Translation of "Mağazada" in Japanese

0.017 sec.

Examples of using "Mağazada" in a sentence and their japanese translations:

Mağazada kaç kişi öldürüldü?

その事故で何人の人が亡くなったのですか。

Onunla mağazada tesadüfen tanıştım.

- その店で偶然彼女に出くわした。
- 店で偶然、彼女に会ったよ。

Onlar mağazada şeker satarlar.

その店では砂糖を売っている。

Mağazada saatimi tamir ettirdim.

私は店で時計を修理してもらった。

O mağazada alışverişe gittim.

私はあのデパートへ買い物に行った。

Bu mağazada suşi iyidir.

この店の寿司はおいしい。

Satışlar her büyük mağazada düştü.

- どの大手のデパートも売上が落ちてきた。
- 大手デパートのいずれもが売り上げを落とした。

Mağazada yeni bir şapka aldım.

デパートで新しい帽子を買った。

Mağazada bir parça mobilya aldı.

彼はその店で家具を1点買った。

Mağazada yeni bir şapka seçtim.

私は店で新しい帽子を選んだ。

Tom bir mağazada alışverişe gitti.

トムはデパートへ買い物に行った。

Aniden mağazada bir yangın çıktı.

突然、そのデパートで火事が起こった。

O plağı bu mağazada aldım.

あのレコードはこの店で買った。

Ben mağazada bir şapka aldım.

私はその店で帽子を買った。

- Şimdilik, büyük bir mağazada sekreterlik yapıyor.
- Şimdilik, büyük bir mağazada memurluk yapıyor.

さしあたり彼女はデパートの店員をしています。

Mağazada sadece az sayıda müşteri bulduk.

- その店には少数の客がいた。
- その店にはほんのわずかな客しかいなかった。

Ben bu saati mağazada satın aldım.

- 私はこの時計をあの店で買った。
- この腕時計、そのお店で買ったんだ。

Ben o mağazada alışveriş yapmayı seviyorum.

私はあのデパートで買い物するのが好きだ。

O mağazada nadir bir pula rastladım.

私はあの店で珍しい切手をふと見つけた。

O mağazada nadir bir pul buldum.

私はあの店で珍しい切手をふと見つけた。

Bu mağazada hiç çanta var mı?

この店にはバッグがありますか。

Mağazada onun için birkaç sürprizimiz var.

私達は彼女をびっくりさせるものをいくつか用意している。

Şans eseri mağazada Jane ile karşılaştım.

私はデパートで偶然ジェーンに会った。

Ben mağazada yeni bir şapka aldım.

私はその店で新しい帽子を買った。

Ben o mağazada bir kedi aldım.

私はあの店で猫を買った。

O mağazada bana uyan şapka yoktu.

あの店には私に合う帽子はなかったよ。

Onlar o mağazada ithal malları satarlar.

あの店では輸入品を売っている。

O mağazada şeker ve tuz satıyorlar.

あの店では砂糖と塩を売っています。

Onlar o mağazada çeşitli mallar satmaktadır.

あの店ではいろいろなものが売っている。

O mağazada dizüstü bilgisayar satıyorlar mı?

- あの店でノートは売っていますか?
- あの店ではノートを売っていますか?

Onlar o mağazada ayakkabı ve kıyafet satarlar.

その店ではくつと衣料が売られている。

O mağazada yeni bir ceket almak istiyorum.

私は新しいコートをあのデパートで買いたい。

Gelecekte benim için mağazada ne olduğunu bilmiyorum.

私は将来自分に何が用意されているか知らない。

Arkadaşım mağazada ikinci en iyi bisikleti aldı.

私の友人は、その店で二番目に良い自転車を買った。

Hiçbirimiz bizim için mağazada ne olduğunu bilmiyor.

この先何が起こるか誰もわからない。

Bu çanta herhangi bir mağazada mevcut değildir.

このバッグはどの店にも置いていません。

O mağazada bana paranın üstünü eksik verdiler.

あの店でおつりをごまかされた。

O mağazada bu hafta erkek takımları satılıyor.

あのデパートでは今週メンズスーツが売り出し中だ。

Okuldan sonra bazen mağazada anne babama yardım ederim.

私は学校から帰ってから、時々店で両親の手伝いをします。

Ben genellikle yerel bir mağazada giysi satın alırım.

私は衣類は普通地元の店で買います。

Bu mağazada her şey normal fiyatından yüzde 10 indirimlidir.

- あの店ではすべての商品を10%値引きをしている。
- あのお店の商品は全部1割引きになってるよ。
- あのお店の商品は全部10%オフになってるよ。

Kadının biri geçen gün mağazada alışveriş yaparken ehliyetini kaybetmiş.

ある女性が先日デパートで買い物中に運転免許証を失ってしまった。

Şu anda mağazada kupa ve çıkartma olarak mevcut en iyi 10 ürünümüz var.

現在、マーチストアにはマグカップとステッカーとして入手できる最高の10個があります。