Translation of "Gittiği" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Gittiği" in a sentence and their japanese translations:

O, gittiği gün geldi.

彼女が発ったその日に彼は到着した。

Gittiği her yerde karşılandı.

彼は出かけた先々で歓迎された。

Onun gittiği doktor ünlüdür.

彼女が訪ねた医者は有名だ。

Onun gittiği anda geldim.

私は彼女が帰ろうとしていたちょうどそのときに到着した。

Onun gittiği gece vardım.

- 私は彼が出発した夜についた。
- 私は彼が出発した日の夜に着いた。

Alice'in konsere gittiği dündü.

アリスがコンサートに行ったのは昨日だった。

Deliğin gittiği yönü hissedebiliyorum. Tanrım.

穴が続く先が分かるよ 大変だ

Pazar, insanların kiliseye gittiği gündür.

- 日曜日は人々が教会に行く日である。
- 日曜は人々が教会に行く日である。

Birlikte müzeye gittiği Mary değildi.

彼が一緒に美術館に行ったのはメアリーではなかった。

Bu, çocukların yatağa gittiği zaman.

- もう子供達は寝てもよい時間だ。
- 子どもはもう寝る時間でしょ。

Tom'un Boston'a gittiği doğru mu?

トムがボストンに行ったって、本当なの?

Bu, babamın eskiden gittiği okul.

ここは私の父が通った学校だ。

Okula ilk gittiği günü hatırladı.

彼女は学校に行った最初の日を思い出した。

Güneşi görebilseydim gittiği yönü de görürdüm

太陽があれば方角が分かる

Tom gittiği her yerde hoş karşılandı.

トムはどこに行っても歓迎された。

Tek bildiğim, onun geçen hafta gittiği.

私が知っているのは彼女が先週出て行ったということだけだ。

Mary gittiği için, Tom daha mutlu.

メアリーがいなくなった今、トムはもっとハッピーになった。

Problem çözümümüzün ne kadar iyi gittiği hususunda

問題解決へどれだけの進歩が出来ているか

Onun nereye gittiği hakkında bir fikrim yok.

彼がどこへ行ったのかまったく見当がつかない。

Fred annemi gittiği her yerde takip etti.

フレッドは私の母が行くところ何処へでも付いて行った。

1 ocak birçok Japonun türbeye gittiği gündür.

1月1日は多くの日本人が神社にお参りする日です。

Bütün işaretler onun daha iyiye gittiği yönünde.

- すべては彼女がよくなっていることを示している。
- 全ての兆候は彼女が回復しているということだ。

- O, sadece karısı seyahate çıktığında köpeği besler.
- Onun köpeği beslediği tek zaman karısı seyahate gittiği zamandır.

彼が犬に餌をやるのは、妻が旅行に出かけているときだけだ。