Translation of "Kalp" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Kalp" in a sentence and their japanese translations:

Kalp atışlarımı duyarım

鼓動が聞こえる

Kalp atışımı duyabiliyorum

鼓動が聞こえる

Size kalp çarpıntısını,

ドキドキしている心臓や

Kalp yavaş atıyor.

心臓はゆっくり動いている。

kalp krizinden kurtulmak için,

試験に通るため頑張ったり

Kalp yetmezliğinden aniden öldü.

彼は突然心臓まひで死んだ。

Kalp, göğüste yer alır.

心臓は胸の中にある。

Bir kalp krizi geçirecek.

あの人心臓発作を起こすわよ。

- Onun bir kalp rahatsızlığı var.
- Onun bir kalp hastalığı var.

彼は心臓病を患っている。

Tansiyon kalp hastalığının ana kaynağıdır.

緊張が心臓病の主な原因だ。

Kalp çarpıntısıyla, o kapıyı açtı

胸をドキドキさせながら彼女はドアを開けた。

Smith bir kalp krizinden öldü.

スミスは心臓麻痺で死んだ。

Kalp yaralarını iyileştirmek zaman alır.

心の傷を癒すには時間がかかる。

Ben bir kalp krizi geçirdim.

心臓発作を起こしました。

Ölüm nedeni bir kalp kriziydi.

死因は心臓発作だった。

O bir kalp krizinden öldü.

彼は心臓発作で死んだ。

O, kalp şeklinde küpeler taktı.

彼女はハート型のイヤリングをしていた。

Hiç kalp krizi geçirdin mi?

心臓発作を起こしたことはありますか。

Tom bir kalp krizinden öldü.

トムは心臓発作で亡くなったんです。

Ya da ilk kalp pili tasarlanırken.

初めて設計された時経験したようにです

Kalp pili ve röntgeni icat ettik

心臓ペースメーカーやX線撮像を発明しました

Kalp pilleri ve insülin pompaları gibi

ネットで繋がったデバイスが増えるに連れ

O kalp krizi geçirdiğinde ben oradaydım.

彼が心臓発作を起こしたとき、私はその場にいた。

Kalp cerrahisinde en önde gelen otoritedir.

彼は心臓外科の第一人者だ。

Kalp hastalığından muzdarip insanların sayısı artmıştır.

心臓病で苦しんでいる人の数が増えてきた。

Uyku yoksunluğu kalp krizi riskini artırır.

睡眠不足で、心筋梗塞リスクが上昇。

Tom'un kolunda bir kalp dövmesi vardı.

- トムは腕にハートの入れ墨を入れた。
- トムは腕にハートのタトゥーを入れた。

Bebeğin kalp atışı 143'tü, normal oran.

赤ん坊の心拍は143と正常でした

Biz, birbirlerimizle kalp-kalbe bir konuşma yaptık.

私たちはお互いに腹を割った話し合いをした。

Bu mavi kalp içinde ayağa kalkabileceğin bir ev.

この白い心臓は 中に人が入れる家

Çok fazla yağ yemek kalp hastalığına sebep olmalı.

過度の脂肪の摂取は心臓病の原因になるとされている。

- John'un babasının bir kalp krizinden dolayı öldüğünü biliyor musun?
- John'un babasının bir kalp krizinden dolayı öldüğünü biliyor musunuz?

ジョンのお父さんが心臓発作で亡くなったのを知っていますか。

Sağlık hataları ABD'de ölümlerin, kanser ve kalp hastalıklarından sonra,

米国内の死因の第3位は 医療ミスによるもので

Jim kalp krizinden sonra, şeker alımını kesmek zorunda kaldı.

心臓発作の後、ジムは砂糖の摂取量をへらさなければならなかった。

kalp hastalığı, felç ve kanser açısından daha düşük risk taşıyor

ガンのリスクが非常に低いだけでなく

Ben her zaman kalp krizi geçirmenin bir ölüm alameti olduğunu düşündüm.

私はいつも思っていた、心筋梗塞を患うことは死期を知らせる前兆だと。

Onun babası bir kalp krizinin bir sonucu olarak bir yatalak oldu.

彼女の父は心臓病で病人になってしまった。

Biz Dr. Brown'ı Amerika Birleşik Devletleri'nde en iyi kalp uzmanı olarak görüyoruz.

私たちは、ブラウン博士を合衆国で最高の心臓病の専門医とみなしている。

Babam dün bir kalp krizi geçirdi fakat yakınlarda bir kliniğe sahip olduğu için şanslıydı.

昨日父が心臓発作を起こしたが、診療所が近くにあるのは好運だった。

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.

彼がパブロと結婚するつもりだと公に宣言したとき、彼の祖母は心臓が止まりそうになったし、彼の叔母は目玉が飛び出してしまいそうだった。でも彼の妹は鼻高々だった。