Translation of "Güçlü" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Güçlü" in a sentence and their japanese translations:

Güçlü karakter,

個性的であること

- O güçlü görünüyor.
- O güçlü gözüküyor.

- 彼は強そうにみえる。
- 彼は強そうだ。

Güçlü gövde, güçlü bacaklar. Tamam, hadi bakalım.

強い体幹(たいかん)と足がいる 行こう

Buradayken güçlü olmalısınız.

強くいなくちゃ

Güçlü duygular sergilemiyoruz.

強い感情を持つことは あまりありません

Rüzgâr çok güçlü.

風が強い

Güçlü güçsüze bakmalıdır.

強者は弱者の面倒を見るべきだ。

Güçlü rüzgarlar esiyordu.

強い風が吹いていた。

Güçlü olan haklıdır.

無理が通れば道理が引っ込む。

Tom en güçlü.

- トムが一番強い。
- トムが最強。

O çok güçlü.

彼はとても丈夫だ。

Bu ip güçlü.

このひもは強い。

Güçlü yönleriniz nelerdir?

あなたの長所は何ですか。

Buradayken güçlü olmanız gerekir.

強くいなくちゃ

Ancak ruhları hâlâ güçlü.

でも その人達はまだ 強い精神を持っています

Dünyadaki en güçlü kuruluşların

世界で最も強力な機関が

...güçlü yırtıcıları ortaya çıkarıyor.

‎ムンバイの道を堂々と歩く

Çok güçlü bir yüzücü.

‎泳ぎもうまい

Bizim dostluğumuz güçlü kaldı.

我々の友情は依然として揺るがなかった。

Bu senin güçlü yanın.

そこがお前の強みだよ。

Babam güçlü bir adamdı.

父は昔腕力のある人でした。

Uçak güçlü rüzgarın merhametindeydi.

飛行機は強風のなすがままだった。

Güçlü Yen, ekonomiyi sarsıyor.

強い円が経済を揺さぶっている。

Onun güçlü kolları var.

彼は腕の力が強い。

Onun güçlü olduğu söyleniliyor.

彼は丈夫だったそうです。

Mary güçlü bir kadindır.

メアリーは気が強い女だ。

Tom'un güçlü elleri var.

トムはがっしりした手をしている。

Japonya güçlü bir ulustur.

日本は強国だ。

O ne kadar güçlü!

彼は何て強いんだ。

Ne güçlü bir rüzgar!

- なんと厳しい風だろう。
- なんて強い風なの!

Babam kadar güçlü değildim.

私は私の父ほど強くなかった。

Fil güçlü bir hayvandır.

象というものは強い動物である。

Bu bekçi çok güçlü.

この見張りはとても強い。

Bu viski fazla güçlü.

このウイスキーは強すぎる。

Yarın daha güçlü dene.

明日から頑張ってね。

- Atletin güçlü bir yapısı vardı.
- Sporcunun güçlü bir yapısı vardı.

そのスポーツ選手はがっしりした体格をしていた。

- Onun güçlü bir kişiliği vardır.
- O, güçlü bir kişiliğe sahiptir.

彼は個性が強い。

- O güçlü bir gövdeye sahip.
- O güçlü bir vücuda sahip.

彼は強い体の持ち主だ。

Güçlü yaşa, tak onu, devam.

「強く生きろ」 それを身につけ よし行くぞと思うんです

Asla arkadaşlarım kadar güçlü olamayacağımı

友だちと同じように強くなれず

Çok büyük, güçlü tepkiler aldım.

たいへんな反響がありました

Aşırı güçlü bir çoğaltıcı yaratıyor.

強大な増力装置なのです

...yüzeydeki güçlü akıntılar tarafından dağıtılsınlar.

‎海面近くの強い海流に ‎乗せるためだ

Yalnızca söylemekten çok daha güçlü.

単に言葉で伝えるよりも はるかに強力なのです

Her türlü güçlü desteği sağlarlar.

より強力なボトムアップの支援が必要なのです

Güçlü kimyasal bağ yapıları olan

炭素を長期保存したり

Senin takım bizimkinden daha güçlü.

君たちのチームは私たちよりも強い。

Güçlü yen firmamız için avantajlıydı.

円高は我が社にとって好都合であった。

Güçlü rüzgarlar yağmura eşlik etti.

雨に激しい風が加わった。

Böyle güçlü ekonomik büyüme sürdürülemez.

そのような高度経済成長が続くはずがない。

Çok güçlü bir kişiliği vardır.

