Translation of "Hastalığı" in Arabic

0.003 sec.

Examples of using "Hastalığı" in a sentence and their arabic translations:

Bir otoimmün hastalığı.

وهو اضطراب مناعة ذاتي.

Yani, bu hastalığı biliyoruz.

حسنا نحن نعلم أن هذا المرض

Onun hastalığı kanser olabilir.

قد يكون مرضها السرطان.

Pigmentlerini kaybettiğin bir deri hastalığı.

وهو اضطراب بالبشرة، حيث تفقد صبغياتك.

Hiç kimseye söylemiyordu bu hastalığı

لم تخبر أحدا عن هذا المرض

Kalp hastalığı onu uçakta yakaladı

اصابته امراض القلب على متن الطائرة

Bu bir ilerleyen kas zayıflığı hastalığı,

هو مرض ضمور عضلي تدريجي

Kanser hastalığı insanlığın en büyük düşmanıdır.

مرض السرطان هو عدو البشريه الأكبر

Alzheimer hastalığı yavaşça ve hissedilmeden oluşur.

الزهايمر مرض يحصل ببطئ وبدون الشعور به

Sami'nin tanısal bir akıl hastalığı yoktu.

لم يكن لدى سامي مرض عقلي قابل للتّشخيص.

Ve akıl hastalığı açısında yüksek risk altındaydık.

وأننا نعاني من ارتفاع الإصابة بمرض عقلي.

Orta veya şiddetli koroner hastalığı olan 48 hastaya

حيث تم اختيار 48 مريضاً مصاباً بمرض القلب التاجي المعتدل أو الحاد

Sami'nin akıl hastalığı onun mankenlik kariyerini kısa kesmiştir.

تسبّب مرض سامي النّفسي في إيقاف مشواره في عرض الأزياء.

Uçabildiği için kilometrelerce ilerideki bir yere kolayca hastalığı taşıyabiliyor

يمكنه تحريك المرض بسهولة للأميال القادمة حيث يمكنه الطيران

COVID-19 ya da "2019 koronavirüs hastalığı" adını verdiler.

أن نوعًا من الفيروسات يسبب أمراض.

Kalp hastalığı için düzeltilebilir, önemli bir risk faktörü olarak listelemiyor,

كعامل خطر رئيسي قابل للتعديل بالنسبة لأمراض القلب،

Kalp hastalığı, felç ve kanser açısından daha düşük risk taşıyor

وأمراض القلب، والسكتات الدماغية، والسرطان،

Ve bilim insanları, bu dönemin çoğunda hastalığı başkasına bulaştırabileceğinizi düşünüyor.

ويظن العلماء أنه يمكنك نقل العدوى خلال معظم هذه الفترة

Hastalığı kapmış ve birkaç gündür hatta 2 haftadır yayıyor olabilirsiniz,

يمكنك نشر العدوى للآخرين لعدة أيام وحتى أسبوعين

- Sami ciddi zihinsel hastalık belirtileri göstermiyordu.
- Sami ciddi akıl hastalığı belirtileri göstermiyordu.

لم يبدِ سامي أيّ أعراض تدلّ على مرض عقليّ خطير.

Sami'nin akıl hastalığı onun cezasını hafifletmedi. Art arda iki ömür boyu hapis cezası aldı.

إنّ مرض سامي العقلي لم يخفّف من عقوبته، بل تمّت إدانته بعقوبتين متتاليتين للسّجن مؤبّد.