Translation of "Yardım" in Arabic

0.032 sec.

Examples of using "Yardım" in a sentence and their arabic translations:

- Yardım et!
- Yardım edin!
- İmdat!

النجدة!

Yardım çağırıyorum.

‫سأستدعي النجدة.‬

Yardım edin!

ساعدني!

Yardım etmiyorsun.

أنت لا تساعد.

Yardım getir.

أحضِر المُساعدة.

Yardım sağlamıyorsun.

أنت لا تساعد.

- Yardım etmeye çalışıyorum.
- Yardım etmeyi deniyorum.

أحاول المساعدة فحسب.

- Bana yardım eder misin?
- Bana yardım edecek misin?
- Bana yardım edecek misiniz?

هل ستساعدني؟

Ona yardım etmelisiniz."

عليكم مساعدتها."

Biraz yardım çağırmalıyız.

‫نحتاج لبعض المساعدة هنا.‬

Ondan yardım isteyebilirsin.

- بإمكانك أن تطلب منه المساعدة.
- يمكنك أن تطلب منه أن يساعدك.

Ona yardım etmeliyim.

يجب أن أساعدها.

Birbirimize yardım edelim.

لنساعد بعضنا.

Mary'ye yardım etmeliyim.

علي مساعدة ماري.

Yardım etmek zorundayız.

علينا أن نساعد

İşine yardım edeyim.

دعني أساعدك في عملك.

Sana yardım edeyim.

دعني أساعدك.

O yardım istedi.

صرخ طالباً النجدة.

Bana yardım edeceksin.

- أنت ستساعدني!
- أنت ستساعديني!

Sana yardım edeceğim.

سأرافقك.

Annene yardım etmelisin.

عليك أن تساعد والدتك.

Bana yardım et.

- النجدة! ساعدني!
- ساعدوني

Onlar yardım istedi.

لقد طلبوا المساعدة

Leyla yardım aldı.

تلقّت ليلى المساعدة.

Birbirimize yardım edelim!

خَلِّينا نساعدْ بعض.

Yardım etmek istiyorum.

أود أن أساعد

Yardım etmek zorundasın.

عليك أن تساعد

Yoksullara yardım ettik.

نحن ساعدنا الفقراء.

- Anneme yardım etmek zorundayım.
- Anneme yardım etmem gerekiyor.

يجب علي أن أساعد أمي.

Bana İngilizcemde yardım edersen, sana Fransızcanda yardım ederim.

سأساعدك في الفرنسية إذا ساعدتني في الانجليزية.

- Onlar yardım için bağırdılar.
- Onlar yardım için bağırdı.

صرخوا طالبين النجدة.

Sen kendine yardım et, Allah da sana yardım edecektir.

ساعد نفسك و سيساعدك الله.

Artık yardım olmadan yürüyemiyordu.

لم يعد يستطع المشي دون مساعدة

Yardım et.'' demelerini söylerim.

"انظر، هذا رجل شرير! أرجوك ساعدني،"

Sara'ya yardım etmek zorundaydım.

كان علي مساعدة سارة.

Hayallerine yardım etmek zorundaydım.

كان علي مساعدة حلمها.

İnancına yardım etmek zorundaydım.

كان علي مساعدتها أن تؤمن.

Tıbbi yardım alana dek

‫إلى حين وصول المساعدة الطبية.‬

Yardım eden teknolojiye evriliyor.

لتكون اكثر قدرة على الوصول للعالم المرئي.

Yardım çığlığı da atıyor.

إنها تصرخ طلبا للمساعدة..

Ona yardım elini uzatın

مد يد العون له

İncil üzerine yardım etmelisin.

- ينبغي أن تقسم ويدك على الكتاب المقدس.
- ينبغي أن تقسم ويدك على الإنجيل.

Sana yardım edemeyeceğimi anlamalısın.

يجب أن تدرك بأننا لن نستطيع تقديم يد العون.

Sana yardım edeyim mi?

- هل بإمكاني مساعدتك؟
- هل يمكنني مساعدتك؟

Bana yardım edebilir misin?

هل يمكنك أن تساعدني؟

O benden yardım istedi.

طلب مني المساعدة.

Sadece yardım etmeye çalışıyorum.

أنا فقط أحاول المساعدة.

Sana yardım etmeye çalışıyorum.

أنا أحاول أن أساعدك.

