Translation of "Arkadaş" in Japanese

0.016 sec.

Examples of using "Arkadaş" in a sentence and their japanese translations:

Arkadaş yoktu.

友達は留守だった。

Arkadaş olalım.

- 仲良くしよう。
- 友達になろうよ。

- İkiniz arkadaş mısınız?
- Siz ikiniz arkadaş mısınız?

二人は友達なの?

Gerçeklikle arkadaş olun.

現実を味方にすることです

Onlar arkadaş kaldı.

彼らは友達のままだった。

Biz arkadaş mıyız?

- 私たち友達でしょ?
- 俺たち友達だよな?

Onlar arkadaş mı?

彼らは友達なんですか。

Bir arkadaş istiyorum.

- 私は相手が欲しい。
- 友達が欲しい。

Onlarla arkadaş olduk.

私たちは彼らと親しくなりました。

Tom'la arkadaş mısınız?

トムと友達なの?

Sanırım arkadaş olabiliriz.

きっと友達になれると思います。

Bir arkadaş gördüm.

友達に会った。

- Tom'la hâlâ arkadaş mısın?
- Hâlâ arkadaş mısınız Tom'la?

トムとまだ友達なの?

Bekle, kız arkadaş mı dedin yoksa erkek arkadaş mı?

待った。彼女って言った?それとも彼氏って言った?

Ve arkadaş gezegeniniz mevcut.

友人関係などがあります

Az para, birkaç arkadaş.

金がないと友達も少ない。

Onunla arkadaş olmaya çalıştı.

彼女は彼と友達になろうとした。

Onun birkaç arkadaş var.

彼は友達がほとんどいない。

Tanıştığı herkesle arkadaş olur.

彼は会う人とは誰でも親しくなる。

Arkadaş birbirlerine yardımcı olmalıdır.

- 友人は助け合わなければいけない。
- 友達なら助け合わなきゃ。

Her zaman arkadaş olalım.

ずっと友達でいようね。

Arkadaş edinmeyi zor buldu.

彼は友達を作るのが難しいとわかった。

Birkaç arkadaş onu uğurladılar.

多くの友人が彼を見送った。

Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.

友人を選ぶ際には気を付けるべきだ。

Tayvan'dayken onunla arkadaş oldum.

台湾にいたとき私は彼と友達になった。

Arkadaş edinme sanatını bilir.

彼は友達を作るコツを知っている。

Tom iyi bir arkadaş.

トムはいい友達です。

Burada arkadaş ediniyor musun?

ここで友達を作ってるの?

Kediler arkadaş canlısı hayvanlardır.

猫は社会的な動物です。

Burada birkaç arkadaş edindim.

ここで友達が二人できたんだ。

Sonsuza kadar arkadaş olalım.

- ずっと友達でいようね。
- いつまでも友達でいようね。

Tekrar arkadaş olmamızı istiyorum.

仲直りしたいな。

O, işten bir arkadaş.

彼は会社の仲間です。

Arkadaş, hazine kadar değerlidir.

友人ほど貴重な宝はほとんどない。

Yarın bir arkadaş uğrayacak.

明日、家に友達が来る。

Gerçekten güvenebileceğim tek arkadaş.

彼は私が本当に信頼できる唯一の友人です。

Tom yakın bir arkadaş.

トムはいい友達です。

Ben onunla arkadaş oldum.

私は彼女と友達になった。

Biz hemen arkadaş olduk.

私たちはたちまち仲良くなった。

Artık arkadaş edinmeyi bilmiyorum.

もう友達の作り方とか忘れちゃった。

Biz Tom'la arkadaş olduk.

私たちはトムと親しくなった。

Hâlâ onlarla arkadaş mısın?

- 奴らとまだ友達なのか?
- あの人たちとまだ友達なの?

Mary ile arkadaş mısınız?

メアリーと友達なの?

Amerika'da onunla arkadaş oldu.

彼はアメリカで彼女と友だちになった。

Onlar iyi arkadaş kaldı.

- 彼等はずっとよい友達だった。
- 彼らはよい友人であり続けました。

Şirketler çalışanlarına arkadaş olmayı öğretirse

企業が従業員に 味方になるよう教育する時

El sıkışalım ve arkadaş olalım.

握手をして仲良くしよう。

Meg birçok yeni arkadaş edindi.

メグは新しい友達をたくさん得た。

Zengin arkadaş ona soğuk davrandı.

その金持ちの友人は彼によそよそしい態度を取った。

Onlar benim teknik okuldan arkadaş.

専門ガッコのタメだよ。

Arkadaş seçiminde çok dikkatli olamazsın.

- 友人を選ぶときには注意をしてしすぎることはない。
- 君は友人を選ぶのにいくら注意してもしすぎることはない。

Gerçek bir arkadaş farklı davranırdı.

