Translation of "Durumu" in Japanese

0.033 sec.

Examples of using "Durumu" in a sentence and their japanese translations:

Durumu kavrayabilir.

- 彼女は情勢を把握することができる。
- 彼女は状況をつかむことができる。

Sana durumu anlatayım.

私がその事件について説明しよう。

Fiziksel durumu iyidir.

彼は体の調子がよい。

Durumu anlıyor musun?

この状態を理解していますか?

Tom'un durumu kötüleşti.

トムの容体が悪化した。

Savaş durumu umutsuzdu.

戦況は絶望的だった。

Şu durumu hayal edin:

こんな状況を想像してください

Onun durumu iyi gidiyor.

彼女は元気にやっています。

Hava durumu tahmini doğruydu.

天気予報が当たったよ。

Durumu nasıl analiz edersin?

状況をどう分析しますか。

Durumu yeterince iyi biliyor.

彼は状況を十分に知っている。

Babasının durumu hakkında sordu.

彼女は彼の父親の容態を尋ねた。

Boston'da hava durumu nasıl?

ボストンの天気はどう?

Bu durumu nöroplastisite olarak adlandırıyoruz.

これを神経可塑性といいます

Durumu umutsuzdu ama hayatta kaldı.

置かれた状況は至って厳しかったものの 彼は生き延びました

Ameliyattan sonra onun durumu düzeliyor.

手術後、彼女の容態は快方に向かっている。

Hastanın durumu günden güne değişiyor.

- 患者の病状は日ごとに変化する。
- 患者の症状は日ごとに変化する。

Hastaların durumu her gün değişir.

患者の状況は日ごとに変化する。

Görünüşe göre onun durumu gerçekti.

どう見てもあの人の言ったことは真実のようだ。

Çocuğun su çiçeği durumu var.

その子は水疱瘡の症状がある。

Yarın için hava durumu nasıl?

- 明日の天気はどうですか。
- 明日の天気予報ってどうなってる?

Durumu bugün çok daha iyi.

彼女は今日はずっと具合がいい。

Durumu daha sonra size açıklayacağım.

事情は後で説明する。

- Hava nasıl?
- Hava durumu nasıl?

どんな天気ですか。

Hastanın durumu her gün değişir.

患者の状況は日ごとに変化する。

Ken babasının durumu hakkında sordu.

ケンは彼のお父さんの容態を尋ねた。

Durumu dün gece daha kötüleşti.

彼女の容態は昨晩悪化した。

O, durumu kontrol altına alabilir.

彼女は状況をつかむことができる。

Tom'un durumu daha da kötüleşti.

トムの体調は悪化した。

Bu maddenin normal durumu katıdır.

この物質の普通の状態は固体である。

Hava durumu iyileşiyor gibi görünüyor.

天気はどうやら回復しそうだ。

Ben bu durumu şu şekilde anlattı:

ベンは次のように言いました

Hepimiz bu durumu anladık değil mi ?

私たちは皆 頭ではわかっています

Huzurlu pozitif bir zihin durumu için.

私たちの可能性を引き出してみましょう

Içinde olduğumuz durumu değişmek mümkün olmadığında

自分の置かれた境遇は変えられなくても

Bu kötü durumu çok daha kötü

更なる温暖化を引き起こし

Umarım durumu bir an önce düzeltirsin.

状況をただちに正していただけるようお願いします。

Hastanın durumu daha iyiye doğru yöneldi.

患者の容体は好転した。

Tom anında durumu kontrol altına aldı.

トムは直ちに事態を掌握した。

Yarın için hava durumu iyi değil.

明日の天気は良くなるだろう。

Durumu değerlendirdi ve derhal harekete geçti.

彼は状況を判断してからすぐ行動に移った。

Hava durumu bilimsel olarak tahmin ediliyor.

天気は科学的に予報される。

Pazartesi günü onun durumu biraz düzeldi.

月曜日には彼の状態は少しだけ良くなった。

Hava durumu tahmini mutlaka güvenilir değildir.

天気予報は必ずしも当てになるとは限らない。

Tom'un böbrekleri ve karaciğerinin durumu kötü.

トムは腎臓と肝臓が悪い。

Dün gece onun durumu kötüleşmeye başladı.

