Translation of "Hayvanları" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Hayvanları" in a sentence and their japanese translations:

Hayvanları besleme.

- 動物に食べ物をやってはいけません。
- 動物にエサを与えないで。
- 動物にエサをあげないでください。

Hayvanları severim.

動物、大好きだよ。

O, hayvanları sever.

彼は動物が好きだ。

Hayvanları kafese koyun.

動物を檻にいれてくれ。

Lütfen hayvanları besleme.

動物に餌を与えないで下さい。

Ziyaretçiler hayvanları besleyemez.

- 動物に餌を与えないで下さい。
- 参観者は動物にえさをやってはいけない。

O hayvanları sever.

彼は動物が好きだ。

Tom hayvanları sever.

トムは動物が大好きだ。

Tanıdığım herkes hayvanları seviyordu

つまり 私の知人は皆 動物を好きでいながら

En küçük hayvanları bile.

‎ごく小さな命も

Evcil hayvanları şımartmamamız gerekiyor.

ペットは甘やかしてはいけない。

Kediler hariç, hayvanları severim.

猫は別として動物は好きだ。

Hayvanları karşı acımasız olmamalısın.

動物に対してむごいことをしてはいけない。

Karnizm, çiftlik hayvanları ile ilgili

肉食主義を正当化する言葉で

Aslanlar diğer hayvanları yiyerek yaşarlar.

ライオンは他の動物を食べて生きている。

Mike hayvanları çok fazla severdi.

マイクは動物がとても好きだった。

O, hayvanları seviyor, biliyor musun?

ほら、彼女動物が好きでしょ?

Çimde yatan vahşi hayvanları görebiliriz.

草原には野生の動物が横たわっているのが見える。

Atlar hariç tüm hayvanları sever.

彼は馬を除いてはすべての動物が好きだ。

Benim çocuklarım hayvanları gerçekten seviyor.

私の子どもたちは動物が大好きです。

Zalimce davranılan hayvanları görmek istemiyorum.

私は動物が残酷な扱いを受けるのを見たくはない。

Bu hayvanları kafesten serbest bırakmalısın.

おりの中の動物を自由にしてやるべきだ。

Tam bir banliyö çocuğuydum, hayvanları seviyordum

でも 私は郊外に住む 動物好きの少年でしたが

Yavaş yavaş tüm hayvanları önemsemeye başlıyorsun.

‎どの生き物も愛おしく感じる

Hayvanları yakalamak için, onlar bola kullanırdı.

動物をつかまえるために、彼らはボーラを使った。

Istakozlar bir deniz hayvanları sınıfına aittir.

ロブスターは海洋動物の一種に属します。

O hayvanları insanlardan daha çok sever.

彼は人間よりも動物を愛している。

Hayvanları seviyorum. Mesela kedi ve köpekleri.

私は、例えば、猫や犬のような動物が好きです。

O yılanlar gibi garip hayvanları seviyor.

彼はヘビみたいな変わった動物が好きなんだよ。

- O, garip hayvanları sever, örneğin yılanlar.
- O acayip hayvanları sever, örnek olarak yılan gibi.

彼は不思議な生物、例えばヘビのような生物が好きです。

- Bazı insanlar evcil hayvanlar olarak nadir bulunan hayvanları beslerler.
- Bazı insanlar egzotik hayvanları evcil hayvan olarak beslerler.
- Kimileri egzotik hayvanları evcil hayvan olarak besler.
- Kimi insanlar acayip hayvanları evcil hayvan edinirler.

ペットとして珍しい動物を飼っている人もいます。

Yılanların, küçük hayvanları ve kuşları büyülediği söylenir.

ヘビは小動物や小鳥をにらんですくませるといわれている。

Hareket eden tembel hayvanları dikkatle izleyerek saatler geçirdim.

私はナマケモノの動きに見とれながら 何時間も幸せな時間を過ごしました

Pekâlâ, bu küçük hayvanları yakalamak için tasarlanmış bir tuzak.

ワナの1つだ 小さな動物をつかまえる

Ve onları evimizdeki hayvanları sevdiğim kadar koşulsuz bir şekilde severdim.

私は それらの動物が 自宅のペット同様 無条件に好きでした

Pekâlâ, bu tuzak küçük hayvanları yakalamak üzere tasarlanmış bir tuzak.

ワナの1つだ 小さな動物をつかまえる

Doğanın en ölümcül hayvanları ve sürüngenleriyle de karşı karşıya kalacağız.

危険な生き物も相手になる 獣や は虫類だ

Japonca kelime "mofumofu" kabarık ve hafif hayvanları tanımlamak için kullanılır.

「もふもふ」はもこもこふわふわした動物を表すのに使います。

Hayvanları, geceyle başa çıkmak için yeni yöntemler bulmaya itiyor. UYUMAYAN ŞEHİRLER

‎動物たちは夜の街を ‎生き残るすべを模索する ねむらない街

Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.

‎最先端のカメラが ‎明らかにしたのは‎― ‎なじみ深い動物の ‎知られざる姿

Ayı sansarı zayıf ve hasta hayvanları öldürerek doğanın temizlik ekibini oluşturuyor.

クズリは弱い、病気の動物を殺す、大自然の掃除乗組員だ。

Ormanın diğer hayvanları düğün dansını izlemeye geldi ve onlar da bütün gece ay ışığı altında dans ettiler.

森のほかの動物たちもみにきて月明かりの下、夜どおしかれらは、おどりました。