本当の友達なら、あんなふうには行動しなかっただろう。

Köpeğine iyi bir arkadaş buldu.

彼は犬をよき友とした。

Tom kız arkadaş istemediğini söylüyor.

トムは彼女は欲しくないと言っている。

Tom, sadece okuldan bir arkadaş.

トムはただの学校の友達だよ。

Ben Tayvan'dayken onunla arkadaş oldum.

台湾にいたとき私は彼と友達になった。

Biz Jane ile arkadaş edindik.

私たちはジェーンと友達になった。

Tom'u bir arkadaş olarak düşünüyorum.

私はトムのことを友達だと思ってる。

Arkadaş edinmek için burada değilim.

俺はここで友達を作るつもりじゃない。

Onlarla okul festivalinde arkadaş oldum.

- 学園祭で彼らと親しくなった。
- 学祭で彼女たちと友達になったんだ。

Kız kardeşinle arkadaş olmak istiyorum.

私はあなたのお姉さんと友達になりたい。

Biz her zaman arkadaş olacağız.

私たちはいつまでも友達同士でいましょう。

O, partide Tom'la arkadaş oldu.

彼女はパーティーでトムと友達になった。

Sen ve Tom arkadaş mıydınız?

- トムと友達だったの?
- 君とトムは友達だったのか?

Siz üç iyi arkadaş mısınız?

三人って仲良しなの?

Bir kız arkadaş bulman güzel.

よかったね、彼女できて。

Erkekler için arkadaş edinmek kolaydır.

男にとって友達を作ることは簡単だ。

Boston'daki insanlar çok arkadaş canlısı.

ボストンの人達はとても親切です。

Nancy ile arkadaş olmak istiyorum.

僕はナンシーと仲良くなりたい。

Sınıfımdaki bütün öğrenciler arkadaş canlısı.

私のクラスの生徒はみんな仲良しです。

Tom'u bir arkadaş olarak görüyorum.

- 私はトムを味方とみなした。
- 私はトムを仲間だと考えた。

Sen ve Tom arkadaş mısınız?

君とトムって友達なの?

Tom ve Mary arkadaş mıydı?

トムとメアリーは友達だったの?

Tom ve Mary arkadaş mı?

トムとメアリーは友達なの?

Tıpkı bir arkadaş gibi cevaplamak için

子どもの質問に答えます

Örneğin herkese arkadaş canlısı olana "ahbap",

人に親切にすれば 「バディ」

Aksi olmamalısın ve arkadaş canlısı olmalısın.

頑固にならず、人と仲良くすることです。

Bir yabancı ile arkadaş olmak ilginçtir.

外国人と友達になることは面白いです。

Bir arkadaş bana o hikayeyi anlattı.

その話は友達から聞いた。

Yeni öğrenci Ken ile arkadaş oldu.

その新入生はケンと親しくなった。

O, okul festivalinde onlarla arkadaş oldu.

彼女は学園祭で彼らと親しくなった。

O, çok iyi bir arkadaş değildir.

彼は付き合っていて面白くない。

Onun arkadaş canlısı bir doğası var.

彼は人懐っこい性質だ。

O bana iyi bir arkadaş olmuştur.

彼は今までずっと私の良い友達だった。

O, güzel bir arkadaş gibi görünüyor.

- 彼はいい奴らしい。
- 彼はいい奴のように見える。

Bildiğim kadarıyla, o güvenilir bir arkadaş.

彼は、私の知る限りでは、信頼できる友達です。

Gerçek bir arkadaş bana yardım ederdi.

真の友であったら、私を助けてくれただろう。

Sınavı geçeceğini düşündüğüm arkadaş başarısız oldu.

私が試験に通ると思っていた友人は落ちてしまった。

Sanırım hiç arkadaş olmaması iç karartıcı.

私は友達がいないことは不幸だと思う。

Mary'ye sadece arkadaş olmak istediğimi söyledim.

私はメアリーに友達になりたいだけだと言いました。

Ben bir arkadaş ile alışverişe gittim.

友達と買い物に行った。

Onun bu şehirde birkaç arkadaş var.

彼はこの町に少し友達がいます。

Londra'da kalışım sırasında onunla arkadaş oldum.

- 私はロンドンに滞在中彼女と友達になった。
- ロンドンにいた時に彼女と友達になったんだ。

Sınıf arkadaşları ile arkadaş olmaya çalıştım.

私はクラスメートと親しくしようとした。

En az on Amerikalıyla arkadaş olduk.

私たちは少なくとも10人のアメリカ人と友達になった。

Bir erkek arkadaş bulursan bana söyle.

彼氏できたら教えてね。

Jiro Ken'le arkadaş olmayı zor buluyor.

次郎はケンと仲良くするのは難しいと思っている。

Tom ve Mary gerçekten arkadaş mı?

トムとメアリーは本当に友達なの?