Translation of "Etmedim" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Etmedim" in a sentence and their japanese translations:

Balık sipariş etmedim.

- 魚は頼んでない。
- 魚は注文してない。
- 魚は注文していない。

Üzgünüm, fark etmedim.

ごめん、ぼーっとしてた。

Erkek olmaktan nefret etmedim.

男子であることは 嫌いではありませんでした

Hiç şikayet etmedim ama.

でも全く文句を言いませんでした

Kaybolacağını asla hayal etmedim.

- 君が負けるとは私は夢にも思わなかった。
- 君が負けるとは夢にも思わなかった。

Ben bunu fark etmedim.

それには気付かなかった。

Tom'un gittiğini fark etmedim.

トムが行ってしまったのに気付かなかった。

Hayır, ben yardım etmedim.

- いいえ、手伝いませんでした。
- いや、僕は手伝ってないんだ。

Ben bunu sipariş etmedim.

これは注文していません。

Onu hiç fark etmedim.

全然、気がつかなったよ。

Ben kimseye ateş etmedim.

誰かを撃ったことなんて、一度もないよ。

Onu hiç tahmin etmedim.

そのことは全く予想していませんでした。

Onunla konuşmaya asla cesaret etmedim.

彼女には恐くて話しかけたことがない。

Onun odadan çıktığını fark etmedim.

私は彼女が部屋から出て行くのに気がつかなかった。

Onu düne kadar fark etmedim.

昨日になって初めてそのことに気づいた。

Onun nasıl giyindiğine dikkat etmedim.

私は彼女がどんな服装をしているのか気づかなかった。

Senin kaybedeceğini asla hayal etmedim.

- 君が負けるとは私は夢にも思わなかった。
- 君が負けるとは夢にも思わなかった。

Onun dışarı çıktığını fark etmedim.

私は彼が出て行く事に気がつきませんでした。

Işığın kırmızıya döndüğüne dikkat etmedim.

信号が赤になるのに気づかなかった。

Çok kötü hissettiğini fark etmedim.

あなたがそんなに気分が悪いなんて気づかなかった。

Onların arasındaki farkı fark etmedim.

- 私はそれらの違いに気づかなかった。
- 私は、その二つの違いが分かっていなかった。

Onun odadan ayrıldığını fark etmedim.

彼がいつ部屋を出ていったのか気が付かなかった。

Burada seninle buluşmayı asla hayal etmedim.

君にここで会おうとは夢にも思わなかった。

Gerçeği söylemek gerekirse onu fark etmedim

- 実を言うと、私はそれに気づいていなかったのです。
- ほんと言うと、気が付かなかったんです。

George'un beni aldatacağını hayal bile etmedim.

私はジョージがだますなんて、夢にも思わなかった。

Seninle burada karşılaşacağımızı asla hayal etmedim.

- 君にここで会うとは夢にも思わなかった。
- こんなところで君に会うなんて夢にも思わなかったよ。
- ここであなたに会おうとは夢にも思わなかった。

Planımın ters gideceğini hayal bile etmedim.

計画がうまくいかないなんて想像もしなかった。

Eve döndüğümde cüzdanımı unuttuğumu fark etmedim.

家に帰るまでは財布がないことに気がつかなかった。

Seninle burada karşılaşmayı hayal bile etmedim.

- ここで君に会うとは想像もしなかった。
- ここでお前に会うなんて、夢にも思わなかったよ。

Seni burada görmeyi asla hayal etmedim.

私はあなたにここでお目にかかれるとは夢にも思いませんでした。

O zamana kadar durumun tehlikesini fark etmedim.

その時になって初めて私は危険な事態に気がついたのである。

Onun ne kadar memnun olduğunu fark etmedim.

彼女がどんなに喜んでいるのか分からなかった。

Ondan bir davet aldım ama kabul etmedim.

彼から招待状をもらったがそれに応じなかった。

Birincilik ödülünü kazanacağımı hiçbir zaman hayal etmedim.

1等になるなんて夢にも思わなかった。

Aslında kameramı ihmal etmedim. Sadece fotoğraf çekmek istemedim.

本当はカメラを忘れたのではなかった。ただ写真を撮りたくなかっただけだ。

Avustralya'da yaşam maliyetinin çok yüksek olduğunu fark etmedim.

オーストラリアの物価がそんなに高いなんて知らなかった。

Kagoşima'yı hiç ziyaret etmedim ama bu yaz planlıyorum.

鹿児島には一度も行ったことがありませんが、今年の夏行くつもりです。

Ben böylesine sakin bir yer olduğunu asla hayal etmedim.

こんな静かな所があるとは夢にも思わなかった。

Hey, bu şampanya şişesi kimin için? Ben içki sipariş etmedim.

おや、このシャンパンボトルは誰のためのものかな。私は飲み物は注文していないぞ。

Kekin yanması benim hatamdır. Telefonda konuşuyordum ve zamana dikkat etmedim.

ケーキが焦げたのは私の失敗です。電話で話していて、時間に気付かなかったのです。

Senin hasta olduğunu bilmiyordum, bu yüzden seni hastanede ziyaret etmedim.

あなたの病気について知らなかったので、病院へ見舞いにいけなかった。

Geçen gün için sana hâlâ teşekkür etmedim. Bunu gerçekten takdir ediyorum.

まだ、あのときのお礼を言ってなかったわね。本当にありがとう。

- Kolumu ısıran sivrisineği fark etmedim.
- Kolumu ısıran bir sivrisineğin farkında olmadım.

腕を蚊にさされているのに気づきませんでした。

Lucy beni terk edinceye kadar onu ne kadar çok sevdiğimi fark etmedim.

ルーシーがいなくなって初めて、彼女をどんなに好きだったかに気が付いた。

- Saatimi düşürdüğümü eve gidene kadar fark etmedim.
- Saatimin olmadığını eve dönünce fark ettim.
- Kol saatimi kaybettiğimi eve geldiğimde fark ettim.

家に帰るまで、時計をなくしてしまったことにきづかなかった。

- Japonya'nın ne kadar küçük olduğunu Avustralya'yı ziyaret edinceye kadar fark etmedim.
- Avustralya'ya gidene kadar Japonya'nın aslında ne kadar küçük olduğunu fark etmemiştim.

オーストラリアへ行って初めて、日本はなんと小さい国かと実感した。