。
- お話があるのですが。
- あなたに言うべきことがあります。

Söyleyecek bir şeyin varsa hemen söyle ya da sesini kes.

何か言うことがあれば、今言ってくれ。さもなくば黙っていてくれ。

Kimsenin daha fazla söyleyecek bir şeyi olmadığı için toplantı kapatıldı.

誰もそれ以上言わなかったので、閉会した。

Sizden birinin bununla bağlantılı olarak söyleyecek bir şeyi var mı?

これに関連してどなたか発言がありますか。

Çok sayıda öğrenci konuştuğu için, profesörün söyleyecek neyi olduğunu anlamak zordu.

多くの学生がしゃべっていたため、その教授が言わんとすることを聞くのは難しかった。

Sana söyleyecek o kadar çok şey var ki, nereden başlayacağımı bilmiyorum.

話すことが多すぎて、どこから話し始めたらいいか分からない。

- Kelimeler konusunda ne yapacağımı bilmiyorum.
- Ne diyeceğimi bilemiyorum.
- Söyleyecek söz bulamıyorum.

- 何と言ったら良いか分かりません。
- 私は言葉に詰まった。
- 私は言葉を失った。

- İstasyona giden yolu bana söyleyecek misiniz?
- İstasyona giden yolu bana söyler misiniz?

- 駅までの道を教えてくれませんか。
- 駅への道を教えていただけませんか。
- 駅までの道を教えてもらえませんか。

- Ne diyeceğimi bilemiyorum.
- Söyleyecek söz bulamıyorum.
- Nutkum tutuldu.
- Diyecek bir şey bulamıyorum.

あきれてものも言えないよ。

- Daha fazla söyleyecek bir şey yok.
- Söylenecek daha fazla bir şey yok.

これ以上言うことは何もない。

Bana bir fırsat ver. Söyleyecek bir şeyin varsa, surat asmayı bırak ve onu söyle.

何その顔!もういい加減にしてよ!何か文句でもあるの?

Hâlâ bir şikâyetin olduğunu hissediyorum. Eğer söyleyecek bir şeyin varsa, ortaya çık ve söyle.

どうも君は未だ胸に一物もっているような気がする。文句があればはっきり言ってよ。

- Sen bana beni sevdiğini söylediğinde ben küçük dilimi yuttum.
- Sen bana beni sevdiğini söylediğinde dilim tutuldu.
- Sen bana beni sevdiğini söylediğinde söyleyecek söz bulamadım.

あなたに愛してると言われたとき言葉が出なかった。