Translation of "Kaynağı" in Russian

0.010 sec.

Examples of using "Kaynağı" in a sentence and their russian translations:

Kaynağı bilinmiyor.

- Его происхождение неизвестно.
- Её происхождение неизвестно.

Kaynağı biliyorum.

Я знаю источник.

Besin kaynağı budur

это источник пищи

Acının kaynağı zevktir.

Удовольствие - источник боли.

Sözcüğün kaynağı belirsizdir.

- Этимология слова неясна.
- Происхождение слова неясно.

Kelimenin kaynağı belirsizdir.

- Этимология слова неясна.
- Происхождение слова неясно.

Ayrıca bir güç kaynağı

Это расширяет возможности,

Yenebilirler, protein kaynağı olur.

их можно есть, хорошая порция белка.

Twitter, açık kaynağı sever.

Твиттер любит открытое ПО.

Bu nehrin kaynağı nerede?

Где исток этой реки?

Tom bir utanç kaynağı.

- Том обуза.
- Том позорит окружающих.
- Том позорит.

Bir huzur ve mutluluk kaynağı yaratıp

источник мира и источник счастья,

Kaynağı daha verimli kullanmayı mümkün kılması.

гораздо более рациональное использование ресурсов,

Sizlere ilham kaynağı hayvanımdan bahsetmeye geldim:

Сегодня я здесь, чтобы рассказать вам о моей музе из животного мира:

Oysaki Ay'ın tek ışık kaynağı Güneş'ti

Однако единственным источником света Луны было Солнце

Yaşamın kaynağı üzerine birçok teori vardır.

Существует множество теорий относительно происхождения жизни.

O iyi bir potasyum kaynağı mı?

Это хороший источник калия?

Yumurtalar iyi bir protein kaynağı mıdır?

Являются ли яйца хорошим источником белка?

Sahara dünyada en büyük toz kaynağı.

Сахара - крупнейший в мире источник пыли.

çocuğa bir kontrol gücü ve kaynağı sağlar.

и поддержки персонала в их труде.

Bu genelde bir yiyecek kaynağı bulduklarını gösterir.

Часто это знак того, что они нашли источник пищи.

Bir ışık kaynağı olmadan  mahsur kalmak istemeyiz.

И мы не хотим застрять здесь без источника света.

Ancak benim için bir nevi ilham kaynağı.

но для меня она является источником вдохновения.

O kaynağı idare eden belli bir topluluk

определённого сообщества, управляющего этим ресурсом,

Onun konuşması bütün erkeklere ilham kaynağı oldu.

- Его речь вдохновила всех ребят.
- Его речь вдохновила всех парней.

Bu genelde bir yiyecek kaynağı buldukları anlamına gelir.

И часто это знак, что они заметили источник пищи,

Ve bu genelde bir yiyecek kaynağı bulduklarının işaretidir.

Часто это знак, что они заметили источник пищи.

Bu hem ateş hem de ısı kaynağı olacak

Здесь будет огонь,

Sizce hangi meşale en iyi ışık kaynağı olur?

Как думаете, какой факел будет лучшим источником света?

Bizi hasta eden virüslerin birçoğunun kaynağı esasında hayvanlar.

Многие вирусы, которые делают нас больными, на самом деле происходят от животных.

Böcekler çok besleyici ve iyi bir protein kaynağı.

Насекомые очень питательны и являются хорошим источником белка.

Su kaynağı bulduğunuzda yiyecek bir şeyler de bulacaksınız demektir.

Когда находишь источник воды, ты находишь и еду.

Bu, hayatta kalmak isteyenler için harika bir yiyecek kaynağı.

А для выжившего это отличный источник пищи.

- Nehir, kaynağını Rocky Dağlarından alır.
- Nehrin kaynağı Rocky Dağlarındadır.

Исток реки находится в Скалистых горах.

- Kelimenin kaynağı bilinmiyor.
- Kelimenin orijini bilinmiyor.
- Kelimenin kökeni bilinmiyor.

- Этимология слова неясна.
- Происхождение слова неясно.
- Этимология слова неизвестна.
- Происхождение слова неизвестно.

Size ne kadar büyük bir esin kaynağı olduğunuzu söylemeye başlıyorlar.

Они говорят о том, как вы их вдохновляете,

Ve araştırmacılar bu kişinin tüm bu enfeksiyonların kaynağı olduğunu söylüyor...

И исследователи говорят, что этот первый человек был источником всех этих инфекций...

Sivrisinekler insanoğlunu tehlikeli fakat gerekli bir beslenme kaynağı olarak görüyorlar.

Москиты считают людей опасным, но необходимым источником питания.

- O benim tek ilham kaynağım.
- O benim ilhamımın biricik kaynağı.

Она единственный источник моего вдохновения.

Bir başka ilginç enerji kaynağı radyoaktif atık malzemeden elde edilen ısıdır.

Ещё один интересный источник энергии - тепло, которое можно получить из радиоактивных отходов.

- Sendeki bu kendinden eminlik neye dayanıyor?
- Sendeki bu özgüvenin kaynağı nedir?

На чём основывается твоя уверенность?

Hayata karşı bakış açısı umarım bizler için de bir ilham kaynağı olmuştur

Я надеюсь, что перспектива жизни также вдохновила нас

Televizyon önemli bir kültür kaynağı olabilir, ve eğitim yayınlarına birçok okulda değer verilmektedir.

Телевидение может быть важным источником культуры, и его образовательные передачи ценятся во многих школах.

Önümüzdeki yıllarda Davout için sevgi dolu bir evlilik ve büyük bir güç kaynağı oldu.

Это оказалось любовным браком и большим источником силы для Даву на долгие годы.

- Bu kadar tembel bir oğlum olduğu için utanç duyuyorum.
- Böyle tembel bir oğlumun olması benim için utanç kaynağı.

Мне стыдно, что у меня такой ленивый сын.