Translation of "Gelmeye" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Gelmeye" in a sentence and their japanese translations:

Bebek gelmeye hazırdı.

赤ちゃんがいつ生まれても おかしくありません

Gelmeye devam etti.

‎彼女はついてくる

gelmeye zorlayacak tecrübeler yaratmaktı.

自分からすすんで 自らを弱い立場に追いやることです

Gerçeklerden üstün gelmeye başlar.

事実を塗り替え始めます

Yarın gelmeye gerek yok.

あしたは、来なくていいよ。

Yarın gelmeye niyetli misin?

明日、来るつもりですか?

Savunma katmanlarının üstesinden gelmeye zorlayacaktır.

Tom tavsiyeni görmezden gelmeye karar verdi.

トムはあなたの助言を無視することに決めたんです。

Geçen yıl Japonya'ya gelmeye karar verdim.

私は昨年日本に来る決心をした。

Artık ödeme yapılmazsa gelmeye devam edecekler mi?

支払いが無くなっても 戻ってきてくれるでしょうか?

Bana doğru gelmeye başladı. Ve doğal içgüdüm,

‎彼女が近づいてきた時 ‎僕は本能的に——

Tamam, gelgit gerçekten hızlı bir şekilde gelmeye başladı.

潮はかなり 満ちてきてる

Yalnız olduğun zaman gelmeye ve benimle konuşmaya çekinme.

寂しくなった時はいつでも、気楽に私と話しに来て下さい。

O bu gece eve erken gelmeye söz verdi.

彼は今夜早く帰ると約束した。

Seni ziyarete gelmeye ne zaman fırsat bulacağımı bilmiyorum.

- いつあなたを訪問できるか分からない。
- いつあなたの所に行く時間ができるのか、わからないんです。

Emirleri görmezden gelmeye teşvik etti. Kararları, Altıncı Kolordu Elchingen'de

ました。 彼らの決定は、第6軍団がエルヒンゲンで見事な行動を勝ち取り、

Ceketinde bir delik fark etti ama görmezden gelmeye çalıştı.

彼は上着の穴に気が付いたが無視しようとした。

Amerika'ya gelmeye karar verirsen, lütfen en kısa sürede bana bildir.

アメリカに来ることに決めたら、できるだけ早く知らせて下さい。

Onun böyle bir şey olduğunu düşündüm. Endişeli olduğum için gelmeye çalıştım

こんなことだと思った、心配だから来てみたんだ。

Hava karardıktan sonra ancak en büyükler böyle açık bir alana gelmeye cüret eder.

‎夜に こんな開けた場所を ‎訪れるのは大型動物だけ

1859'dan itibaren, Amerika'dan Protestan misyonerler gelmeye başladı ve Katolik ve de Rus Ortodoks kiliseleri de misyonerlik çalışmalarına aktif olarak dahil oldular.

1859年以降、プロテスタント宣教師がアメリカから派遣され、またカトリックとロシア正教も布教活動を行った。