Translation of "Problemi" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Problemi" in a sentence and their japanese translations:

Problemi belirlersiniz. Problemi araştırırsınız.

問題を定義して探求し

Problemi çözebildim.

私はその問題を解くことができた。

Problemi çözemem.

私はその問題が解けない。

- Problemi çözmek zor.
- Bu problemi çözmek zor.

この問題を解決するのは困難だ。

Bu Amerika'nın problemi.

これは合衆国の問題です

Problemi çözmeye çalış.

試しにその問題を解いてみなさい。

Problemi kolayca hallettim.

その問題を簡単に解いた。

Problemi çözmek zor.

その問題を解くのは難しい。

Problemi çözmem kolaydır.

その問題を解くのは私には簡単だ。

Problemi basit buldum.

- その問題はやってみたら易しいことが分かった。
- その問題はやってみたらやさしいこと分かった。
- その問題はやさしいことがわかった。
- その問題が簡単なことに気づいた。

Uyuşturucu problemi uluslararasıdır.

麻薬汚染の問題は国際的である。

Problemi kendisi çözdü.

彼はその問題を一人で解決した。

Problemi henüz çözemedim.

私はまだその問題が解けない。

Bu problemi çözemiyorum.

この問題は私の手に負えない。

Problemi kolaylıkla çözebildi.

彼女は容易に問題を解くことができた。

İlk yarı, problemi keşfetmek

前半は問題の探求

Bütün problemi anlamak istiyordum.

問題全体を理解したいと 私は思いました

Profesör sonunda problemi çözdü.

教授はついにその問題を解き明かした。

Öğretmenlerden hiçbiri problemi çözemedi.

どの先生もその問題を解くことができなかった。

Birkaç öğrenci problemi çözemedi.

その問題を解けた生徒は少なからずいた。

Onun problemi çözmesi imkansızdı.

その問題を解くことは彼には不可能だった。

Problemi çözemediniz, değil mi?

その問題は解けなかったでしょう。

Problemi çözecek kadar zekidir.

彼はその問題を解くのに十分なほどに利口だ。

Onun problemi çözmesi zordur.

彼がその問題を解くのは難しい。

Birisi o problemi çözebilir.

誰でもその問題を解くことができる。

O, zor problemi çözdü.

彼は難問を解決した。

Hiç kimse problemi çözmedi.

- 誰も問題を解いたことがない。
- 誰もその問題を解けなかった。

Öğretmen bile problemi çözemedi.

先生でさえその問題は解けなかった。

Problemi tek başıma çözeceğim.

私は独力でその問題を解くつもりだ。

Problemi çözmede hiç zorlanmadı.

彼は何の造作もなくその問題を解くことができた。

Bu problemi çözmem zor.

- 私にはこの問題を解くのは難しい。
- この問題を解くの、私には難しいな。

O problemi çözmem zor.

私があの問題を解くのは難しい。

Kimse bu problemi çözemez.

誰もこの問題は解けない。

Sonunda o, problemi çözdü.

ついに彼はその問題を解いた。

Problemi çözmeyi zor buldum.

その問題を解くのは難しいとわかった。

- Problemi çözmek on dakikasını aldı.
- Problemi çözmesi on dakika sürdü.

彼はその問題を解くのに10分かかった。

Problemi çözmek için sezginizi katarsınız.

解決するための本質を見い出します

Sezginizi araştırırsınız ve problemi çözersiniz.

本質を探究し 無事 問題を解決します

Ben problemi kolaylıkla çözmene şaşırdım.

君が問題を解く容易さには驚くぜ。

Problemi nasıl çözdüğünü bana söyle.

どうやるか教えて。

O, problemi çözen tek çocuktu.

その問題を解いたのは彼だけだった。

Problemi çözmeye iki saat harcadım.

僕はその問題を解くのに2時間かかった。

Belki o, bu problemi çözebilir.

彼ならこの問題を解けるだろう。

O problemi tek başıma hallettim.

私は自分でその問題を解決した。

O problemi daha sonra tartışalım.

その問題については後で話し合おう。

O, zor problemi kolayca çözdü.

彼はその問題をあっさり解いた。

Bu problemi çözmek kolay değildi.

この問題を解決するのは簡単ではなかった。

Problemi çözmede bir zorluk çekmedi.

彼はその問題を解くのに少しも難しくなかった。

Bu zor bir matematik problemi.

これは難しい数学の問題だ。

Buna rağmen kimse problemi çözemedi.

結局誰もその問題を解けなかった。

Bu problemi çözmede zorluk çektim.

この問題を解くのに苦労した。

Bu benim problemi nasıl çözdüğümdür.

このようにして私はその問題を解決した。

Problemi on dakika içinde çözebilirdi.

彼女は10分でその問題を解くことができた。

- Sorunu kolaylıkla çözdü.
- Problemi kolaylıkla çözdü.
- Sorunu kolaylıkla halletti.
- Problemi kolaylıkla halletti.

