Translation of "Tesadüfen" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Tesadüfen" in a sentence and their japanese translations:

Tesadüfen izinliydi.

彼女はたまたまその日は休みをとっていた。

Tesadüfen onunla karşılaştım.

- 私は偶然彼女に会った。
- 偶然に彼女と会った。

Kitabı tesadüfen buldum.

私は偶然その本を見つけた。

Onunla tesadüfen karşılaştık.

私たちは偶然彼女に遭った。

O, tesadüfen oradaydı.

彼はたまたまそこにいた。

Tesadüfen adresini biliyordu.

彼女はたまたま彼の住所を知っていた。

Tesadüfen istasyonda karşılaştık.

私達はたまたま駅で出会ったんだ。

Restoranı tesadüfen buldum.

偶然そのレストランを見つけた。

Tesadüfen aynı trendeydik.

私たちは偶然同じ電車に乗り合わせた。

Haberi tesadüfen duydum.

私はそのニュースを偶然に聞いてしまった。

- Onunla tesadüfen istasyonda tanıştık.
- Onunla tesadüfen istasyonda karşılaştım.

私は偶然彼女に駅で会った。

Onunla tesadüfen yolda karşılaştım.

偶然、私は道端で彼女に会った。

Dün mağaza tesadüfen kalabalıktı.

その店は昨日たまたま混雑していた。

Onunla mağazada tesadüfen tanıştım.

- その店で偶然彼女に出くわした。
- 店で偶然、彼女に会ったよ。

Savaş tesadüfen patlak vermedi.

その戦争は偶然に勃発したわけではない。

Tesadüfen kimse orada değildi.

その場には誰も居合わせなかった。

Tesadüfen yan yana yürüdüler.

彼らはたまたま並んで歩いた。

Tesadüfen, bir kaplıca buldum.

僕は偶然温泉を見つけた。

Ben tesadüfen onunla karşılaştım.

- 偶然、彼女にあったんだ。
- 偶然、彼女と会ったんだ。

Onunla tesadüfen Tokyo'da tanıştım.

私は東京で偶然彼に会った。

Biz tesadüfen aynı trendeydik.

- 私達は偶然同じ列車に乗りあわせた。
- 私たちは偶然同じ電車に乗り合わせた。

Tesadüfen caddede onunla karşılaştım.

ふと街で彼に会った。

O zaman tesadüfen Hokkaido'daydık.

私達はそのときたまたま北海道にいた。

Caddede tesadüfen onunla karşılaştım.

私は通りで偶然に彼女に会った。

Tesadüfen aynı otobüse bindik.

私達は偶然同じバスに乗り合わせた。

Tesadüfen aynı trene bindik.

私達はたまたま同じ列車に乗った。

Çağrı geldiğinde tesadüfen dışarıdaydım.

電話がかかってきたとき、私はたまたま外出していた。

Tesadüfen istasyonda öğretmenimi gördüm.

私はたまたま駅で先生に出会った。

Tesadüfen onu otobüste gördüm.

私はたまたまバスの中で彼女にあった。

Parkta tesadüfen onunla karşılaştık.

私たちは公園で偶然、彼女に会った。

Tesadüfen arkadaşımın uzakta yürüdüğünü gördüm.

偶然、はるかかなたを友人が歩いているのが見えた。

Tesadüfen mahallede olursanız lütfen uğrayın.

- 近くへおいでのときはお立ち寄りください。
- 近くにお越しの際はぜひお立ち寄りください。

Yangın başladığında annem tesadüfen oradaydı.

- 火事が起こったとき、母はたまたまそこにいた。
- 火災が発生した時、母は偶然そこに居合わせた。

Çok geçmeden tesadüfen tekrar karşılaştık.

まもなく私たちは偶然に再会した。

Paris'te kalırken, tesadüfen onunla tanıştım.

- パリに滞在中に、偶然彼に会った。
- パリに滞在中、偶然彼に会った。

Tom sırrı arkadaşlarına tesadüfen verdi.

トムはたまたま友人たちにその秘密を漏らしてしまった。

Dün havalanında tesadüfen onunla karşılaştım.

- 僕は昨日空港で偶然彼に会った。
- 私は昨日空港で偶然彼に会った。

Biz tesadüfen aynı trene bindik.

私たちは偶然同じ電車に乗り合わせた。

Tesadüfen eski bir arkadaşla karşılaştım.

私は、偶然旧友に会った。

Bomba patladığında ben tesadüfen oradaydım.

爆弾が爆発したとき、私はそこにいた。

Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.

