Translation of "Pazartesi" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Pazartesi" in a sentence and their japanese translations:

- Bugün pazartesi.
- Bugün Pazartesi.

- 今日は月曜日です。
- 今日は月曜日。

Bugün Pazartesi.

- 月曜日です。
- 今日は月曜ですね。

Bugün pazartesi.

- 今日は月曜日です。
- 今日は月曜日。

Bugün, pazartesi.

- 今日は月曜日です。
- 月曜日です。
- 今日は月曜日。

Pazartesi görüşürüz.

- 月曜日に会おう。
- 月曜日に会いましょう。

Peki ya Pazartesi?

月曜日はどうでしょう?

Pazartesi iyi değil.

月曜日は都合が悪いんです。

Onu pazartesi yap.

- 月曜日にしなさい。
- 月曜日にして。

Pazartesi makbul mü?

- 月曜日でいい?
- 月曜日で大丈夫?
- 月曜日で問題ない?

Bugün pazartesi mi?

今日は月曜日ですか?

Yarın pazartesi mi?

明日って月曜日?

Pazartesi boş musun?

月曜日って空いてる?

- Pazardan sonra pazartesi gelir.
- Pazartesi, pazarı takip eder.

日曜日の次に月曜日がくる。

Pazartesi onu göreceğimi umuyorum.

私は月曜日に彼に会うつもりだ。

Gelecek Pazartesi okul başlar.

- 学校は今度の月曜に始まる。
- 学校は次の月曜からです。

Okul pazartesi günü açılacak.

学校は月曜日に始まります。

Toplantı gelecek pazartesi gerçekleşecek.

- 会は来週の月曜日に催されます。
- 会議は次の月曜日に開かれます。

Mike Pazartesi basketbol çalışmaz.

- マイクは月曜日にはバスケットボールの練習をしない。
- マイクのバスケの練習は月曜日は休みだ。

Mağaza Pazartesi günleri kapalıdır.

その店は月曜日には休業です。

Her Pazartesi çöpümüzü toplarlar.

毎週月曜日にゴミを集めにきます。

Geçen Pazartesi kente geldi.

彼女はこの前の月曜日にその町に着きました。

Gelecek Pazartesi dönmeyi umuyorum.

私は来週月曜日に帰って来ると思います。

Pazartesi günü oradan ayrılmalısınız.

君は月曜日にそこを出発した方がいい。

Sınav önümüzdeki pazartesi başlıyor.

試験は今度の月曜日に始まります。

Maalesef pazartesi günü gidemeyiz.

残念ながら、月曜日には行けないと思います。

Önümüzdeki Pazartesi Narita'dan ayrılıyoruz.

来週の月曜日に成田を出発する予定です。

Buraya her pazartesi gelirim.

毎週月曜日はここに来てるんだ。

Pazardan sonra pazartesi gelir.

月曜日は日曜日の次にくる。

Bugün gerçekten Pazartesi mi?

今日って本当に月曜日だっけ?

Tom pazartesi günü tutuklandı.

- トムって、月曜に捕まったよ。
- 月曜日にトムが逮捕されたんだ。

Pazartesi evde olmam gerekiyor.

- 月曜日は家にいなきゃいけないんだ。
- 月曜日は家にいないといけないんだ。

Her pazartesi tenis oynarım.

毎週月曜日はテニスをします。

Geçen pazartesi meşgul müydün?

先週の月曜日って、忙しかった?

Geçen pazartesi burada mıydın?

先週の月曜日って、ここにいた?

Önümüzdeki pazartesi seni görebilecek miyim?

次の月曜日にお目にかかれるでしょうか。

Yaz tatili gelecek Pazartesi başlar.

夏休みは来週の月曜日から始まる。

Raporların önümüzdeki Pazartesi vadesi doluyor.

レポートは来週の月曜日が〆切です。

Onu Pazartesi öğleden sonra yapalım.

では、月曜日の午後にお会いしましょう。

Mümkünse, Pazartesi öğleden sonra gel.

できれば月曜日の午後に来なさい。

Müze pazartesi günü açık değil.

その博物館は月曜日には開いていません。

Pazartesi günü ilk çocuğunu doğurdu.

彼女は月曜日に第一子を産んだ。

O, Pazartesi günleri buraya gelirdi.

彼は以前はいつも月曜日にここへ来ていた。

Onun planı pazartesi günü başlamaktı.

彼の計画は、月曜日に出発することだった。

Pazartesi günleri her zaman keyifsizim.

月曜日はいつも憂鬱だ。

Önümüzdeki Pazartesi bizi tekrar deneyin.

来週の月曜日にもう一度お寄りになってみて下さい。

Bu önümüzdeki Pazartesi meşgul müsünüz?

今度の月曜日って忙しい?

Önümüzdeki pazartesi günü bir tatil.

次の月曜日は休日です。

O, pazartesi günü Newyork'a gitti.

彼は月曜日にニューヨークに行きました。

Geçen pazartesi balık tutmaya gittim.

私は、先週の月曜、釣に行った。

Ödev gelecek Pazartesi teslim edilecek.

宿題の提出期限は来週の月曜日です。

Amcam gelecek Pazartesi Amerika'dan dönecek.

