Translation of "Ayrıca" in Italian

0.014 sec.

Examples of using "Ayrıca" in a sentence and their italian translations:

Ayrıca

Abbiamo fronteggiato anche

Ayrıca...

E poi...

Ayrıca uykuyu -

E l'unica cosa...

Ayrıca ilişkilerdeki yalnızlığı,

Mostriamo anche la solitudine nelle relazioni,

Ayrıca isimlerini duymadığınız

e ci battiamo per dare giustizia anche ad altri,

Evet, ayrıca faydalı.

Sì, sono anche questo.

Ayrıca gençler bana

I giovani mi raccontano inoltre

Bunu ayrıca her zaman

Ma possiamo anche imparare a farlo in qualunque momento

Ayrıca çoğu kuş türünde

Inoltre, in molte specie di uccelli,

Bu, ayrıca sürer durumdu.

Perché era anche lo status quo.

Ayrıca erkeklerle de çalışmalıyız.

Dobbiamo collaborare anche con gli uomini.

Ayrıca bir güç kaynağı

È anche una fonte di potenziamento,

Ayrıca şaşırtıcı bir şekilde,

E magari questo vi stupirà,

Ayrıca onlara teşekkür etmeliydim.

e avevo bisogno di ringraziarli.

Ayrıca omurgasızları da çekiyorlar.

e attraendo anche una miriade di invertebrati.

Ayrıca hardal almak istiyorum.

- Vorrei avere della senape a parte.
- Io vorrei avere della senape a parte.

Ayrıca bir araba kiralayabilirsin.

- Potresti anche noleggiare una macchina.
- Potreste anche noleggiare una macchina.
- Potrebbe anche noleggiare una macchina.

Ayrıca ketçap almak istiyorum.

- Vorrei avere del ketchup a parte.
- Io vorrei avere del ketchup a parte.

Tom ayrıca Fransızca çalışıyor.

Tom sta anche studiando il francese.

Ayrıca dans etmeyi beceremiyorum.

In aggiunta, non sono capace di ballare.

Biz ayrıca bunu bulduk.

Abbiamo trovato anche questo.

Tom ayrıca Fransızca öğretti.

- Tom insegnava anche francese.
- Tom insegnava anche il francese.

Ayrıca kültürel bir sorun var.

Un altro problema è culturale.

Ayrıca Paul soru için teşekkürler,

Paul, grazie per la domanda,

Ayrıca şeffaf bir tutum sergileyerek.

e essere il più aperti possibile.

Ayrıca üstün düzeyde ortak çalışabiliyoruz.

E siamo anche, a quanto pare, la specie che coopera meglio.

Ve ayrıca da en önemlisi.

e anche il più importante.

Ayrıca büyük bir fırsat da.

Ma anche una grossa opportunità.

Ayrıca büyük bir aciliyet var.

C'è anche un profondo senso di urgenza.

Ayrıca suyum da azalmaya başladı.

Sto anche finendo l'acqua.

Ayrıca su altında olmaktan hoşlanmıyorum.

Non mi piace nemmeno essere sommersa dall'acqua.

Yalnızca akademiden değil ayrıca hastalardan

non solo per il fatto accademico, ma anche per i pazienti,

Ayrıca belli başlı avantajları var --

Riconosco di avere dei vantaggi,

Ayrıca bir araba kiralamak istiyorum.

- Vorrei anche noleggiare una macchina.
- Vorrei anche noleggiare un'auto.
- Vorrei anche noleggiare un'automobile.

Tom uzundur ve ayrıca güçlüdür.

Tom è alto e altrettanto forte.

O, ayrıca hayvanlara karşı naziktir.

Era gentile anche con gli animali.

Ayrıca uçan balıklar da var.

Ci sono anche dei pesci che volano.

Tom ayrıca Fransızca mı öğreniyor?

Tom sta studiando anche il francese?

O ayrıca erotik bir rüyaydı.

È stato anche un sogno bagnato.

Tom ayrıca biraz Fransızca konuşur.

Tom parla anche un po' di francese.

Ayrıca Tom artık Mary'yi sevmez.

Anche Tom non ama più Mary.

Ayrıca başka bir nedeni vardı.

C'era anche un'altra ragione.