Arkadaşım bana yardım etti.

صديقي ساعدني.

Yarın ona yardım edeceğim.

سأساعده غداً.

Başkalarına yardım etmekten hoşlanırım.

أحب مساعدة الآخرين.

Tom'a kim yardım etti?

من ساعد توم؟

Yardım etmek istediğine inanıyorum.

أنا أصدق أنك تريد أن تساعد

O, ondan yardım istedi.

طلبت منه المساعدة.

Annene yardım etmek zorundasın.

عليك أن تساعد والدتك.

Sanırım belki yardım edebilirim.

أظن أنه يمكنني أن أساعد.

Sanırım birbirimize yardım edebiliriz.

اعتقد بأنه يمكننا مساعدة بعضنا البعض.

Dün ona yardım ettim.

ساعدته بالأمس.

Tom yardım etmemi istedi.

طلب توم مني المساعدة.

Mary annesine yardım ediyor.

ماري تساعد أُمّها.

Yardım edin! Beni kurtarın!

- النجدة! ساعدني!
- النجدة! أنقذني.

Tom'a yardım etmeni istiyorum.

أودّ منك مساعدة توم.

Yardım etmek istediğinize inanıyorum.

أنا أصدق أنك تريد أن تساعد

Ona yardım etmelisin, çabuk!

عليك مساعدته، بسرعة!

Bize yardım edeceğine güveniyorum.

أعتمد عليك لتساعدنا.

Onlara yardım edecek misin?

أستساعدهم؟

Şu sana yardım etmeyecek.

لن يساعدك ذلك.

Bana yardım etmenizi istiyorum.

أود لو ساعدتني.

Hiç kimseden yardım almadık.

لم نلق مساعدة من أحد.

Sana yardım edeceğim, dostum.

سأساعدك يا صاح.

Fadıl yardım çağrısında bulundu.

كان فاضل يستجد.

Fadıl'a yardım etmeye git.

اذهب لمساعدة فاضل.

Leyla, Sami'den yardım dilendi.

دعت ليلى لمساعدة سامي.

Bana nasıl yardım edeceksin?

كيف ستساعدني؟

Sana hemen yardım edemem.

لا أستطيع أن أساعدك حالا.

Sanırım Tom'a yardım edebilirdim.

أظن أنه قد كان بمقدروي أن أساعد توم.

- Kardeşim ödevimi yapmamda bana yardım etti
- Kardeşim ödevimde bana yardım etti.
- Erkek kardeşim ev ödevimde bana yardım etti.

- ساعدني أخي أن أحل واجبي.
- أخي ساعدني في حل واجبي.

Kariyer seçeneklerini keşfetmelerine yardım ediyorum.

أحاول ان أساعدهم لاستكشاف الوظيفة التي يريدون.

Ve yardım isteyen çocukları reddettik.

لم يساعدوا طفلًا يطلب النجدة.

''yardım edin'' kelimesinden daha etkili.

حيث أن ذلك أكثر تأثيرا من كلمة "ساعدوني."

Hayatımda aldığım en iyi yardım;

الان في حياتي أفضل مساعدة تلقيتها على الإطلاق

Hemen çıkıp yardım çağırmanız gerekir.

‫عليك أن تخرج وتطلب المساعدة على الفور.‬

Ona yardım etmelisin, ve çabucak!

يجب أن تساعدها و بسرعة!

Yardım için başkalarına bağımlı olmamalısınız.

يجب ألا تعتمد على الآخرين للمساعدة.

Eğer isterse ona yardım edeceğiz.

سنساعده إن طلب منا.

Evet, Bob bana yardım etti.

أجل ، ساعدني بوب.

Mümkün olursa sana yardım edeceğim.

سأساعدك إن أمكن.

O, yardım için çığlık attı.

صرخ طالباً النجدة.

Ona yardım etme önerimi reddetti.

رفضت مساعدتي.

Beni ona yardım ettirmeye çalıştı.

حاولت أن أجعله يساعدني.

Ben yardım için çağrıda bulundum.

طلبت النجدة.

Lütfen yemek pişirmeme yardım et.

ساعدني في الطبخ.

Bunu yaparsan sana yardım edebilirim.

إذا فعلت ذلك, قد أكون قادر على مساعدتك.

Burada biraz yardım alabilir miyim?

هل يمكنني الحصول على بعض المساعدة هنا؟