彼はたまたま珍しい蝶を見つけた。

Sadece tesadüfen, ne yapmaya çalışıyorsun?

一応聞きますが、なにをするつもりですか。

Kitabı tesadüfen o kitapçıda buldum.

あの本屋でたまたまその本を見つけた。

Onun adını tesadüfen biliyor musun?

- 彼の名前を偶然知っていませんか。
- 彼の名前をひょっとして知りませんか。
- 彼の名前はひょっとして知っていませんか。
- 彼の名前のひょっとして知っていませんか。
- あなたは彼の名前を偶然知っていませんか。
- もしかして彼の名前知ってたりする?

Ben tesadüfen onun adını biliyorum.

私はたまたま彼女の名前は知っていた。

Tesadüfen onunla aynı trene bindim.

私はたまたま彼と同じ列車に乗り合わせた。

Tesadüfen güzel bir kıza rastladım.

私はたまたま美しい少女と出会った。

Tesadüfen o dükkandan çıkarken onu gördük.

偶然にも私たちは彼がその店からでてくるのを見ました。

Evvelsi gün tesadüfen trende ona rastladım.

一昨日、偶然電車の中で彼女と出会った。

Kyoto'da tesadüfen eski bir arkadaşa rastladım.

私は偶然にも京都で旧友にあった。

O, konuşmaya tesadüfen kulak misafiri oldu.

彼は偶然その会話を耳にした。

Onun erkek kardeşiyle tesadüfen dükkânda karşılaştık.

私たちは偶然、その店で彼女の弟に会った。

Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim.

- 私がそれに気づいたのはほんの偶然に過ぎません。
- 私がそれに気がついたのはほんの偶然に過ぎません。

Bu sabah trende tesadüfen onunla karşılaştım.

- 今朝車中で思いがけず彼にあった。
- 今朝車中で偶然彼に会った。

Dün gece tesadüfen restoranda öğretmenimle karşılaştık.

私は昨晩レストランで偶然先生に会った。

Dün bir restoranda onunla tesadüfen tanıştım.

昨日ある料理店で偶然彼女に会った。

Dün gece restoranda tesadüfen öğretmenimle karşılaştım.

私は昨晩レストランで偶然先生に会った。

Tom tesadüfen Mary ile süpermarkette karşılaştı.

トムはスーパーで偶然にメアリーと出会った。

Tesadüfen, caddede senin erkek kardeşine rastladım.

君の兄さんに道で偶然会ったんだ。

Hâlâ düzenli olarak tesadüfen ilginç fikirlerle karşılaşıyorum

思いがけぬ面白いアイディアに 触れていますし

Dün tesadüfen bir lokantada Bernhard ile karşılaştım.

きのうある料理店で、私は突然、バーナードにあった。

Kulak misafiri olmak istemedim ama tesadüfen duydum.

立ち聞きする気はなかったが、ついあなたの話が聞こえてしまった。

Dün gece bir restoranda tesadüfen öğretmenimle karşılaştım.

私は昨晩レストランで偶然先生に会った。

Ben New York'ta iken, tesadüfen eski arkadaşımla karşılaştım.

- ニューヨークに行った時、私は偶然古い友人に会った。
- ニューヨークにいたとき、私は偶然古い友達に出会った。

O ve ben tesadüfen aynı tür müziği seviyoruz.

彼女と私はたまたま同じ種類の音楽が好きだった。

Geçen gün partide tesadüfen eski bir arkadaşımla karşılaştım.

私は先日のパーティーで旧友に偶然出会った。

Tesadüfen buraya gelmesi gerekirse ona bu belgeyi vermeni istiyorum.

万一彼が来たら、この書類を渡して欲しい。

Dün akşam odamı temizlerken tesadüfen annemin eski bir fotoğrafını buldum.

昨晩部屋を掃除しているうちに、たまたま母の昔の写真が出てきた。

- Onunla Üçüncü Cadde'de tesadüfen karşılaştım.
- Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.

私は3番街で偶然彼女にあった。

- Bu sabah trende tesadüfen onunla karşılaştım.
- Bu sabah trende ona tesadüf ettim.

- 今朝車中で思いがけず彼にあった。
- 今朝車中で偶然彼に会った。

Geçen gün okuldan eve giderken bir sahafta durdum ve uzun süredir aradığım bir kitabı tesadüfen buldum.

- 先日、学校からの帰りに古本屋に立ち寄ったところ、前々から探していた本を偶然見つけた。
- この前学校の帰りに古本屋に寄ったら長い間探してた本に遭遇した。