Translation of "Gitmem" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Gitmem" in a sentence and their japanese translations:

- Ben okula gitmem.
- Okula gitmem.

私は学校へ行きません。

Gitmem gerekiyor.

行くべきだ。

Gitmem gerek.

- 行かなくてはいけません。
- 行かなくちゃ。

Okula gitmem.

私は学校へ行きません。

- Hastaneye gitmem gerekiyor.
- Hastaneye gitmem lazım.

- 病院に行かなくてはいけません。
- 病院に行かないといけないの。

Okula gitmem gerekiyor.

私は学校へ行かなければならない。

Geri gitmem gerek.

帰らないといけない。

Alışverişe gitmem gerekiyor.

買い物に行かないといけないの。

Hastaneye gitmem gerek.

病院に行かなきゃ。

Şimdi gitmem gerek.

- 私はもう行かなくてはなりません。
- もう行かなくちゃ。
- もう行かないと。
- そろそろおいとましなければなりません。

Şikago'ya gitmem gerekiyor.

シカゴに行かなくてはなりません。

Yağmur durmadıkça, gitmem.

雨がやまなかったらいきません。

Yağmur yağması halinde, gitmem.

- 雨の場合私は行かない。
- 雨が降ったら、行かないわ。

Pazar günü okula gitmem.

- 私は日曜日には学校に行かない。
- 私は日曜には学校へ行きません。

O, gitmem gerektiğini söyledi.

彼は私が行かなければならないといった。

Yarın yağmur yağarsa gitmem.

明日雨ならば行きません。

Oraya gitmem gerekiyor mu?

- 私がそこに出向く必要がありますか。
- 私がそこに行く必要がありますか。

Ben okula otobüsle gitmem.

私はバスで学校へいきません。

Nereye gitmem gerektiğini bilmiyorum.

- どこに行けばいいのかわからない。
- 私はどこへ行くべきか分からない。

Tavukları beslemeye gitmem gerekir.

ニワトリに餌をやりに行かなければいけません。

Tom giderse ben gitmem.

トムが行くなら私は行かない。

Pazar günleri okula gitmem.

- 私は日曜日には学校に行かない。
- 私は日曜には学校へ行きません。

Neredeyse hiç kiliseye gitmem.

僕が教会に行くことはほとんどない。

Neredeyse hiç müzelere gitmem.

僕が博物館に行くことはほとんどない。

Dişçiye gitmem gerekir mi?

私は歯医者さんに行く必要がありますか。

Ara sıra okula gitmem.

私はときどき学校を休む。

Eğer gitmem gerekiyorsa giderim.

- 行かねばならないのなら行きます。
- 行かねばならないなら行きます。

Asla bir yere gitmem.

私はどこにもいかないから。

Cumartesi günü okula gitmem.

土曜日に学校に行きません。

Cumartesi günleri okula gitmem.

土曜日は学校に行きません。

- Sen gitmezsen, ben de gitmem.
- Sen gitmeyeceksen ben de gitmem.

- 君が行かないのなら私も行きません。
- 君が行かないなら、俺も行かないよ。

- Eğer sen gitmezsen ben de gitmem.
- Sen gitmeyeceksen ben de gitmem.

あなたが行かないのなら、僕も行かない。

İstediğim kadar sık sinemaya gitmem.

自分で行きたいと思う映画を見に行かない。

Havaalanından oraya nasıl gitmem gerekiyor?

そちらへは空港からどのように行けば良いのですか。

O, oraya gitmem gerektiğini söyledi.

彼は私がそこへ行かなければならないと言った。

Gelecek hafta Tokyo'ya gitmem gerekiyor.

来週東京に行くことになっています。

Sen gitmeyeceksen ben de gitmem.

- 君が行かないのなら私も行きません。
- あなたが行かないのなら、僕も行かない。
- あなたが行かないんなら、私も行かない。
- 君が行かないなら、俺も行かないよ。

- Geri gitmeliyim.
- Geri gitmem gerekiyor.

戻らなくては。

Seninle birlikte gitmem neredeyse imkansız.

私があなたといっしょに行く事はほとんど不可能だ。

Oraya gitmem gerektiği için gittim.

私はやむを得ずそこへ行った。

- Gitmeli miyim?
- Gitmem gerekiyor mu?

- 私は行くべきでしょうか。
- 行かなければなりませんか。

Ailemi karşılamam için havaalanına gitmem gerekiyor.