彼女は非常に個性的な人だ。

Güçlü rüzgar yüzünden şapkasını uçurdu.

彼は強風で帽子を飛ばされた。

Onun güçlü bir zihni vardır.

彼は強い心の持ち主だ。

O, güçlü bir iradeye sahiptir.

彼は意志が強いんだ。

Görev için en güçlü adaydı.

彼はその職の最も有力な候補者だった。

Zaman en güçlü kederi yumuşatır.

時はどんな悲しみも癒してくれる。

Onun güçlü bir kişiliği vardır.

彼女は個性が強い。

Onun güçlü bir mazereti vardı.

彼にはちゃんとしたアリバイがあった。

O, her zamanki kadar güçlü.

彼はあいかわらず丈夫だ。

O, bir at kadar güçlü.

- 彼はとても頑健だ。
- 彼はとても丈夫だ。

O, önceki kadar güçlü değil.

彼は以前のように丈夫ではない。

Mary güçlü bir kişiliğe sahiptir.

メアリーは強烈な個性の持ち主だ。

O, güçlü ve sağlıklı gözüküyor.

- 彼は頑丈で健康そうに見える。
- 彼は丈夫で健康そうに見える。

O, eskisi gibi güçlü değil.

彼は以前のように丈夫ではない。

Güçlü karakteri olan bir kadındır.

彼女は強い性格の女性だ。

Şarkı söyleme onun güçlü noktasıdır.

歌が彼女の強みだ。

Güçlü bir sorumluluk duygusu var.

彼は責任感が強い。

Dün güçlü bir rüzgar esti.

昨日は強い風が吹いた。

Yaşlı insanların güçlü kalması önemlidir.

老人は丈夫であることが大切である。

Japonya güçlü bir ulus oldu.

日本は力のある強国になっていた。

Güçlü akıntıya karşı kürek çekemedik.

私たちは川の強い流れにさからってボートをこぐことができなかった。

Sarımsak güçlü bir koku yayar.

にんにくは強いにおいを放つ。

Güçlü bir ters vuruşum var.

俺はバックで打つ方が得意だな。

Bu oldukça güçlü bir ifade.

それはとても強い声明です。

Güçlü olmak için sana güveniyorum.

これからも元気でいてね。

Tom eskisi kadar güçlü değildir.

トムは前ほど強くないよ。

Tom geri kalanımızdan daha güçlü.

トムは私たちの中ではだれよりも強い。

- En güçlü imparatorlukların bile sonu gelir.
- En güçlü imparatorluklar bile sona erer.

最も強大な帝国ですら崩壊する。

Scolopendra subspinipes hızlı, güçlü ve vahşidir.

オオムカデは機敏で 強力で どう猛だわ

Felç edici güçlü bir karışım salgılar.

麻痺させる猛毒を出すのです

Ama oldukça güçlü bir kokusu var.

においが かなりキツい

ışık deriye nufüz edecek kadar güçlü.

ライトが強いので 皮膚に透けて光っていますね

Çünkü sanat çok güçlü bir araç.

それはアートが強力な手段だからです

Yeni güçlü bir restorasyon hikâyesi olmadan

強力な 新しい回復の物語なしでは

- Güçlü bir iraden var.
- Hafızan kuvvetli.

君は意志が強いな。

Güçlü rüzgar bir fırtınanın geleceğini gösterir.

強風は嵐が近づいていることを示している。

Güçlü hayatta kalacak ve zayıf ölecek.

強者は生き残り、弱者は死ぬものだ。

Güçlü bir adam yolsuzluğa tabi olamaz.

意思の強い人は堕落しない。

Matt ekibimiz için güçlü bir kazanımdır.

マットは我々のチームの強力な新メンバーだ。

Gemi güçlü rüzgara karşı yavaş ilerledi.

その船は強い風に逆らってゆっくりと進んだ。

Halat onu taşıyacak kadar güçlü değildi.

そのロープは彼を支えられるほど丈夫ではなかった。

O takımın güçlü bir kadrosu vardır.

あのチームはつわものぞろいだ。

Cüsseli erkekler her zaman güçlü değildir.

体の大きい人が強いとは限らない。

Binalar şimdi eskisinden çok daha güçlü.

- 建築物は、現在では昔よりずっと堅牢になっている。
- 建物は以前と比べてより頑丈になっている。

İthal arabalara güçlü bir talep vardır.

輸入車の需要は強い。

Seni öldürmeyen seni daha güçlü yapar.

死なない程度の苦労は君を強くする。

O çiçeğin güçlü bir kokusu var.

あの花はにおいが強い。