Translation of "Hastalığı" in French

0.009 sec.

Examples of using "Hastalığı" in a sentence and their french translations:

Bir otoimmün hastalığı.

C'est une maladie auto-immune.

Hastanın hastalığı iyileşiyor.

Le patient se remet de sa maladie.

Kalp hastalığı vardı.

Elle avait le cœur malade.

Yani, bu hastalığı biliyoruz.

Bon, on connaît cette maladie.

Onun Parkinson hastalığı vardı.

Il avait la maladie de Parkinson.

Onun hastalığı aslında ruhsaldı.

- Sa maladie était surtout psychologique.
- Sa maladie était principalement psychologique.

Onun kalp hastalığı var.

Elle a une maladie du cœur.

Onun hastalığı kanser olabilir.

Sa maladie pourrait être un cancer.

O, hastalığı nedeniyle gelemedi.

Il n'a pas pu venir à cause de sa maladie.

Pigmentlerini kaybettiğin bir deri hastalığı.

C'est une maladie de peau qui provoque la dépigmentation.

Hiç kimseye söylemiyordu bu hastalığı

n'a parlé à personne de cette maladie

Kalp hastalığı onu uçakta yakaladı

une maladie cardiaque l'a attrapé dans l'avion

Ebeveynler birçok hastalığı yavrularına geçirebilir.

Les parents peuvent transmettre bien des maladies à leur progéniture.

Onun hastalığı tüm umutlarını yıktı.

Sa maladie a anéanti tous ses espoirs.

Onun hastalığı hakkında çok endişeliyim.

Je m'inquiète beaucoup de sa maladie.

Tedavi edilemez bir hastalığı var.

Il a une maladie incurable.

Bebeğimin kalıtsal bir hastalığı var.

Mon bébé souffre d'une maladie héréditaire.

Bir tedavi hastalığı tedavi edecektir.

Un traitement permettra de guérir la maladie.

Bu bir kafa derisi hastalığı.

C'est une maladie du cuir chevelu.

Bu bir ilerleyen kas zayıflığı hastalığı,

C'est une maladie dégénérative musculaire progressive

Hiçbir ilaç bu hastalığı tedavi edemez.

Aucun médicament ne peut guérir cette maladie.

Onun ani hastalığı bizi seyahatten alıkoydu.

Sa soudaine maladie nous a dissuadés de voyager.

Aktivistler yoksul ülkelerdeki hastalığı önlemeye çalışırlar.

Des activistes tentent de prévenir les maladies dans les pays pauvres.

Bir çocukluk hastalığı onu kör bıraktı.

Elle a été rendue aveugle par une maladie d'enfance.

Alzheimer hastalığı yavaşça ve hissedilmeden oluşur.

La maladie d'Alzheimer évolue lentement, insensiblement.

Bir sincap kızıma kuduz hastalığı bulaştırdı.

Un écureuil a transmis la rage à ma fille.

Annem hastalığı nedeniyle 3 gün uyumadı.

Ma mère n'a pas dormi ces 3 derniers jours à cause de sa maladie.

Ve akıl hastalığı açısında yüksek risk altındaydık.

et qu'on risquait sûrement de développer une maladie mentale.

Çocuk hastalığı nedeniyle dün okula devamsızlık yaptı.

Le garçon a manqué l'école hier parce qu'il était malade.

Gözyaşı Otu çok sayıda hastalığı tedavi edebilir.

La larme-de-Job peut guérir un très grand nombre de maladies.

Obezite, diyabet ve kalp hastalığı riskini arttırır.

L'obésité augmente les risques de diabète et de troubles cardiaques.

Orta veya şiddetli koroner hastalığı olan 48 hastaya

Quarante-huit patients atteints de maladies coronaires modérées ou graves

Linda, babasının ani hastalığı yüzünden üniversiteden geri çağrıldı.

Linda est revenue de l'université à cause de la maladie soudaine de son père.

Benim kötü bir kalbim var. Koroner arter hastalığı.

J'ai le cœur en mauvais état : une maladie des artères coronaires.

Tom, Mary'ye hastalığı hakkındaki gerçeği anlatmaya karar verdi.

Tom décida de dire la vérité à Mary au sujet de sa maladie.

Uçabildiği için kilometrelerce ilerideki bir yere kolayca hastalığı taşıyabiliyor

il peut facilement déplacer la maladie sur des kilomètres, car il peut voler

COVID-19 ya da "2019 koronavirüs hastalığı" adını verdiler.

qu'un type de virus était la cause de la maladie.

Şu anda bu hastalığı tedavi etmek tıbben mümkün değildir.

Il est à l'heure actuelle médicalement impossible de guérir cette maladie.

Kalp hastalığı için düzeltilebilir, önemli bir risk faktörü olarak listelemiyor,

comme facteur de risque modifiable des maladies cardiovasculaires,

Kalp hastalığı, felç ve kanser açısından daha düşük risk taşıyor

de maladie cardiaque, d'AVC et de cancer

Bu hastalığı tedavi edecek daha etkili bir yönteme acil olarak ihtiyaç var.

On a un besoin urgent d'une méthode plus efficace pour traiter cette maladie.