Translation of "Kaynağı" in French

0.009 sec.

Examples of using "Kaynağı" in a sentence and their french translations:

Besin kaynağı budur

c'est la source de nourriture

Acının kaynağı zevktir.

Le plaisir est la source de la douleur.

Yangının kaynağı bilinmiyor.

La cause de l'incendie est inconnue.

Budizm'in kaynağı Hindistan'dadır.

Le Bouddhisme prend sa source en Inde.

Ayrıca bir güç kaynağı

C'est aussi une source d'émancipation,

Yenebilirler, protein kaynağı olur.

Elles sont comestibles, pleines de protéines.

Bu nehrin kaynağı nerede?

Où cette rivière prend-elle sa source ?

Tom neşe kaynağı kimseydi.

Tom était le roi de la fête.

Dünyadaki bütün sorunların kaynağı oğlanlardır.

Les garçons sont la source de tous les problèmes au monde.

Her nehrin bir kaynağı vardır.

Toutes les rivières ont une source.

Bir huzur ve mutluluk kaynağı yaratıp

une source de paix et de bonheur

Kaynağı daha verimli kullanmayı mümkün kılması.

l'efficacité importante dans l'exploitation des ressources,

Sizlere ilham kaynağı hayvanımdan bahsetmeye geldim:

Je suis ici pour vous parler de ma muse animale :

Oysaki Ay'ın tek ışık kaynağı Güneş'ti

Cependant, la seule source de lumière de la Lune était le Soleil

Yaşamın kaynağı üzerine birçok teori vardır.

Il existe de nombreuses théories sur l'origine de la vie.

Yumurtalar iyi bir protein kaynağı mıdır?

Les œufs sont-ils une bonne source de protéines ?

çocuğa bir kontrol gücü ve kaynağı sağlar.

tout en apportant un soutien au personnel dans leur travail.

Bu genelde bir yiyecek kaynağı bulduklarını gösterir.

C'est souvent signe qu'ils ont trouvé à manger.

Bir ışık kaynağı olmadan  mahsur kalmak istemeyiz.

et on ne veut pas se retrouver coincés sans lumière.

Ancak benim için bir nevi ilham kaynağı.

mais pour moi, c'est une source d'inspiration.

O kaynağı idare eden belli bir topluluk

une communauté spécifique qui gère cette ressource

Onun konuşması bütün erkeklere ilham kaynağı oldu.

Son discours a inspiré tous les garçons.

Bu genelde bir yiyecek kaynağı buldukları anlamına gelir.

C'est souvent signe qu'ils ont trouvé à manger.

Ve bu genelde bir yiyecek kaynağı bulduklarının işaretidir.

C'est souvent signe qu'ils ont trouvé à manger.

Bu hem ateş hem de ısı kaynağı olacak

Ça, c'est pour le feu et la chaleur,

Sizce hangi meşale en iyi ışık kaynağı olur?

Quelle torche nous donnera la meilleure source de lumière ?

Bizi hasta eden virüslerin birçoğunun kaynağı esasında hayvanlar.

Beaucoup des virus qui nous rendent malades proviennent des animaux.

Bir sorunun çözümü, yeni bir sorunun kaynağı oluyor.

La solution à un problème devient la source d'un nouveau problème.

Japonya'da, Ōmukade adındaki dev kırkayak efsanesine ilham kaynağı olmuştur.

Au Japon, elle a inspiré la légende du centipède géant, Ōmukade.

Su kaynağı bulduğunuzda yiyecek bir şeyler de bulacaksınız demektir.

Donc près de l'eau, il y a toujours à manger.

Bu, hayatta kalmak isteyenler için harika bir yiyecek kaynağı.

C'est de la bonne nourriture pour survivre.

- Kelimenin kaynağı bilinmiyor.
- Kelimenin orijini bilinmiyor.
- Kelimenin kökeni bilinmiyor.

L'origine du mot est inconnue.

Finansal kaynağı düşük olan okullar kalitesiz araç gereçle eğitim veriyor,

Les écoles peu financées ont un équipement de moindre qualité,

Size ne kadar büyük bir esin kaynağı olduğunuzu söylemeye başlıyorlar.

Ils commencent à vous dire à quel point vous êtes une source d'inspiration.

Bir başka ilginç enerji kaynağı radyoaktif atık malzemeden elde edilen ısıdır.

Une autre source intéressante d'énergie est la chaleur qui peut être récupérée dans les matériaux à déperdition radioactive.

Hayata karşı bakış açısı umarım bizler için de bir ilham kaynağı olmuştur

J'espère que la perspective de la vie nous a aussi inspiré

Önümüzdeki yıllarda Davout için sevgi dolu bir evlilik ve büyük bir güç kaynağı oldu.

Ce fut un mariage aimant et une grande source de force pour Davout dans les années à venir.

- Patates, İspanyol ordusu için önemli bir besin kaynağıydı.
- Patates, İspanyol ordusu için önemli bir besin kaynağı idi.

La pomme de terre était une source de nourriture importante pour l'armée espagnole.