Translation of "çıkarıyor" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "çıkarıyor" in a sentence and their japanese translations:

TT: (Pes ses çıkarıyor)

(トムの低音)

TT: (Tiz ses çıkarıyor)

(トムの高音)

...güçlü yırtıcıları ortaya çıkarıyor.

‎ムンバイの道を堂々と歩く

Iyi bir iş çıkarıyor.

よく働いてくれます

Tom güneşin keyfini çıkarıyor.

トムなら日向ぼっこしてるよ。

Şehrin keyfini çıkarıyor musun?

街を楽しんでいるかい?

Altı aylık oğlum diş çıkarıyor.

生後6か月の息子に歯が生えかかっています。

Tatil günlerinin tadını çıkarıyor musun?

休暇は楽しんでますか。

Bu çocuk şimdi diş çıkarıyor.

この子は今歯が生えかけているところです。

Motor garip bir ses çıkarıyor.

エンジンから変な音が聞こえます。

TT: (Tiz ve pes sesler çıkarıyor)

(トムの高音と低音)

Morötesi ışık gizli avcıları ortaya çıkarıyor.

‎紫外線ライトが ‎ハンターを照らし出す

Gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

‎夜は動物たちに試練を与える

...gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

‎夜は動物たちに試練を与える

Gece kameraları gizli dünyalarını ortaya çıkarıyor.

‎高感度カメラが ‎秘密のベールを取り払う

Blackie yemek yerken çok ses çıkarıyor.

ブラッキーは食べる時たいへん音をたてます。

Japonya savaştan beri refahın tadını çıkarıyor.

日本は戦後繁栄を享受している。

Fakat alçalan güneş fokun silüetini ortaya çıkarıyor.

‎サメからは夕日に浮かぶ ‎影が見えている

Yurt dışı şubeleri seçkin ürünleri dışarı çıkarıyor.

海外の子会社は最高級品を生産しています。

Yazın, Avrupalı insanlar uzun tatilin keyfini çıkarıyor.

夏にはヨーロッパの人たちは長い休暇を楽しみます。

Benim çalar saatim çok gürültülü ses çıkarıyor.

私の目覚まし時計の音、うるさすぎるんだよね。

Maymunların algılamadığı kızılötesi ışık tünedikleri yerleri ortaya çıkarıyor.

‎サルには見えない赤外線が ‎木の上の姿を映し出す

- Hayatını kazanmak için çok çalışır.
- Ekmeğini taştan çıkarıyor.

彼は生計を立てるために一生懸命働いている。

Bay White şimdiye kadar çok iyi iş çıkarıyor.

ホワイト氏は今までの所、大変うまくやっています。

O, insanlara her zaman bir sürü sorun çıkarıyor.

彼はいつも人に迷惑をかけている。

Gece kameralarımız, yeni davranış denilebilecek bir şeyi ortaya çıkarıyor.

‎その珍しい行動を ‎カメラがとらえた

Anne puma ile dört küçük yavrusu gece gelmeden sıcağın tadını çıkarıyor.

‎ピューマの母子は日暮れ前に ‎暖かい日光を楽しんでいる

Isıya duyarlı kamera daha yükseklerde, karanlıkta saklanan bir başka avcıyı ortaya çıkarıyor.

‎熱を感知する ‎赤外線カメラが‎― ‎その頭上に ‎別のハンターをとらえた

Ama düşük ışıkta çalışan kameralar farklı bir yaklaşımı olan bir türü ortaya çıkarıyor.

‎だが高感度カメラが ‎別のホタルの光をとらえた