Ayrıca yatağı yumurta için daha sıcak

Inoltre, causa alcuni cambiamenti

Ayrıca istek ve ihtiyaçlarına değer vermelisiniz.

dovete anche capire che cosa possono cercare gli altri.

Ve ayrıca orada, günün her saati

È anche il posto in cui, ogni momento,

Ayrıca kariyerlerinde başarılı olmaları daha olasıdır.

Ma hanno anche più probabilità di fare successo.

Ayrıca bunamanın da ileri seviyesiyle ilişkilidir.

È associata anche a livelli più alti di demenza.

Ayrıca gençler bana istihdam konusundaki kaygılarını

I giovani mi raccontano anche che sono spaventati per il lavoro,

Ayrıca kurşun kalem sıradan bir kullanıcının

Credo che la matita sia veramente l'oggetto

Ayrıca genellikle bir adım geri çekilip

Ma poi dovete allontanarvi

Ayrıca, kötü şeyler çok hızlı olabilir

Poi le cose brutte possono succedere in fretta,

Ayrıca, ' Fransa Mareşal Generali'nin yüce rütbesiyle,

Divenne anche il "grande vecchio" dell'esercito francese, elevato a comandante in capo,

Ayrıca sizinle beş farklı proje paylaşacağım;

E mi piacerebbe condividere con voi anche cinque progetti

Ayrıca krem peyniri krema ile değiştirebilirsiniz.

- Puoi anche sostituire il mascarpone con della crema.
- Potete anche sostituire il mascarpone con della crema.
- Può anche sostituire il mascarpone con della crema.

Onlar ayrıca dini özgürlük sözü verdi.

- Hanno anche promesso la libertà religiosa.
- Hanno promesso anche la libertà religiosa.
- Promisero anche la libertà religiosa.

Ayrıca aşırılık yanlısı bu grupların, terörist grupların

Imparai anche che i gruppi estremisti, i gruppi terroristi

Ayrıca istediğin pek çok şeyin sana ulaşılmaz

E' la ragione per la quale ci sono un sacco di cose che vorreste

Ayrıca kişisel olarak, kapalı alan yapay çiftliklerinin

Concludendo con una cosa che mi entusiasma in prima persona,

Ayrıca oyunda Kendine Zarar Verme'yi de gösteriyoruz.

Mostriamo anche l'autodistruzione,

Ayrıca açıklığa kavuşturayım, siz de bunu yaşıyorsanız

E, giusto per chiarire, se vi capita,

Ayrıca yaprakların ısı verme değeri çok düşük,

Le foglie, poi, hanno poco potere calorico,

Ayrıca şaşkın bir şekilde oturan Abby var

E poi c'è Abby, seduta al suo banco, totalmente confusa

Gençler ayrıca bana şiddetle ilgili kaygılarından bahsediyorlar.

I giovani mi raccontano inoltre di aver paura della violenza.

Ayrıca o kadar uzun zamandır inceleme yapmıyoruz.

e non abbiamo cercato così a lungo.

Ayrıca bu gece daha da bir şatafatlı.

E stasera è particolarmente frenetica.

Ve benim için ayrıca kadın karşıtı demek,

e che per me si traduce anche in anti-donna,

Tom ayrıca bir düzine yumurta satın aldı.

Tom ha comprato pure una dozzina di uova.

Bisiklete binmek iyi egzersizdir. Ayrıca, havayı kirletmez.

Andare in bici è un buon esercizio. In più, non inquina l'aria.

Onlar ayrıca ay kayaları ve toprağı topladı.

- Collezionavano anche pietre e terreno lunare.
- Loro collezionavano anche pietre e terreno lunare.

Ayrıca Piotr ve Lech de iyi arkadaşlardır.

Anche Piotr e Lech sono buoni amici.

Tom davul çalar ve ayrıca şarkı söyler.

Tom suona la batteria e canta anche.

Ayrıca bu gruplar gençlere çok arzuladıkları şeyleri vaadediyor:

Promettono ai nostri giovani ciò che più desiderano:

Benim ayrıca bir TED konuşması yapmam gerekebilir tabii.

per rendere davvero giustizia a questo argomento.

Ayrıca kardiyak vaka oranı neredeyse iki katına çıktı,

Raddoppiava anche il tasso di episodi cardiaci

Ayrıca bu ateşin gece boyunca yandığından emin olmalıyım.