彼女の容態は昨晩悪化した。

Durumu görüşmek istiyorsanız, lütfen bize bildirin.

この件について話し合いをご希望でしたらご連絡ください。

Bunun yanında, onun sağlık durumu iyiydi.

このことを除けば、彼は健康であった。

Yardımın olmadan o zor durumu atlatamazdım.

あなたの助けがなければ、私はその難局を乗り越えることができなかったでしょう。

Tabii bu durumu daha iyi hâle getirmiyor.

だからって 私の罪が軽くはなりませんが

Gazetenin hava durumu hakkında söylediği kesinlikle gerçekleşti.

新聞が天候について伝えていることは確かに適中している。

Durumu tartmalı ve ona göre hareket etmelisin.

状況を判断してそれに応じて行動しなければならない。

Dün hava durumu beklenmedik bir şekilde gerçekleşti.

意外にも、昨日は天気予報があたった。

Onun durumu dün gece daha da kötüleşti.

彼女の容態は昨晩悪化した。

Durumu fark etmek onun biraz zamanını aldı.

彼は状況を理解するのに多少の時間がかかった。

Belki bir ihtimal, durumu sabahkinden iyi denebilir.

彼の状態はどちらかといえば午前中よりもよくなっている。

Bulunduğunuz durumu ebeveynlerinize borçlu olduğunuzu asla unutmayın.

- 今の自分があるのはご両親のおかげであることを忘れてはならない。
- 今のあなたになれたのは両親のおかげであることを決して忘れるな。

Hava durumu yarın daha soğuk olacağını söylüyor.

天気予報では、明日は涼しくなるそうだ。

O ülkenin ekonomik durumu günden güne değişiyor.

あの国の経済状態は日ごとに変化する。

Ulaşmamız gereken güzel, mükemmel bir iyilik durumu olduğunu

目指すべき完璧な健康状態があると

Hava durumu spikeri öğleden sonra yağmur yağacağını söylüyor.

天気予報だと午後は雨ですよ。

Ortak çok şeyimiz var: örneğin hobilerimiz, eğitim durumu.

私たちは趣味、学歴など、いろいろと共通したものを持っている。

Hava durumu, geçmiş verileri temel alarak tahmin edilir.

天気の予報は過去のデータに基づいて行われる。

Koşullar doğru olmalı. Hava durumu şu anda biraz sakin.

状況確認が必要だ 少し天気が崩れてる

Ama kısa süre sonra durumu değiştiren haberler geldi kafasına.

しかし戦況を逆転させる報せが来た

Durumu bugün dünkünden biraz daha iyi diyebilirim gibi (geliyor).

彼の様態は、どちらかといえば、昨日よりよいほうです。

- Hava saatten saate değişir.
- Hava durumu saatten saate değişir.

天気は刻々と変わる。

- Hava mevsimlere göre değişir.
- Hava durumu mevsimlere göre değişir.

天候は季節によって変わる。

Sihir numaraları bu durumu incelemek için oldukça etkili bir araç

マジックは それを調査する 強力な道具となり

Bizim ortak çok şeyimiz var: hobiler, öğretim durumu, ve benzeri.

私たちは趣味・教育的背景など、いろいろと共通したものを持っている。

Bugünkü hava durumu tahmini yarın havanın muhtemelen iyi olacağını söylüyor.

- 今日の天気予報によると明日は晴れらしい。
- 今日の天気予報によると明日は快晴らしい。

Vücut ısısı yükseliyor, nabız yükseliyor... Onun oksijen eksikliği durumu var.

体温上昇、脈拍上昇・・・酸素欠乏状態です。

Sabah hava durumu daha sonra gün içinde gök gürültülü sağanak yağışı öngördü.

朝の天気予報にはおそくなって雷雨があるとのことだった。

O durumu bu kadar mantıklı bir biçimde ortaya koyarken benim ne demem gerekiyor?

あんな風に理路整然と話されちゃうと、こっちは何も言えないよな。

Sezgileri gerçekten kuvvetli bir insan bütün bir durumu sadece birkaç ipucuyla çözebilir. Bu olmak istediğim kişi türüdür.

一を聞いて十を知る、とまではいかないまでも、もうちょっと物分りがよくなってほしいよ。