Translation of "Kazandığını" in Italian

0.006 sec.

Examples of using "Kazandığını" in a sentence and their italian translations:

Kazandığını duydum. Tebrikler!

Ho saputo che hai vinto. Congratulazioni!

O kazandığını biriktirir.

Risparmia ciò che guadagna.

Piyangoyu kazandığını duydum.

- Ho sentito dire che hai vinto la lotteria.
- Ho sentito dire che ha vinto la lotteria.
- Ho sentito dire che avete vinto la lotteria.

Tom kazandığını söylüyor.

- Tom dice che ha vinto.
- Tom dice di aver vinto.
- Tom dice di avere vinto.

Kimin kazandığını bilmiyorum.

- Non so chi ha vinto.
- Io non so chi ha vinto.

- Tom'un piyangoyu kazandığını biliyorum.
- Ben Tom'un piyangoyu kazandığını biliyorum.

So che Tom ha vinto la lotteria.

Kimin kazandığını duymak istiyorum.

- Voglio sentire chi ha vinto.
- Io voglio sentire chi ha vinto.

Onun kazandığını görmek istiyorum.

Vorrei vederlo vincere.

Bana kimin kazandığını söyle.

- Dimmi chi ha vinto.
- Ditemi chi ha vinto.
- Mi dica chi ha vinto.

Japonya savaşı kazandığını biliyordu.

Il Giappone sapeva che stava vincendo la guerra.

Kimin kazandığını tahmin et.

- Indovina chi ha vinto.
- Indovinate chi ha vinto.
- Indovini chi ha vinto.

Tom kimin kazandığını bilmiyor.

Tom non sa chi ha vinto.

Tom bana kazandığını söyledi.

- Tom mi ha detto che ha vinto.
- Tom mi disse che vinse.
- Tom mi ha detto di avere vinto.
- Tom mi disse di avere vinto.

Tom Mary'ye kazandığını söyledi.

Tom ha detto a Mary che ha vinto.

Tom Mary'nin kazandığını düşünüyor.

Tom pensa che Mary abbia vinto.

Tom Mary'nin kazandığını söyledi.

- Tom ha detto che Mary ha vinto.
- Tom disse che Mary vinse.

Tom piyango kazandığını kimseye söylemedi.

Tom non ha detto a nessuno di aver vinto alla lotteria.

Tom bana kimin kazandığını sordu.

- Tom mi ha chiesto chi ha vinto.
- Tom mi chiese chi vinse.

Tom, Mary'nin nadiren kazandığını söyledi.

Tom ha detto che Mary vince raramente.

Tom kimin kazandığını bilmek istedi.

- Tom voleva sapere chi ha vinto.
- Tom voleva sapere chi vinse.

- Tom Mary'nin her zaman kazandığını söyledi.
- Tom, Mary'nin her zaman kazandığını söyledi.

Tom ha detto che Mary vince sempre.

Tom üç yüz dolar kazandığını söyledi.

- Tom ha detto che ha vinto trecento dollari.
- Tom ha detto di aver vinto trecento dollari.
- Tom disse di aver vinto trecento dollari.
- Tom disse che vinse trecento dollari.

O, genetik piyangoyu kazandığını kabul ediyor.

- Ammette di avere vinto la lotteria genetica.
- Lei ammette di avere vinto la lotteria genetica.
- Ammette che ha vinto la lotteria genetica.
- Lei ammette che ha vinto la lotteria genetica.

Tom, Mary'nin sık sık kazandığını söylüyor.

Tom dice che Mary vince spesso.

Tom, Mary'nin ne kadar para kazandığını bildiğini düşünüyor fakat Mary Tom'un onun kazandığını düşündüğünden çok daha fazla kazanıyor.

Tom pensa di sapere quanto guadagna Mary, ma Mary guadagna molto di più di quanto pensi Tom.

Onun bu ilişkiden bir şeyler kazandığını düşünmek ilk başta çok zordu.

All'inizio, era molto dura immaginare che ottenesse qualcosa da quel rapporto.