Translation of "Başvuru" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Başvuru" in a sentence and their japanese translations:

"Başvuru yapmama izin vermiyorlar."

「福祉事務所が 私に 彼の申請をさせてくれない」

Bir başvuru formu yazdım.

わたしは手紙で願書を送るよう決めた。

Tom başvuru formunu doldurdu.

- トムはその申込み用紙に記入した。
- トムは申込書に必要事項を書き込んだ。

Kabul için başvuru yaptı.

彼女は入学を申し込んだ。

Sanığa bir başvuru verildi.

被告は上告を認められた。

Jane başvuru formunu doldurdu.

ジェーンは申込書に必要事項を書き入れた。

Biletler başvuru sırasına göre ayrılacak.

切符は、申し込み順に割り当てます。

Başvuru formuna fotoğrafınızı yapıştırmanız önemlidir.

- 君の写真を申込書に添付することを忘れないでね。
- 君の写真を申込書に添付することが必要だ。
- あなたの写真を申込書に添付することが必要だ。

Başvuru formunu bana fakslayın lütfen.

申込書をファックスで送ってくれませんか。

Başvuru formuna fotoğraf eklemeyi unutma.

君の写真を申込書に添付することを忘れないでね。

Tom bir başvuru formu dolduruyor.

トムはエントリーシートを書いている。

Lütfen bu başvuru formunu doldurun.

こちらの申込み用紙にご記入ください。

Lütfen bu başvuru formunu doldurunuz.

- この申込書に記入してください。
- この申請書にご記入ください。

Lütfen başvuru formunu bana faksla.

申込書をファックスで送ってくれませんか。

Lütfen başvuru formunu bana fakslar mısın?

申込書をファックスで送ってくれませんか。

Bir sözlük mükemmel bir başvuru kitabıdır.

辞書は優れた参考本だ。

Henüz pasaport için başvuru yapmadınız mı?

もうパスポートを申請しましたか。

Başvuru sahibi müfettişi olumlu olarak etkilemişti.

その志望者は試験官に好ましい印象を与えた。

Başvuru formunuza yeni bir fotoğrafınızı tutturun.

あなたの願書に最近の写真を貼りなさい。

Japonca bir başvuru formu alabilir miyim?

日本語の申請書はありますか。

Tom bir iş başvuru formu dolduruyor.

トムはエントリーシートを書いている。

Bu başvuru formunu doldurup derhal gönderiniz.

この申込用紙に必要事項を記入してすぐ送って下さい。

Bu centilmen için başvuru yapmama müsaade etmediler.

職員は 私に彼の申請を させてくれません

Onun başvuru yapmasına izin vermelerini talep ediyorsun."

「そして 彼の申請を要求するんだ」

Başvuru sahibi öbür gün seni görmeye gelecek.

あさって応募者があなたに会いに来ることになっています。

Kulübe katılmak istiyorsan, önce bu başvuru formunu doldurmalısın.

当クラブに入会をご希望でしたら、先ずこの申し込み用紙に必要事項を書き入れて下さい。

- Önceden başvuru yapmanıza gerek yok.
- Önceden başvurman gerekmiyor.

事前の申し込みは必要ありません。

Bugün başvuru formumu patrona verecektim ama o erken davrandı.

私は今日自分の申込書を上司に提出するつもりだったが、彼に先を越されてしまった。

Ve Bay Ruiz'in yardım için başvuru yapmasına izin vermeleri gerekti.

職員たちは ルイズさんの 福祉の申請をしないといけなくなりました

Ön masada hastaneye giriş için bir başvuru formu doldurmak zorundasın.

受付で入院の手続きをしてください。

- O vize için müracaat etti.
- O vize için başvuru yaptı.
- Vize başvurusu yaptı.

彼女はビザを申請した。