Translation of "Koltuk" in Japanese

0.052 sec.

Examples of using "Koltuk" in a sentence and their japanese translations:

Koltuk altları.

わきの下も

İki koltuk boş.

- 椅子が二つ空いていた。
- 席が二つ空いていた。

Her koltuk doluydu.

どの席もいっぱいであった。

Herhangi bir koltuk olur.

どの席でもかまいません。

İki koltuk boş kaldı.

座席が二つあいたままになっていた。

Ben bir koltuk ayırttım.

座席を予約しました。

Bu koltuk boş mu?

この席は空いていますか。

Bu koltuk ayrıldı mı?

この席は予約済みですか?

Bu koltuk dolu mu?

- このイスはあいていますか。
- この席はふさがってますか。
- この席はどなたかいらっしゃいますか。
- この席は空いていますか?
- この椅子ふさがっていますか。

Ken koltuk değnekleriyle yürüdü.

ケンは松葉づえをついて歩いた。

O koltuk boş mu?

この席空いてますか?

Pencere yanında koltuk istiyorum.

窓側の席がいいです。

Boş bir koltuk var mı?

空いてる席はありますか。

Pencere kenarı koltuk ister misin?

窓側の席をご希望ですか。

Koridorda bir koltuk istiyorum, lütfen.

通路側の席をお願いします。

Affedersiniz, bu koltuk boş mu?

すみません、ここ空いてますか?

Hâlâ birkaç boş koltuk var mı?

まだ空席がありますか。

Sigara içilen bölümde bir koltuk istedim.

- 喫煙席を頼んでおいたのですが。
- 喫煙席を頼んだのですが。

Allahtan, o iyi bir koltuk buldu.

運良く彼はいい席を見つけた。

Salonda bir tek boş koltuk yoktu.

ホールには空席は一つもなかった。

Tom benim için bir koltuk ayırdı.

トムは私の席を取っておいてくれた。

O bana iyi bir koltuk buldu.

彼は私にいい席をみつけてくれた。

O, bana iyi bir koltuk buldu.

彼女は私によい席を見つけてくれた。

İyi bir koltuk bulacak kadar şanslıydım.

私は幸運にもよい席がとれました。

Pencerenin yanında bir koltuk istiyorum, lütfen.

- 窓側の席をお願いします。
- 窓際の席でお願いします。

Ben bir koltuk rezervasyonu yaptırmak istiyorum.

席を予約したいのですが。

- Burada oturan yok.
- Bu koltuk boş.

この席は空いてる。

Babam bana iyi bir koltuk buldu.

お父さんは私に良い席を見つけてくれた。

Pencere kenarında bir koltuk ister misiniz?

窓側の席をお望みですか。

Sigara içilmeyen bölümde bir koltuk istedim.

禁煙席を頼んでおいたのですが。

"Siz laftan anlamıyor musunuz? O koltuk benim!"

彼は言いました 「何を言えばいいんだ?これは俺の席だ!」

İyi bir koltuk almak için erken gidin.

よい席が取れるように早く行きなさい。

Erken çıktım böylece iyi bir koltuk alabildim.

良い席が取れるように早く出た。

Erken geldim, böylece iyi bir koltuk alabildim.

良い席が取れるように早く来た。

Gittiğim gün bir sürü boş koltuk vardı.

私が行った日には空席がたくさんあった。

Pencere kenarında veya koridorda mı koltuk istersiniz?

窓側か通路側どちらになさいますか。

O her zaman ön sırada bir koltuk aldı.

彼は必ず前列に席を取った。

Oraya erken gittim, böylece iyi bir koltuk alabildim.

良い席が取れるように早くそこへ行った。

İyi bir koltuk almak için oraya erken gittim.

良い席が取れるように早くそこへ行った。

İyi bir koltuk almak için tiyatroya erken gittim.

よい席をとることを目当てに早めに劇場にいった。

- Burası boş.
- Burada oturan yok.
- Bu koltuk boş.

この席は空いてる。

Noel için Hawaii'ye bir koltuk rezervasyonu yaptırabilir miyim?

クリスマスのハワイ行きの座席の予約はできますか。

İyi bir koltuk almak için sadece erken gitmek zorundasın.

早く出かけさえすればよい席がとれる。

İlk olarak geldi. İyi bir koltuk almasının nedeni budur.

彼は一番初めに来た、だから良い席がとれた。

Koltuk değnekli bir genç kız Tom'a nerede yaşadığını sordu.

松葉づえの若い女性はトムに住んでいるところを聞いた。

Tiyatroya erken gittim bu yüzden iyi bir koltuk alabildim.

よい席をとることを目当てに早めに劇場にいった。

Önce o geldi. Bu nedenle iyi bir koltuk aldı.

彼は一番初めに来た、だから良い席がとれた。

Ayar kolunu yukarı doğru hareket ettirerek koltuk yüksekliğini ayarlayabilirsiniz.

調節レバーを上に上げると座面の高さを調節できます。

Ne kadar oy alacağınız, ilgili organda kaç koltuk olduğuna bağlıdır.

投票数は、それぞれの機関の議席数によって異なります。

Otobüste boş koltuk olmadığı için bütün yol boyunca ayakta durdum.

バスの中に空席がなかったので、私は立ちっぱなしだった。

O, bacağını kırdığında üç ay koltuk değnekleri kullanmak zorunda kaldı.

彼は足の骨を折った時、3ヶ月間松葉杖を使わなければならなかった。

İyi bir koltuk almak için yapmanız gereken tek şey, erken çıkmaktır.

よい席をとるためになすべきすべては早く出かけることだ。

Oraya ne kadar erken gelirsek, koltuk alma ihtimalimiz o kadar yüksektir.

そこに到着すれば、席をとれる可能性がそれだけ高くなる。