Translation of "Yürüdü" in Dutch

0.007 sec.

Examples of using "Yürüdü" in a sentence and their dutch translations:

Onlar yürüdü.

- Ze liepen.
- Ze hebben gelopen.

Tom yürüdü.

Tom liep.

O sessizce yürüdü.

Hij liep rustig.

Tom eve yürüdü.

- Tom liep naar huis.
- Tom is naar huis gelopen.
- Tom is naar huis gewandeld.
- Tom wandelde naar huis.

O, hızla yürüdü.

- Hij ging snel.
- Hij liep snel.

O, eve yürüdü.

- Hij liep naar huis.
- Hij is naar huis gelopen.

Onlar eve yürüdü.

Zij liepen naar huis.

Durmaksızın yağmurda yürüdü.

Hij bleef verder wandelen in de regen.

Odada ileri geri yürüdü.

Hij ging de kamer op en neer.

Tom yalnız başına yürüdü.

- Tom liep alleen.
- Tom wandelde alleen.

O, nehir boyunca yürüdü.

Hij wandelde langs de rivier.

Tom asansörlere doğru yürüdü.

Tom liep naar de liften.

İsa su üzerinde yürüdü.

Jezus liep op water.

Alman askerleri Fransa'ya yürüdü.

Duitse soldaten marcheerden door Frankrijk.

Bir günde yirmi mil yürüdü.

Ze liep twintig mijl per dag.

O büyük bir hızla yürüdü.

Hij liep snel.

Tom kalktı ve mutfağa yürüdü.

Tom stond op en liep naar de keuken.

Tom bir su birikintisi içinde yürüdü.

Tom stapte in een plas water.

Tom pencereye yürüdü ve dışarı baktı.

Tom liep naar het raam en keek naar buiten.

Tom ve amcası sessizce birlikte yürüdü.

Tom en zijn oom liepen samen in stilte.

O, yaşlı bir kadın gibi başını eğip yürüdü.

Ze liep met gebogen hoofd zoals een oude vrouw.

7 Aralık 1815'te Paris'teki Lüksemburg Bahçelerine doğru yürüdü.

Op 7 december 1815 werd hij de Jardin du Luxembourg in Parijs binnengemarcheerd.

Soult daha sonra güneye yürüdü ve kendisini Portekiz kralı olarak taçlandırmayı

Soult trok vervolgens naar het zuiden en bezette Porto, waar geruchten begonnen dat hij overwoog

- Tom Mary ile kapıya kadar yürüdü.
- Tom Mary'ye kapıya kadar eşlik etti.

Tom liep met Mary naar de poort.

Harold Godwinson çok hızlı bir şekilde York'a yürüdü ve York'ta yürümeye devam etti

Harold Godwinson marcheerde heel snel naar York, en bleef door York marcheren, en

İki ay sonra, şimdi düşman tarafından kuşatılmış olan Badajoz'u rahatlatmak için tekrar kuzeye yürüdü

Twee maanden later marcheerde hij weer naar het noorden om Badajoz, nu belegerd door de vijand, te verlossen

En büyük birliği olan Dördüncü Kolordu oldu ve Üçüncü Koalisyon'u ele geçirmek için doğuya yürüdü.

de Grande Armée - en marcheerden naar het oosten om het op te nemen tegen de derde coalitie.

Ama Kral Harold Godwinson onunla buluşmak için kuzeye yürüdü, o kadar hızlı hareket etti ki

Maar koning Harold Godwinson marcheerde naar het noorden om hem te ontmoeten, zo snel bewegend dat hij de

Ancak Soult 20.000 adamla kuzeye yürüdü ve Badajoz'u ele geçirdi… ancak Barrosa yakınlarında bir düşman inişinin

maar toch marcheerde Soult met 20.000 man naar het noorden om Badajoz te veroveren… maar trok zich terug toen hij het nieuws ontving