Translation of "Bırakmayı" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Bırakmayı" in a sentence and their japanese translations:

Konuları sallantıda bırakmayı sevmiyorum.

中途半端なことはしたくない。

Bir adalet mirası bırakmayı düşünmeliyiz.

正義という遺産を 残すことを考えます

Çocuğunu yağmur altında bırakmayı reddetti.

彼女は子どもに雨の中を外へ行かせなかった。

Bir şeyi bitirilmemiş bırakmayı sevmez.

- 彼女は何事もやり終えないで放っておくのが嫌いだ。
- 彼女は何かをやりかけで放っておくのが好きではない。

İşini bırakmayı ciddi olarak düşünüyor musun?

本気で会社辞めること考えてるの?

Okulu bırakmayı düşündüm ama sonra fikrimi değiştirdim.

私は退学する事を考えたが更に考え直して止めた。

Rosa Parks, beyaz bir yolcuya koltuğunu bırakmayı reddetti.

ローザ・パークスは白人乗客に席を譲ることを拒否した。

Tom okulu bırakmayı düşündü fakat onun aleyhinde karar verdi.

トムは学校を辞めることを考えていたが、辞めないことに決めた。

O bir sakal bırakmayı düşündü ama sakal bırakma fikrinden vazgeçti.

彼はあごひげをのばすことを考えていたがやめた。

- Onun altında çalışmaktansa istifa ederim.
- Onun emri altında çalışmaktansa işi bırakmayı tercih ederim.

彼の下で働くなら辞めた方がましだ。