Translation of "Kaynağı" in German

0.008 sec.

Examples of using "Kaynağı" in a sentence and their german translations:

Yaşam kaynağı.

Die Quelle des Lebens.

Besin kaynağı budur

Dies ist die Nahrungsquelle

Acının kaynağı zevktir.

Das Vergnügen ist die Quelle des Schmerzes.

Yangının kaynağı bilinmiyor.

Die Ursache des Feuers ist nicht bekannt.

Budizm'in kaynağı Hindistan'dadır.

Der Buddhismus nahm seinen Ursprung in Indien.

Yenebilirler, protein kaynağı olur.

Die sind genießbar und ziemlich proteinhaltig.

Bu nehrin kaynağı nerede?

Wo ist die Quelle dieses Flusses?

Tom bir utanç kaynağı.

Tom ist eine Peinlichkeit.

Tom neşe kaynağı kimseydi.

Tom war es, der bei der Feier für Stimmung sorgte.

Bir huzur ve mutluluk kaynağı yaratıp

in unserem eigenen Geist

Sizlere ilham kaynağı hayvanımdan bahsetmeye geldim:

Ich bin hier, um mit Ihnen über meine tierische Muse zu sprechen:

Oysaki Ay'ın tek ışık kaynağı Güneş'ti

Die einzige Lichtquelle des Mondes war jedoch die Sonne

Yaşamın kaynağı üzerine birçok teori vardır.

Es existieren zahlreiche Theorien über den Ursprung des Lebens.

çocuğa bir kontrol gücü ve kaynağı sağlar.

und unterstützt das Personal bei ihrer Arbeit.

Bu genelde bir yiyecek kaynağı bulduklarını gösterir.

Oft ist das ein Zechen für eine Nahrungsquelle.

Bir ışık kaynağı olmadan  mahsur kalmak istemeyiz.

Und wir wollen unsere Lichtquelle nicht verlieren.

O kaynağı idare eden belli bir topluluk

eine Gemeinschaft, die diese Ressource verwaltet,

Güç kaynağı kapanmış ama isterseniz yenisi bulabiliriz.

Die Energieversorgung ist defekt, aber wenn Sie wollen, können wir eine neue beschaffen.

O zafer, ulusal bir gurur kaynağı oldu.

Jener Sieg wurde zu einem Quell des Nationalstolzes.

Bu genelde bir yiyecek kaynağı buldukları anlamına gelir.

Oft ist das ein Zeichen für eine Nahrungsquelle.

Ve bu genelde bir yiyecek kaynağı bulduklarının işaretidir.

Oft ist das ein Zeichen für eine Nahrungsquelle.

Bu hem ateş hem de ısı kaynağı olacak

Das hier sorgt für das Feuer und die Wärme

Sizce hangi meşale en iyi ışık kaynağı olur?

Welche Fackel ist wohl die bessere Lichtquelle?

Bizi hasta eden virüslerin birçoğunun kaynağı esasında hayvanlar.

Viele der Viren, die uns krank machen, stammen eigentlich von Tieren.

Böcekler çok besleyici ve iyi bir protein kaynağı.

Insekten sind sehr nahrhaft und eine gute Eiweißquelle.

Japonya'da, Ōmukade adındaki dev kırkayak efsanesine ilham kaynağı olmuştur.

In Japan inspirierte es zur Legende eines riesigen Tausendfüßlers namens Ōmukade.

Su kaynağı bulduğunuzda yiyecek bir şeyler de bulacaksınız demektir.

Findet man eine Wasserquelle, findet man sehr wahrscheinlich auch Nahrung.

Bu, hayatta kalmak isteyenler için harika bir yiyecek kaynağı.

Das ist tolle Nahrung, um in der Wildnis zu überleben.

- Nehir, kaynağını Rocky Dağlarından alır.
- Nehrin kaynağı Rocky Dağlarındadır.

- Die Quelle des Flusses liegt im Felsengebirge.
- Der Fluss entspringt in den Rocky Mountains.

Ve araştırmacılar bu kişinin tüm bu enfeksiyonların kaynağı olduğunu söylüyor...

Und Forscher sagen, diese erste Person war die Quelle all dieser Infektionen...

- O benim tek ilham kaynağım.
- O benim ilhamımın biricik kaynağı.

Sie ist der einzige Quell meiner Inspiration.

Video oyunlarının, yalan bir şekilde, tüm hastalıkların kaynağı olduğunu düşünenler var.

Es gibt Leute, die fälschlicherweise glauben, Videospiele seien die Wurzel allen Übels.

Hayata karşı bakış açısı umarım bizler için de bir ilham kaynağı olmuştur

Ich hoffe, die Perspektive auf das Leben war auch für uns eine Inspiration

Önümüzdeki yıllarda Davout için sevgi dolu bir evlilik ve büyük bir güç kaynağı oldu.

Es war eine liebevolle Ehe und eine große Kraftquelle für Davout in den kommenden Jahren.

Yankının algılanabilmesi için ses kaynağı ile sesin yansıdığı engelin arasındaki mesafe en az 17 metre olmalıdır.

Damit ein Echo wahrgenommen werden kann, muss der Abstand zwischen Schallquelle und schallreflektierendem Hindernis mindestens 17 Meter betragen.