Translation of "Pratik" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Pratik" in a sentence and their japanese translations:

Pratik yapın.

練習あるのみです

Onun planı pratik değil görünüyor.

彼の計画は実行不可能のように思われる。

Benimle Japonca pratik yapar mısın?

- 私の日本語の練習の相手をしていただけますか?
- 私の日本語の練習に付き合ってくれませんか。

Keman çalmak çok pratik ister.

バイオリンを演奏するには、多くの練習が必要だ。

Planın birçok pratik zorlukları var.

計画には多くの実際上の困難がある。

Bana biraz pratik tavsiyeler verdi.

彼女は私に実用的なアドバイスをしてくれた。

Teori ve pratik el ele gitmeli.

理論と実際は相伴うべきである。

Başkan pratik olmadığı için fikirden vazgeçti.

社長はその考えを実際的ではないという理由であきらめた。

Gelecek benim düşündüğümden çok daha pratik.

想像してたよりもよりもずっと未来は現実的だね。

Andy çok sıkı pratik yapmış olmalı.

アンディは、猛練習したにちがいない。

Senin planının pratik olma üstünlüğü var.

あなたの計画は実際的だという長所がある。

Bu şehirdeki ulaşım araçları çok pratik.

この町は交通の便がすごくいい。

Çok pratik yaparsan İngilizceyi daha iyi konuşabileceksin.

一生懸命練習すれば英語がもっとうまく話せるようになるだろう。

İyi İngilizce yazma, çok fazla pratik gerektirir.

よい英語を書くためには、たくさん練習しなければならない。

O, çatıdaki kemanla sık sık pratik yapardı.

彼女は屋上でよくヴァイオリンの練習をしていたものだ。

Sizin fikirleriniz hemen hemen hiç pratik değil.

あなたの考えはとても実際的とはいえない。

İngilizceyi pratik yapmak için her fırsatı kullandı.

彼はあらゆる機会を利用して英語の練習をした。

Yabancı bir lisan öğrenmek çok fazla pratik gerektirir.

外国語を習得するには多量の練習が必要である。

Piyanoyu iyi çalmak için, yıllarca pratik yapmak gerekir.

ピアノを上手に弾くには長年の練習が必要だ。

Pratik ve insancıl yaklaşımı saygı kazandı ve sonuçlar getirdi.

彼の実践的で人道的なアプローチは尊敬を集め、結果をもたらしました。

O daha iyi bir iş bulabilmek için İngilizceyi pratik yapıyor.

- 彼女はもっと良い仕事につけるように英語を練習しています。
- 彼女はもっとよい仕事に就けるように英語の練習をしています。

Öncelikli olarak bu insanlar bencil, hızlı ya da pratik olan yerine

この社員たちは かいつまんで言えば 公平な仕組みの中で働いていました

Birisi dünya standartlarında bir atlet olmak için her gün pratik yapmalı.

国際レベルの運動選手になるためには、毎日練習しなければならない。

Pratik olarak, her iki konuk için bir kilo sığır eti planlamalısınız.

ごく常識的には、客2人に対して牛肉1ポンドを用意すべきだろうね。

- O, evde her gün uygulama yaptı.
- Evde her gün pratik yaptı.

彼は毎日家で練習した。

- Teoride, teori ve pratik arasında hiçbir fark yoktur. Fakat pratikte var.
- Teoride, teori ve uygulama arasında farklılık yok. Ama uygulamada var.

理論上、理論と実行の間には何の違いもないが、実際上違いはあるものだ。

Yüksek tavanlı ve büyük odaları olan bir bina onun yerini alan renksiz ofis bloklarından daha az pratik olabilir, ama genellikle çevresi ile iyi uyum sağlar.

高い天井と巨大な部屋のある建物は、それにとって代わる素気ないオフィスビルほど実用的ではないかも知れないが、周囲の環境とうまく合っている場合が多いのである。