Translation of "Gittiğini" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Gittiğini" in a sentence and their japanese translations:

İtalya'ya gittiğini söyledi.

彼はイタリアに行くと私に言った。

Mary'nin yurtdışına gittiğini biliyorum.

私はメアリーが外国へ行ったことを知っている。

Onun nereye gittiğini bilmiyorum.

彼がどこへ行ったか知らない。

Tom'un gittiğini fark etmedim.

トムが行ってしまったのに気付かなかった。

Onun Londra'ya gittiğini biliyorum.

私は彼がロンドンに行ったことを知っている。

Onun iyi gittiğini düşündüm.

- あれはうまくいったのだと思っていた。
- うまくいったと思ったのに。

Tom'la sürekli gittiğini düşündüm.

トムと付き合っているんだと思ってた。

Senin Boston'a gittiğini düşündüm.

あなたはボストンに行ってしまったのだと思っていました。

Tom'un nereye gittiğini bilmiyorum.

トムがどこへ行ってしまったのか、私は知らない。

Tom'un Boston'a gittiğini duydum.

トムならボストンに行ったって聞いたよ。

Tom'un Boston'a gittiğini biliyorum.

トムがボストンに行ったの知ってるよ。

Ona nereye gittiğini sordum.

- 私は彼にどこへ行くところなのかとたずねた。
- 私は彼にどこは行くところなのかとたずねた。

ABD'ye gittiğini haber alıyorum.

合衆国に行っていたそうだね。

Onun nasıl gittiğini düşünüyor?

彼はどうなったと思いますか。

Ama buradan nereye gittiğini bilmiyorum.

でもどこへ行ったかは謎だ

Oraya gittiğini red mi ediyorsun?

君はそこに行ったことを否定するのですか。

Erkek kardeşin Paris'e gittiğini söyledi.

君の弟は君がパリへ行ったと言った。

Bill'in nereye gittiğini kimse bilmiyor.

- ビルがどこへ行ってしまったのか誰も知らない。
- ビルがどこに行ってしまったかだれも知らない。

Birinin üst kata gittiğini duyduk.

誰かが2階へ上がっていく音が聞こえました。

Onun dışarı gittiğini gördün mü?

彼が外へ出て行くのを見ましたか。

Onun merdivenlerden aşağı gittiğini duydum.

- 彼が階段を降りていくのが聞こえた。
- 彼が下に降りてくる足音が聞こえた。

Onun nereye gittiğini biliyor musun?

彼がどこへ行ったかあなたは知っていますか。

Yoko'nun nereye gittiğini merak ediyorum.

洋子は一体どこへ行ってしまったのだろう。

Yiyeceğin boşa gittiğini görmekten hoşlanmıyorum.

食べ物が無駄になるのを見るのはいやだ。

Tom'un nereye gittiğini biliyor musun?

トムがどこへ行くのか知っていますか?

Onun nereye gittiğini kimse bilmiyor.

彼がどこへ行ってしまったのか誰も知らない。

Kirli köpeğin avluya gittiğini gördüm.

私は汚い犬が庭に入ったのを見ました。

Tom'un nereye gittiğini merak ediyorum.

トムはどこに行っちゃったんだろう。

Joe'nun nereye gittiğini merak ediyorum.

ジョーはどこへ行ったんだろう?

O, bana Amerika'ya gittiğini söyledi.

アメリカに行くと彼は私に言った。

Onun nereye gittiğini merak ediyorum.

彼女はどこへ行ってしまったのかしら。

Hawaii'ye daha önce gittiğini söyledi.

以前ハワイに行ったことがあると彼はいった。

Ağabeyimin nereye gittiğini bilmiyorum bile.

お兄さんはどこに行ったのかさえ分からない。

Neyin yanlış gittiğini tam olarak öğrenmeliyim.

何が旨く行かなかったのか突き止めなければならない。

John'un niçin aniden gittiğini anlayabiliyor musun?

なぜジョンがそんなに突然立ち去ったのかあなたには分かりますか。

Nereye gittiğini bilmenin hiçbir yolu yok.

彼がどこへ行ってしまったか知る由もない。

Geçen Pazar onun nereye gittiğini soracağım.

私は彼がこの前の日曜日にどこへ行ったのかたずねてみます。

O çocuğun nereye gittiğini merak ediyorum.

あの子はどこへ行ってしまったのだろう。

Tom'un davetsiz olarak partiye gittiğini duydum.

トムがパーティーに押しかけたって聞いたよ。

Fiyatların çok yüksek gittiğini duyduğuma şaşırdım.

- 私は物価がとても上がったと聞いて驚いている。
- 私は物価がそんなに上がったと聞いて驚いている。

Tom Mary'ye senin Avustralya'ya gittiğini söyledi.

あなたがオーストラリアに行ったとトムはメアリーにそう言った。

Sanki onların hayatın diğer tarafına gittiğini hissettim.

まるで彼らが人生の反対側に 移動しているような気がしました

Ben onun Hokkaido'dan Kyushu'ya bisikletle gittiğini duydum.

その少年は北海道から九州まで自転車旅行をしたそうです。

O bana neden önce eve gittiğini söylemedi.

彼女はなぜ先に家に帰ったか私に言おうとしなかった。

Tamirci bile mikrodalgada neyin yanlış gittiğini çözemedi.

電子レンジのどこがおかしくなったか修理の人もわからなかった。

Tüm mükellefler paralarının nereye gittiğini bilme hakkına sahiptir.

納税者は払った金の行方を知る権利がある。

Bitişikteki adam her sabah bir koşuya gittiğini söyledi.

隣の男性は毎朝ジョギングをしていると言った。

O, her sabah uzun bir yürüyüşe gittiğini söyledi.

彼は、毎朝長い散歩をする、と言った。

Tom yaz tatili için nereye gittiğini söyledi mi?

トムは夏休みにどこに行ったか言ってましたか。

Düşündüm ki sen Tom'un nereye gittiğini biliyor olabilirsin.

トムがどこに行ったのか、あなたが知っているかもしれないと思いました。

Havza suyunun buz örtüsü tabanına gittiğini artık bildiğimize göre,

帯水層の水が 氷床の底に達しつつあると 私たちが知っている今

Çok sayıda insanın top parkına doğru aceleyle gittiğini gördüm.

大勢の人が野球場へ急いでいるのが見えた。

Her vergi mükellefinin, parasının nereye gittiğini bilmeye hakkı vardır.

納税者は払った金の行方を知る権利がある。

Jim haftada en az üç kez koşmaya gittiğini söylüyor.

ジムは少なくとも週三度はジョギングをすると言っている。

Ve sonra takımınızın veya şirketinizin ne kadar iyi gittiğini görebiliyorsunuz,

あなたの仲間や会社の達成した 成果が可視化されるので

Sen küçük bir kızken sık sık Betty'nin evine çaya gittiğini hatırlıyorum.

あなたが子供の頃、ベテイーの家へよくパーティーに行ったわよね。

- Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
- Babanın nereye gitmiş olduğunu biliyor musun?
- Baban nereye gitti, biliyor musun?

あなたのお父さんが何処に行ったか知っていますか。