Translation of "Kısmı" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Kısmı" in a sentence and their japanese translations:

Hazırlıklarımın bir kısmı sıradandı.

準備の中には つまらないものもあります

Paranın bir kısmı çalındı.

金がいくらか盗まれた。

Kayanın çevresindeki kısmı bulmaya çalışıyorum.

岩に巻いてた部分を見る

Jeolojinin en havalı kısmı nedir?

では 地質学で一番イカしてるのは 何でしょう?

Ağızlık kısmı ses tellerine benzer

マウスピースが声帯ヒダにあたり

Muhtemelen de en önemli kısmı:

これが 一番大切なことですが

Hayatımızın ev işine adadığımız kısmı

家事に追われる時間は

Altı çizili kısmı tercüme et.

下線部を訳せ。

Dağın üst kısmı karla kaplıdır.

やまのうえの方は雪でおおわれている。

Paranın büyük bir kısmı harcandı.

その金の大部分が使われた。

Bu arazinin bir kısmı benim.

この土地の一部は私のものだ。

Kütüphanenin bu kısmı halka kapalıdır.

- 図書館のこの部分は一般公開されていません。
- 図書館のこのエリアは一般公開されていません。

Onun hikayesinin bir kısmı doğrudur.

彼の話の一部は本当だ。

İşte bugünkü takımın bir kısmı,

これは最近の チームの様子です

Cevabın bir kısmı bilişsel psikolojide gizli.

その答えの一部は 認知心理学にあります

En büyük kısmı Rusya ele geçirmiştir.

国土は複数に分割され、 ロシアもその分け前を獲得する

Evin bu kısmı, sabah güneşini alır.

家のこちら側は朝日をとらえる。

Hokkaido kısmı hâlâ doğal durumunda duruyor.

北海道の一部分はまだ自然のままの状態で残っている。

Arazinin bu kısmı üvey anneme aittir.

この地所は私の継母のものです。

Yani bunun anlamı, dinozorların ciğerlerinin üst kısmı

つまり 恐竜の肺の上面部は

Fakat "birini yap" kısmı neredeyse hiç olmamıştı.

「する」機会はほとんどありませんでした

Isının bir kısmı derin okyanusa doğru yayılır

熱の一部は深海にまで届いて

Ama bir kısmı iyi bir hayat sürer.

最終的に成功を収める人は たくさんいますが

Kar hakkındaki kısmı hariç, sizinle aynı düşüncedeyim.

もうけの部分を除いて君の意見に賛成です。

Hikayenin en üzücü kısmı söylenilmek için kalır.

- その話の最も悲しい部分はまだ語られていない。
- その物語の最も悲しいところはまだ話されていない。

Dil öğrenmenin en zor kısmı kelimeleri hatırlamaktır.

言語学習の最も難しいところは、語彙を覚える事です。

Bu bıçağı al ve üst kısmı kes.

このナイフを持って、てっぺんを切り取りなさい。

Fakat durum şu ki yaptığım işin sevdiğim kısmı,

さて ここが大事なところ 私が自分の仕事で好きな部分は

Karaçalının üzerindeki çiçeği gördünüz mü? Sarı olan kısmı?

ハリエニシダの花だよ 黄色いのだ

Cevabın diğer bir kısmı da gazeteciliğin doğasından geliyor,

また答えの残りの部分は 報道の本質にあり

Saldırının maddi kaynaklarının bir kısmı ABD'deki korsan müziktendi.

アメリカで販売された海賊版CDが テロの資金源の一部でした

Binanın sadece bir kısmı deprem tarafından tahrip olmuştur.

その建物の一部分だけが地震で破壊された。

Vücudunun büyük bir kısmı o yumurtalar için feda ediliyor.

‎この巨大な器官で ‎卵の世話をしている

- Bilgilerin bir kısmı çok önemlidir.
- Bazı bilgiler çok önemlidir.

その情報のなかには大変重要なものもある。

Ve bunun Tesla gibi şirketlere en çok yarayan kısmı

一番大きいのはビジネスの面だ

Fark ettim ki bu sorunun büyük bir kısmı sistemle ilgili

私が学んできたのは この問題の多くが 制度由来のものであるが故に

Rus hussars ücret ve yönlendirilen kısmı Arrighi'nin Üçüncü Süvari Kolordusu.

ロシアのフサールが アリギ第Ⅲ騎兵軍団の一部を敗走させた

Bir yılanın tehlikeli tek kısmı vardır, o da zehri ve dişleri.

ヘビが危険なのは 毒と牙だけだ

Yaklaşık 600.000 adam… yarıdan az olsa da bunların bir kısmı Fransız'dı.

約60万の軍勢のうちフランス人は半数以下だった

Öyle görünüyor ki, insanlığın zengin kısmı, fakir kısmın problemlerini çok umursamıyor.

豊かな国は貧しい国のことをあまり考えていない。

Büyük bir şehrin cazibesinin bir kısmı onun binalarının mimarisinde görülebilen stillerin çeşitliliğine bağlıdır.

大都市の魅力のひとつは、その建物の建築様式に見られる多様性にある。

Zor olan kısmı, çok fazla çıkıntı olması. Kayaların da ne kadar sağlam olduğunu bilmiyorum.

難(むずか)しいのは突出部(とっしゅつぶ)だ どんな岩かも分からない

Bir yılanın tehlikeli tek kısmı vardır, o da zehri ve dişleri. Tamam, hadi gidelim.

ヘビが危険なのは 毒と牙だけだ 行こう