Translation of "Bilim" in Japanese

0.015 sec.

Examples of using "Bilim" in a sentence and their japanese translations:

Birincisi bilim.

まず科学

bilim yarışmaları hazırlamaya,

そこから科学コンテストや

Bilim gözleme dayanır.

科学は観察に基づいている。

Bilim kurguyu seviyor.

彼はSFが大好きだ。

- O bir bilim adamıdır.
- O, bir bilim adamıdır.

彼は科学者です。

Tarihte hiçbir bilim insanının

この歴史の一点を生き延びられるとは

şeyler hakkında bilim ışığında

見なかったことにするのは難しいでしょう

Bilim insanlarına eposta yazdım,

科学の専門家にメールをすると

bilim insanları stimulatörü çalıştırdılar

研究者が刺激装置のスイッチを入れると

Bilim branşında kimya sınıfındaydım

理学部で化学の授業を受けていましたが

Ve bir bilim müzesi.

博物館ー 科学博物館です

bilim insanları bunu tekrarladı.

調査は再び行われる事になりました

Bilim adamı olmaya kararlıyım.

科学者になる決心をしている。

Bilim, dikkatli gözleme dayanmaktadır.

科学は注意深い観察に基づいている。

Bilim atom bombasını üretti.

科学が原子爆弾を生み出した。

Bilim yaşam tarzımızı kurar.

科学が我々の生活様式を作り上げる。

O bir bilim adamıdır.

彼は科学者です。

Ben bir bilim öğrenmekteyim.

私は、ずっと科学を習っている。

O, bilim kurguyu seviyor.

彼はSFが好きだ。

Hayatını bilim çalışmasına adadı.

彼は科学の研究に一生をささげた。

O, bir bilim adamıdır.

彼は科学者です。

Ben bir gezegen bilim insanıyım

私は惑星科学者で

bilim için henüz yapmaya başladı.

ちょうど同じ影響が 科学に起こり始めたのです

Bütün bilim dalları birbiriyle bağlantılı.

全ての科学の分野は 互いに繋がっている事に気づいたのです

Bilim kurguyu daha çok seviyorum.

SFのほうが好きですね。

Bilim-kurgu filmlerinden hoşlanır mısın?

SF映画は好きですか?

Bilim hayatın tüm sorunlarını çözememiştir.

科学が人生のすべての問題を解決してきたとは限りません。

Büyük bir bilim adamı oldu.

彼は成長して偉大な科学者になった。

Bir bilim adamı dediğimiz odur.

彼はいわゆる学者である。

Bilim hayatın tüm sorunları çözmez.

科学が生活のすべてを解決するわけではない。

O gerçekten bilim kurguyu seviyor.

彼はSFが大好きだ。

Bilim kurgu filmleri sever misin?

SF映画は好きですか?

Almanya birçok bilim adamı yetiştirdi.

- ドイツは多くの学者を生んだ。
- ドイツは多くの科学者を生んだ。

O, gerçek bir bilim adamıdır.

彼は根っからの学者だ。

O, büyük bir bilim adamıdır.

彼は偉大な科学者だ。

O, bilim kurguya çok düşkündür.

彼はSFが大好きだ。

Bilim kurgu romanlarını okumayı severim.

SF小説を読むのが大好きなんです。

Karım da bir bilim insanıdır.

わたしの妻も科学者です。

- Kendisi Japonya'daki en meşhur bilim adamlarındandır.
- Japonya'daki en büyük bilim adamlarından biridir.

彼は日本で最も偉大な学者の一人です。

İngiliz bilim adamı Dr. Katherine Blakeney,

イギリス人学者の キャサリン・ブレイクニー博士によると

Bazen insanlar patent sahibi bilim insanı

父と私が激しくぶつかり合うのではと 聞かれることがあります

Bilim kurgunun tasvir ettikleri şöyle dursun,

SFが描くものとは違って

Oğlu büyük bir bilim adamı oldu.

彼の息子は偉大な科学者になった。

Bilim adamları gerçeği biliyor gibi görünüyor.

科学者達は真実を知っているようだ。

Bilim adamları keşfe önemli gözüyle bakıyor.

科学者たちはその発見を重大なことだと考えている。

Dikkatsizce uygulandığı zaman bilim tehlikeli olabilir.

科学は不注意に応用されると危険なことがある。

Bilim gelişirse bu tür sorunları çözebileceğiz.

科学が進歩すれば、このような問題は解決出来るようになる。

Çocuk büyük bir bilim adamı oldu.

その少年は大きくなって、偉大な科学者になった。

Gerçek bir bilim adamı öyle düşünmezdi.

- 本当の学者ならそう言う風には考えない。
- 本当の科学者ならそんなふうには考えないだろう。

O harika bir bilim adamı olacak.

彼は立派な学者になるだろう。

Gelecekte bir bilim adamı olmak istiyor.

彼は将来科学者になりたいと思っている。

O bir bilim adamı olarak düşünülür.

彼は学者だと思われている。

O, bir bilim adamı olarak ünlüdür.

彼は科学者として有名だ。

Seçkin bilim adamları arasında huzursuz hissetti.

彼はそうそうたる学者に混じって落ち着かなかった。

Astronomi asla yeni bir bilim değildir.

天文学は決して新しい科学ではない。

O, bir bilim adamı ve müzisyendir.

