Translation of "Tadını" in Italian

0.010 sec.

Examples of using "Tadını" in a sentence and their italian translations:

Tadını çıkarabilirsiniz.

questa pace interiore venuta da voi stessi.

Tadını çıkarmak içindir.

per essere assaporati.

Karpuzun tadını severim.

- Mi piace il gusto dell'anguria.
- Adoro il sapore del cocomero.

Sakız tadını kaybetti.

- La gomma ha perso il suo sapore.
- La cicca ha perso il suo sapore.

Bunun tadını çıkaralım.

Cerchiamo di trarne il meglio.

Herkes yolculuğun tadını çıkarıyordu.

A tutti stava piacendo il viaggio.

Bu anın tadını çıkarmalısın.

Dovresti gustarti questo momento.

Ben mantarların tadını severim.

- Amo il sapore dei funghi.
- Io amo il sapore dei funghi.

Biranın tadını sever misin?

- Ti piace il sapore della birra?
- Vi piace il sapore della birra?
- Le piace il sapore della birra?
- A te piace il sapore della birra?
- A voi piace il sapore della birra?
- A lei piace il sapore della birra?

Tom bunun tadını çıkarıyor.

A Tom sta piacendo questo.

Limonun tadını beğeniyor musun?

- Ti piace il sapore del limone?
- Vi piace il sapore del limone?
- Le piace il sapore del limone?
- A te piace il sapore del limone?
- A voi piace il sapore del limone?
- A lei piace il sapore del limone?

Ben oyunun tadını çıkaracağım.

- Mi piacerà la partita.
- Mi piacerà il gioco.

Bunun tadını çıkaracağına inanamıyorum.

Non riesco a credere che questo vi faccia piacere.

Onu yapmanın tadını çıkarıyorum.

- Mi piace farlo.
- A me piace farlo.

Tom yüzmenin tadını çıkardı.

A Tom piaceva nuotare.

Ama tatlarımız var, tadını seç.

Ce n'è per tutti i gusti, potete scegliere.

Etin tadını almış bir kere.

Ha una predilezione per la carne.

...güneşin sıcağının tadını çıkarma vakti.

prima che cali di nuovo la notte.

Yavaş ye. Yemeğinin tadını çıkar.

Mangiate lentamente. Assaporate il cibo.

- Yüzmenin tadını çıkardık.
- Yüzmekten hoşlandık.

- Ci è piaciuto nuotare.
- Ci piacque nuotare.

Leyla, Kahire'de hayatının tadını çıkarıyordu.

A Layla piaceva la sua vita al Cairo.

Erkek kardeşim deniz kestanesinin tadını sevmez.

- A mio fratello non piace il sapore del riccio di mare.
- A mio fratello non piace il sapore dei ricci di mare.

Allahın sana verdiğini almalısın ve tadını çıkarmalısın.

Devi accettare ciò che Dio dà e tirarne fuori il meglio.

Anne puma ile dört küçük yavrusu gece gelmeden sıcağın tadını çıkarıyor.

Una femmina di puma e i suoi quattro cuccioli si godono il calore, prima della notte.

Hatta bu ışığı avlanmakta da kullanıyor olabilirler. Belki de sadece gösterinin tadını çıkarıyorlardır.

Possono anche sfruttare la luce per cacciare. O forse... si stanno solo godendo lo spettacolo.