Farò in modo che il fuoco resti acceso tutta la notte.

Ayrıca adamın da benim gibi bir podkastı vardı,

In più, questo tipo curava un podcast, come me,

Ayrıca tahminen üzerinde yaşamın hiç başlamayacağı gezegenler var.

e, presumibilmente, ci saranno mondi dove la vita non inizia.

Ayrıca genç bir Binbaşı Bonaparte ile arkadaş oldu.

Fece anche amicizia con un giovane maggiore Bonaparte.

En önemlisi, Suchet ayrıca haydutlardan daha iyi davranmayan

Fondamentalmente, Suchet ha anche promesso protezione dalle molte bande di guerriglia spagnole che

Napolyon'un emirlerini uygulamaktı; Soult ayrıca Berthier'in kendi tasarladığı

gli ordini di Napoleone; Soult ha anche ereditato un complesso sistema di personale ideato da

Fiyat düşük ama ayrıca kalite çok iyi değil.

Il prezzo è basso, ma poi di nuovo, la qualità non è molto buona.

- Kendisi iyi bir yüzücüdür ayrıca güzel de tenis oynar.
- O iyi bir yüzücüdür ve ayrıca güzel tenis oynar.

- È un bravo nuotatore e gioca anche bene a tennis.
- Lui è un bravo nuotatore e gioca anche bene a tennis.

Ayrıca, bağışçı olarak gerçek anlamda bir deneyim kazanmalarını istiyorum,

Ma voglio anche che la loro esperienza di donatori abbia la sua importanza,

Ayrıca en hasta olduğum zamanlardaki netlik hissini de özlemiştim.

Mi mancava anche il senso di chiarezza che provavo quando stavo malissimo.

Ayrıca verdikleri cevaplardan ne kadar emin olduklarını da sorduk.

Abbiamo chiesto loro di valutare quanto erano convinti della loro risposta.

Ona sadece tavsiye vermedim ayrıca bir bisiklet de verdim.

Non gli ho dato soltanto un consiglio, ma anche una bicicletta.

- O ayrıca Çince öğrenimi yapıyor.
- O da Çince çalışıyor.

- Studia anche cinese.
- Lui studia anche cinese.

Ve ayrıca eski bir tatile ait anı ve düşünceleri anımsatmaktadır,

e quindi evoca pensieri e ricordi di una vacanza passata,

Ayrıca bu proje ile yeni bir şey de yapmış olacağız.

E con questo progetto, stiamo anche facendo qualcosa di nuovo.

- Fransız çalışıyorum. Almanca da çalışıyorum.
- Fransızca çalışıyorum. Ayrıca Almanca çalışıyorum.

Studio il francese. Studio anche il tedesco.

Ayrıca Reconsider Media Podcast'i de ziyaret etmeyi unutmayın, benim sesimin olmadığı

Inoltre, non dimentacare di visitare il podcast "RECONSIDER MEDIA",

Bir Amerikalı, bir Kanadalı ve ayrıca yaklaşık on tane Alman vardı.

C'erano un americano, un canadese, più una decina di tedeschi.

- Ayrıca Boston'da bir evim var.
- Benim de Boston'da bir evim var.

Ho anche una casa a Boston.

Ödülleri arasında Konsolosluk Muhafızları'nda Albay Başkonsolos olarak onursal bir rütbe ve ayrıca

I suoi premi includevano un grado onorario come colonnello generale nella guardia consolare, oltre al comando delle truppe

Ayrıca komünizm tehditiyle karşı karşıya gelebilecek tek siyasi partiye yardım etmek içindi.

ma anche per finanziare il solo partito politico che avrebbe potuto arginare il pericolo comunista.

- Tom, çok da iyi bir aşçıdır.
- Tom, ayrıca çok iyi bir aşçıdır.

Tom è anche un cuoco molto bravo.

Kadırgalar ayrıca baharat, ipek veya değerli taşlar gibi yüksek değerli kargoları taşımada da kullanılırdı.

Le galee venivano anche utilizzate per trasportare carichi di valore, come spezie, sete o pietre preziose.

Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.

Eseguiamo procedure come lo sbiancamento. Pratichiamo anche la rimozione delle macchie da tabacco e altre procedure di pulizia.