- 彼はその問題を容易に解決した。
- 彼はその問題を簡単に解いた。
- 彼はその問題をらくらくと解いた。

Ve buna "bankacılık problemi" adını verdiler.

これを「バンキング・プロブレム」と 呼びました

Hiç kimse problemi çözebildiğini henüz açıklamadı.

まだその問題を解いた者はいないそうだ。

Herhangi bir öğrenci bu problemi çözebilir.

どんな生徒でもこの問題が解けます。

Problemi bir çocuğun bakış açısıyla düşünmeliyiz.

私たちはその問題を子供の視点から考慮すべきである。

Bir yere kadar bu problemi anlayabilirim.

私はこの問題をある程度理解できる。

- Sorunu kolaylıkla çözdü.
- Problemi kolaylıkla çözdü.

彼はその問題をらくらくと解いた。

Günümüzün en ciddi problemi aşırı nüfustur.

現在最も深刻な問題は人口過剰の問題である。

- Problemi arkadaşlarımla tartıştım.
- Sorunu arkadaşlarımla tartıştım.

私はその問題について、友人と議論した。

Bu problemi çözmem yarım saatimi aldı.

私はこの問題を解くのに30分かかった。

En zeki öğrenci bile problemi çözemedi.

いちばん頭の良い生徒でさえ、その問題は解けなかった。

- Problemi çözmeyi denedi.
- Sorunu çözmeye çalıştı.

- 彼は試しにその問題を解いてみた。
- 彼はその問題を解こうとした。

çünkü beraberinde problemi çözmek için içgörü getirir.

問題解決のための本質が呈示されるからです

Bir problemi olduktan sonra uyumanız gerektiği söylenir

問題は「一晩寝かせてみろ」と 言われますよね

Bu oğlan aritmetikteki herhangi bir problemi çözebilir.

その子は算数ならどんな問題でも解ける。

Dick o problemi çözmek için boşuna çalıştı.

ディックはその問題を解こうとしたがだめだった。

Ve biz hükümetin her problemi çözemeyeceğini biliyoruz.

そしてわれわれは政府が全ての問題解決できないことを知っている。

Problemi nasıl çözeceğimi daha sonra düşünerek bulacağım.

その問題はあとで解決することにしよう。

Biz problemi kültürel farklılıklar ışığında düşünmek zorundayız.

我々は文化の違いを考慮してその問題を考えなくてはいけない。

Kadınların yarısından fazlası aynı tür cinsel problemi yaşıyorsa

半数以上の女性が 何らかの性的な問題を 抱えているとすれば

Kabullenme ve umut arasındaki gergin problemi nasıl çözmeliyiz?

受容と希望の間の葛藤に どう対処すべきか?

Mekânsal adaleti sağlayabilmek ve problemi ele alabilmek için

私たちは様々なイベントを開催することで 模索しながら

Körfez alanında daha büyük bir evsiz problemi var.

ホームレスの問題は ベイエリアでは さらに大きくなっています

- Bu sorunu çözebilir misin?
- Bu problemi çözebilir misin?

- この問題が解けますか。
- あなたにこの問題が解けますか?

- Bu sorunu halletmek zor.
- Bu problemi çözmek zor.

この問題を解決するのは困難だ。

Şu ana kadar bu problemi hiç kimse çözemedi.

今までにこの問題が解けた者はひとりもいない。

Ben bu problemi çözemem. Benim için fazla zor.

- この問題は解けません。私には難しすぎます。
- 私にはこの問題解けないよ。難しすぎるもん。

Benim iki saat uğraştığım problemi beş dakikada çözdü.

彼は、私が2時間も悪戦苦闘した問題を5分で解いてしまった。

Bir problemi çözmek ve değişim yaratmak için motive oluyoruz.

私たちは問題を掘り下げて 変化を起こす気にさせられるのです

Ofis çalışanları problemi çözmek için hızlı ve etkili çalıştılar.

事務所の職員は迅速かつ効率的に働いて、その問題を解決した。

Profesörün bize verdiği problemi çözmeye çalıştık fakat karışık görünüyordu.

私たちは教授の示した問題を解こうと試みたが、とても面倒な問いに思えた。

Eğer problemi çözemezsen, farklı bir metot denemen daha iyi olur.

その問題が解けないなら、別の方法を試みるべきだ。

Bu problemi çözmek zor bu yüzden şununla başlasan iyi olur.

この問題は難しくて解けない。だから、あなたはあの問題から始めた方がよい。

- Benim sorunu çözmem mümkün değildir.
- Problemi çözmek benim için imkansızdır.

私がその問題を解くのは不可能です。

- Bu sabah o sorunu çözebilmiştim.
- Bu sabah o problemi çözebilmiştim.

けさ、私はその問題を解くことができた。

Insanlar tarafından haksızca göz ardı edilmiş önemli bir problemi arayıp bulun,

皆に疎かにされている 課題を探しましょう

. Ama yine de Ay'ın yüzeyine böylesine büyük bir uzay aracını indirme problemi vardı

この問題を解決したいと考えて いました。