Translation of "Kalacak" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Kalacak" in a sentence and their japanese translations:

Muhtemelen geç kalacak.

十中八九彼は遅れるだろう。

Evde kalacak mısın?

君は家にいますか。

Uzun kalacak mısın?

- 長くいらっしゃるつもりですか。
- 長く滞在するご予定なんですか?

Geç kalacak mıyız?

私達遅れそうなの?

Muhtemelen okula geç kalacak.

彼は学校に遅刻しそうだ。

Oraya gitmek zorunda kalacak.

彼はそこへ行かなければならないだろう。

Sanırım o geç kalacak.

彼は遅刻すると思う。

Büyük olasılıkla geç kalacak.

十中八九彼は遅れるだろう。

Tom beklemek zorunda kalacak.

トムは待たなければいけないでしょう。

İstasyona gitmek zorunda kalacak.

彼は駅に行かなければならないでしょう。

Akşam yemeğine geç kalacak.

彼女は夕食に遅れるだろう。

Sanırım onlar geç kalacak.

彼らは遅れると思います。

O kuşkusuz geç kalacak.

彼はきっと遅れますよ。

Bizden biri gitmek zorunda kalacak.

- どちらか一方が出て行くしかないな。
- 我々のうちの1人が行かざるを得ないだろう。

Kendi geçimini kazanmak zorunda kalacak.

彼女は自活しなければならないだろう。

O, hafta sonu amcasıyla kalacak.

彼は週末はおじさんの家に泊まるつもりです。

Tren yirmi dakika geç kalacak.

電車は20分遅れるでしょう。

O, büyük ihtimalle geç kalacak.

十中八九彼は遅れるだろう。

Büyük olasılıkla o geç kalacak.

十中八九彼は遅れるだろう。

O birkaç hafta Tokyo'da kalacak.

彼は数週間東京に滞在するだろう。

O, bir arkadaşının evinde kalacak.

- 彼は友達の家に泊まるつもりです。
- 彼なら友達んちに泊まるよ。

Hava birkaç gün soğuk kalacak

ここ数日、寒い日が続くでしょう。

Japonya'da ne kadar süre kalacak?

あの人はどのくらい日本に滞在の予定ですか。

Orada uzun süre kalacak mısın?

あなたは長い間そこに滞在するつもりですか。

Yarın erken kalkmak zorunda kalacak.

彼は明日早く起きなければならないでしょう。

- Tom Boston'da kalacak bir yer arıyor.
- Tom Boston'da kalacak bir yer bakıyor.

トムはボストンで泊まる所を探している。

Hükümet finansal sorunla ilgilenmek zorunda kalacak.

政府は、財政問題に対処しなければならない。

Hafta sonu boyunca orada kalacak mısın?

週末はそこにご滞在の予定ですか。

Güçlü hayatta kalacak ve zayıf ölecek.

強者は生き残り、弱者は死ぬものだ。

Bay Mailer yarına kadar burada kalacak.

メイラー氏は明日までここに滞在の予定です。

Akira parası varken New York'ta kalacak.

アキラはお金の続く限りニューヨークに滞在するだろう。

Herkes için yemek pişirmek zorunda kalacak.

彼女はみんなのために料理をしなければならないでしょう。

Bu deneyim her zaman belleğimde kalacak.

この体験はいつも私の記憶に残っているでしょう。

Ve uzun süre ayakta kalacak bir binadır.

人々のための場所になることを表しています

Junko bu gece matematik çalışmak zorunda kalacak.

淳子は今夜数学を勉強しなければならないだろう。

Londra'da kalacak bir yer tavsiye edebilir misin?

ロンドンで滞在する場所を推薦してもらえますか。

Altı kişi için kalacak yere ihtiyacımız var.

6人宿泊させて欲しい。

O, bir silah olmadan yapmak zorunda kalacak.

彼は銃なしでやっていかなければならないだろう。

Sorun bu gece kalacak bir yerimizin olmamasıdır.

困ったことに今晩泊まる宿がありません。

Otomobil sektöründeki çöküşten dolayı çoğu insan işsiz kalacak.

自動車産業の不振で多くの人が職を失うだろう。

Çevreyi korumak için herkes katkıda bulunmak zorunda kalacak.

環境を救うために、みんなが拠出も含めた協力をしなければならないでしょう。

O dürüst bir adam ve her zaman öyle kalacak.

彼は正直な人だし、これからもずっとそうだろう。

Londra'da benim için kalacak bir yer tavsiye edebilir misin?

ロンドンで滞在する場所を推薦してもらえますか。

Tren yaklaşık olarak 2 dakika boyunca bu istasyonda kalacak.

この電車は当駅で2分ほど停車いたします。

Anneleri olmadan hayatta kalacak yetenek veya güce henüz sahip değiller.

‎親離れするには ‎体力も技量も足りない

Biz kalacak bir yer bulamazsak dışarıda kamp kurmak zorunda kalacağız.

宿が見つからなかったら、野宿しかないね。

Bu şiiri Shakespeare'in yazıp yazmadığı muhtemelen bir sır olarak kalacak.

シェイクスピアがこの詩をかいたかどうかは、恐らく謎のままでしょう。

Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.

我が社もすぐにインターネットにアクセスできる環境を整えなくては取り残されてしまう。

Söylemek gereksiz ki, kaza nedeniyle o bir süre okuldan uzak kalacak.

言うまでもなく事故のため、彼はしばらく学校を欠席する。

- Sergi bir ay daha açık kalacak.
- Sergi bir ay daha açık olacak.

博覧会の会期はまだあと1カ月あります。