彼は科学者であると同時に音楽家でもある。

Bay Suzuki büyük bir bilim adamıdır.

鈴木氏は偉大な科学者だ。

Çocuk ünlü bir bilim adamı oldu.

少年は成長して有名な科学者になった。

Dilbilim dili tanımlamayı amaçlayan bilim dalıdır.

言語学は言語を記述しようとする学問である。

Bir bilim adamı olmak istediğini söyledi.

彼は科学者になりたいといった。

Bu alanda birçok bilim adamı çalışıyor.

この分野では多くの科学者たちが研究している。

Bu bilim kurgu roman çok ilginç.

このSF小説はとても面白い。

Vicdan olmadan bilim yalnızca ruhun mahvolmasıdır.

良心を欠いた学問は魂の廃墟以外のなにものでもない。

- O, bilim romanları okuyarak Lojban dilini öğreniyor.
- O, bilim romanları okuyarak Lojban dili öğreniyor.

科学小説を読んでロジバンを勉強する。

- Partinin lideri ünlü bir bilim adamıdır.
- Partinin başkanı ünlü bir bilimcidir.
- Parti lideri ünlü bir bilim insanıdır.
- Partinin lideri tanınmış bir bilim insanıdır.

一行のリーダーは有名な科学者です。

Ama bilim aynı zamanda adil bir ortamda

しかし さらに科学でわかっているのですが 公平な環境においては

Bilim sayesinde evreni oldukça iyi biçimde kavrayabiliyoruz.

科学のおかげで私たちは 宇宙を深く理解できています

Bir grup bilim insanıyla bir araya geldi

ジャクソンは科学者たちと 力を合わせて

Böylelikle bilim insanları, sanatçılar, müzisyenler ve yazarlar

科学者、アーティスト 音楽家、作家などが

Ama İngiliz çalışmasıyla çalışmış olan bilim insanları

しかし これを 研究対象としている科学者は

önceki bilim fuarları ödüllerimden gelen paraları kullandım.

より厳密に試験し始めました

Bilim hayatımızda yaklaşık olarak birçok değişiklik getirmiştir.

科学は私たちの生活にたくさんの変化を引き起こした。

Çoğu bilim adamı, onun bulgusunun birazını düşünür.

ほとんどの科学者は彼の発見を軽視している。

Çocuk büyük bir bilim adamıymış gibi konuşuyor.

- その男の子は、自分がまるで偉大な学者であるかのような話し方をする。
- その少年はまるで偉大な学者のような口振りだ。

Delikanlı, bir bilim adamı olmak için büyüdü.

その少年は大きくなって科学者になった。

Bilim adamı maliye politikası üzerine bir otoritedir.

その学者は財政政策の権威である。

Güzel konuşan bilim adamı kolayca tartışmaya katıldı.

雄弁なその学者は快く討論に参加してくれた。

Sağlığı pahasına mükemmel bir bilim adamı oldu.

彼は優れた学者になりはしたが健康を害してしまった。

Herkes tarafından saygı duyulan bir bilim adamıdır.

彼は誰からも尊敬されている科学者です。

O bir bilim adamından çok bir yazardır.

彼は学者でなく作家だ。

Niçin ve nasıl olduğunu sorduğunda bilim başlar.

なぜ、どうして、と問いかけるときから科学は始まる。

Ancak bilim adamları bu sayının artmasını bekliyor.

でもこれからさらに数字は上ります。

Dünyadaki en büyük bilim insanları arasında sayılıyor.

彼は世界で最も偉大な科学者の中の一人に数えられている。

O gerçekten bilim kurgu romanlarını çok sever.

彼はSF小説が大好きです。

Bir grup bilim adamı onlarla birlikte gemideydi.

彼らといっしょに科学者たちの一行が乗っていた。

O bilim adamı vadide dinozor kemikleri arıyor.

その科学者は谷で恐竜の骨を探し求めた。

Onu büyük bir bilim adamı olarak görüyorum.

私は彼を偉大な科学者だと思う。

Birçok bilim adamı bu küçük köyde yaşıyor.

多くの科学者がこの小さな村に住んでいる。

Modern bilim birçok olanaksızlıkları olanaklı hale dönüştürmüştür.

現代科学は多くの不可能を可能に変えた。

bilim tutkusu olan büyük halk sağlığı hikaye anlatıcıları

技術専門家や官僚だけでなく

Fakat bir bilim insanı işini gerektiği gibi yapıyorsa

でも科学者が 研究に 正確を期そうとするのなら

Bilim, merak duygusu ve dayanışma için de geçerlidir.

科学や人間の好奇心や連帯ー このような分野にも当てはまります

Bu sadece bilim insanlarına özgü bir yolculuk değil,

科学者たちだけでなく

bilim ve uzay bilgilerini artırarak gelişimlerini ilerletmekle meşguller.

独自の開発を促進する活動に 携わっています

Bilim insanları ayrıca geniş doku bankası inşa ettiler,

科学者は又 生体組織試料の 巨大な貯蔵庫を作りました

Duygusal olmak bir bilim adamı için iyi değil.

科学者が感情的になるのはよくない。

Bir grup bilim adamı deneyi kaydetmek hazır bekledi.

その実験を記録しようと、大勢の科学者が待機した。