Translation of "Okulu" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Okulu" in a sentence and their japanese translations:

Okulu sevmiyorum.

学校は好きじゃない。

Okulu yarın başlıyor.

学校は明日から始まります。

Okulu seviyor musun?

- あなたは学校が好きですか。
- あなた達は学校が好きですか。
- 学校は好き?

Okulu zorlanmadan buldu.

彼は難なくその学校を見つけた。

Bu, Tom'un okulu.

これがトムの学校よ。

O, okulu sevmiyordu.

彼は学校が嫌いだった。

- Hiç okulu atlattın mı?
- Hiç okulu astın mı?

学校サボったことある?

Yedinci sınıftayken okulu bıraktım.

私は中二で学校を退学した。

7. sınıftayken okulu bıraktı.

- 彼は中一の時学校に来なくなった。
- 彼は中1の時に学校に来なくなった。

Okulu müdürümüz derse girmez.

私たちの校長先生は授業はしません。

Tom okulu astığından pişman.

トムは学校をサボったことを後悔している。

Aklınıza 60’lar, okulu bırakmalar,

思い浮かぶのは 60年代の落伍者が

İklim için okulu boykot ettim.

気候のために 学校ストをしたのです

Hareket görmek için okulu bırakıyorlar,

学校から飛び出してデモをして 行動を求めています

Nehir boyunca yürü! Okulu bulursun.

川に沿って歩きなさい、そうすれば学校が見えるでしょう。

Sağlık sorunları nedeniyle okulu bıraktı.

彼女は健康上の理由で学校をやめた。

Okulu, büyük bir tepenin üzerindedir.

彼の学校は高い丘の上に立っている。

O bu yüzden okulu bıraktı.

彼が学校を辞めたのは。これが理由です。

O, Mart ayında okulu bitirdi.

彼は3月に学校を終えた。

Sen dün okulu astın mı?

昨日学校をさぼったの?

Ben başarısızlıktan dolayı okulu bıraktım.

私は学校を退学になった。

Ben altı gün okulu kaçırdım.

6日間学校に行けませんでした。

Onlar her zaman okulu atlarlar.

彼らはいつも学校をサボっています。

Tom, geçen yıl okulu bıraktı.

トムは去年学校を辞めたんだよ。

Zaten geçen hafta okulu bırakmıştı.

彼は先週学校を辞めた。

Çoğu, okulu bırakıyor çünkü endişe içindeler;

生計を立てるのに役立つスキルが

Haydi okulu asıp filmi seyretmeye gidelim.

学校をずる休みして、映画を見に行こう。

Ben okulu terk etmek zorunda bırakıldım.

やむなく学校を辞めさせられた。

Burası Merkez Sürüş Okulu değil mi?

そちらはセントラル自動車学校ではないんですか。

O, iki yıl önce okulu bıraktı.

彼女は2年前に学校をやめた。

O, iki hafta önce okulu bıraktı.

彼は2週間前に卒業しました。

Okulu bitirdikten sonra yurtdışında eğitim yapacağım.

- 学校を卒業したら留学するつもりです。
- 学校を卒業したら留学するわ。

Yeni okulu daha çok seviyor musunuz?

今度の学校の方がいいですか。

Tom'un niçin okulu bırakmak istediğini anlayamadım.

トムがなぜ学校をやめたがっているのか、私には理解できなかった。

O, okulu beş yıl önce kurdu.

彼は5年前にその学校を創立した。

Okulu yeni bir okul müdür idare etmektedir.

新しい校長が学校を管理運営している。

Pazartesi ve Cumartesi sık sık okulu asar.

彼は月曜日と土曜日によく授業をさぼる。

Okulu bırakmayı düşündüm ama sonra fikrimi değiştirdim.

私は退学する事を考えたが更に考え直して止めた。

Yoksulluktan dolayı okulu bırakmaktan başka seçimi yoktu.

彼は貧乏だったので学校を辞めざるを得なかった。

O okulu bıraktı ve odasında kalmaya başladı.

彼は学校を辞めて、ひきこもりになった。

Bay Smith bu okulu kırk yıl önce kurdu.

スミス氏が40年前にこの学校を創立した。

Biz her okulu açık ve her öğretmeni işinde tutmalıyız.

我々はあらゆる学校を運営させ続け、あらゆる教師を職にとどめておくべきです。

Bayan Smith okulu bırakınca bizim sınıfımızdan kim sorumlu olacak?

スミス先生が学校を辞めたら、誰が私たちのクラスを担当するのだろう。

Tom okulu bırakmayı düşündü fakat onun aleyhinde karar verdi.

トムは学校を辞めることを考えていたが、辞めないことに決めた。

Okulu bitirmeye çalışıyorum, bu yüzden o kadar pahalı şeyler alamam.

あおいは、苦学生だから、そんな高級なもの、持てないです。

Şu anda Chang'ın okulu, 5'ten daha az kayıtlı öğrenci bulunduran,

チャンの学校のような 生徒が5人未満である学校は

On üçüncü doğum gününden birkaç gün sonra Tony de okulu bıraktı.

13歳の誕生日の2、3日後に、トニーも学校を卒業しました。