家族を空港に迎えに行かなくては。

Otobüsle oraya gitmem ne kadar sürer?

バスでそこに行くのにどれくらいかかるのでしょうか。

Babam onunla gitmem için ısrar etti.

父はついてくるように私をせきたてた。

Tek başıma gitmem gerektiğini düşünüyor musun?

私は一人で行くべきだと思いますか。

Gelecek hafta New York'a gitmem gerekiyor.

私は来週ニューヨークに行く筈になっている。

- Hastaneye gitmek zorundayım.
- Hastaneye gitmem gerekiyor.

病院に行かなくてはいけません。

İlk defa başkente gitmem heyecan vericiydi.

私にとって初めての上京はわくわくすることでした。

Bugün eve biraz erken gitmem gerekiyor.

私は今日少し早く帰宅しなければならない。

Ben neredeyse hiç işe yürüyerek gitmem.

- 私はめったに徒歩では通勤しない。
- 私はめったに徒歩で会社には行かない。
- 私はめったに歩いて仕事には行かない。
- 私はめったに歩いて通勤はしない。

Sanırım geç olduğu için gitmem gerekiyor.

遅くなってきたのでもう帰ります。

Eğer sen gitmezsen ben de gitmem.

あなたが行かないのなら、僕も行かない。

Öyle şeyler söyleyecek kadar ileri gitmem.

まさかそんなことまで言う気はない。

Bana hangi yoldan gitmem gerektiğini söyler misiniz?

どちらにいったらいいのか教えてくださいませんか。

Annem yurt dışına gitmem için izin verdi.

母は私が海外に行くのを許した。

- Neden okula gitmeliyim?
- Neden okula gitmem gerekir?

何で学校に行かないといけないの?

Nanzenji Tapınağını ziyaret etmeden asla Kyoto'ya gitmem.

私は京都へ行くと必ず南禅寺を訪れる。

Tekneyle değil uçakla gitmem söylendi, nasihatı dinledim.

私は船で行かず飛行機で行くようにと言われて、その忠告に従った。

Babam yeri görmeye gitmem konusunda ısrar etti.

私の父は、私がその場所を見に行くようにと主張した。

Eğer kayak yapmaya gitmezsen, ben de gitmem.

あなたがスキーに行かないのなら、私もいきません。

Tom'a bugün eve erken gitmem gerektiğini söyledim.

今日は早く家に帰らなくちゃいけないって、トムに言ったんだけど。

Oldukça geç oluyor. Ben şimdi gitmem gerektiğini düşünüyorum.

だいぶ夜もふけました。もうおいとませねばなりません。

- Tom gelirse, ben gelmem.
- Tom giderse, ben gitmem.

- トムが行くなら私は行かない。
- トムが行くなら行かない。

British Museum'u ziyaret etmeden Londra 'ya asla gitmem.

私はロンドンへ行けば必ず大英博物館を訪れる。

O ortamı daha iyi tanımak için her gün gitmem gerekti.

‎彼女の生活環境を ‎詳しく知るために ‎毎日 潜った

- Yalnız başıma gitmem gerektiğine inanıyor musun?
- Sence, yalnız mı gitmeliyim?

私は一人で行くべきだと思いますか。

Bir gün Fransa'ya gitmem kaçınılmaz, sadece ne zaman olduğunu bilmiyorum.

いつかフランスに行くことは避けられない、それがいつかは分からないけれど。

Ah! Tekrar unuttum! Bugün bir kitabı iade etmek için kütüphaneye gitmem gerekiyordu.

あ!また忘れてた!図書館に本を返しにいく日だった!

- Onun doğum günü partisine gidemedim.
- Onun doğum günü partisine gitmem mümkün olmadı.

私は彼の誕生日パーティーに行けなかった。

- Oraya gitmem gerekiyor mu?
- Benim oraya gitmeme herhangi bir ihtiyaç var mı?

私がそこに出向く必要がありますか。

Yurt dışında Avustralya'da ya da Kanada'da okumaya gitmem gerekip gerekmediğinden emin değilim.

留学先をオーストラリアにするかカナダにするかで迷っています。

"İşemek zorundayım." "Jonny, söylemek için bu doğru bir yol değil. Şöyle söyle, 'Affedersiniz. Tuvalete gitmem gerekiyor.'"

「おしっこしたい」「ジョニー、そうじゃないだろ。『すみません。お手洗いにいきたいんですが』と言いなさい」