私の叔父は来週の月曜日にアメリカから帰国する。

Tom pazartesi günü Boston'a gitti.

トムは月曜日にボストンに行ったんだ。

Onu pazartesi günü görmeyi planlıyorum.

私は月曜日に彼に会うつもりだ。

Meclis gelecek pazartesi günü açılacak.

国会は来週月曜に開かれる。

Pazartesi gününe kadar burada olacağım.

月曜日までにここに来ています。

Pazartesi benim en yoğun günümdür.

- 月曜日は私が一番忙しい日です。
- 私は月曜日が一番忙しい。

Pazartesi günü kütüphanede Tom'la buluştum.

- 私は月曜日図書館でトムに会った。
- 月曜日、図書館でトムと出会った。

Pazartesi günü kaç dersiniz var?

月曜日には何時間授業がありますか。

Gelecek Pazartesi ve Salı tatildir.

- 来週の月曜と火曜は連休だ。
- 来週の月火と連休です。

Raporlarımızı pazartesi günü teslim etmeliyiz.

月曜日にレポートを提出しなければならない。

Pazartesi günleri genellikle ne yaparsın?

普段、月曜日は何してるの?

Pazartesi günleri kaç dersin var?

あなたは月曜日にいくつ授業がありますか。

Tom pazartesi günü evde olmalıydı.

トムは月曜日、家にいればよかったんだよ。

Tom pazartesi günü Boston'a döndü.

トムは月曜日にボストンへ帰ってきた。

Pazartesi günü bankalar açık mı?

- 銀行って、月曜日やってる?
- 銀行は月曜日に営業してますか?

Bu dükkan pazartesi açık mı?

- このお店は月曜日にやってる?
- このお店は月曜日に開いてる?

- Müfettiş pazartesi sabahı okula geç vakit geldi.
- Müfettiş pazartesi sabahı okula geç geldi.

調査官は月曜の午前の遅い時間にその学校に到着した。

Gelecek Pazartesi bir İngilizce sınavı olacağız.

次の月曜に私達は英語のテストを受ける。

Raporları pazartesi günü teslim etmek zorundasınız.

君は月曜日に報告書を提出しなければならない。

Pazartesi günü oraya gitsen iyi olur.

君は月曜日にそこを出発した方がいい。

Sen aksini yazmadıkça pazartesi günü geleceğim.

君から来ないでくれと言ってこない限り、月曜日には行きます。

Derginin son basımı gelecek pazartesi yayınlanacak.

その雑誌の最新号は来週月曜日にでます。

Bana toplantının pazartesi günü olduğunu hatırlat.

忘れないように会合は月曜日であるということを私に言って下さい。

O, pazartesi günleri her zaman evdedir.

彼はいつも月曜日には家にいる。

Pazartesi günü ev ödevini teslim et.

宿題を月曜日に提出しなさい。

O, Pazartesi günleri her zaman evdedir.

彼はいつも月曜日には家にいる。

Pazartesi günü San Fransisko'ya yelken açacağız.

私たちの船は月曜日にサンフランシスコへ向けて出港します。

Gelecek Pazartesi onu mutlaka geri vereceğim.

来週の月曜日に必ずお返しします。

Pazartesi günkü toplantıya katılmak zorunda kalmayabiliriz.

私たちは月曜日に会議に出る必要はないのかもしれません。

Pazartesi günü onun durumu biraz düzeldi.

月曜日には彼の状態は少しだけ良くなった。

Tom pazartesi günleri her zaman meşguldür.

トムって月曜日はいつも忙しいんだ。

Sınavlar gelecek hafta pazartesi günü başlayacak.

試験は来週の月曜日から始まる。

Pazartesi ve Cuma günleri İngilizce çalışırım.

私は月曜と金曜に英語を勉強する。

Pazartesi hariç herhangi bir gün olur.

月曜日以外ならいつでもいいですよ。

Müzenin Pazartesi günleri kapalı olduğunu anlıyorum.

- 博物館は、月曜日は閉まっていると思います。
- 博物館なら、月曜日はやってないと思うよ。

Yarın pazartesi bu yüzden Ken gelebilir.

明日は月曜なので健が多分来るだろう。

Ödevlerin son teslim tarihi önümüzdeki Pazartesi.

レポートは来週の月曜日が〆切です。

Personel toplantısı pazartesi günü mü düzenlenir?

スタッフミーティングは月曜日に開かれるのですか。

Bu mektup onun pazartesi geleceğini söylüyor.

- 手紙では来週の月曜に着くといっている。
- この手紙で彼は日曜日に着くといっている。

Pazartesi günü raporunu bana teslim etmelisin.

月曜日までに報告書を私に提出しなさい。

Bugün Pazartesi ve yarın Salı olacak.

今日は月曜日で、明日は火曜日です。

Pazartesi günü bir dişçi randevum var.

月曜日は歯医者の予約を入れてあるんですよ。

Pazartesi bütün öğleden sonra serbest olacağım.

月曜の午後はずっと空いてるよ。

Geçen pazartesi öğleden sonra meşgul müydün?

先週の月曜日の午後、忙しかった?