Translation of "Okul" in Hungarian

0.011 sec.

Examples of using "Okul" in a sentence and their hungarian translations:

Okul harçları.

Kifizethetik a tandíjat.

Okul sıkıcı.

A suli uncsi.

Okul nasıl?

- Hogy megy a suli?
- Mi van az iskolával?
- Mi van az iskolában?
- Hogy megy az isi?

Okul çıkışı.

Vége az iskolának.

Okul nerede?

- Hol van az iskola?
- Merre van az iskola?

Okul baharda başlar.

Tavasszal kezdődik az iskola.

Okul tepe üzerindedir.

Az iskola a dombon van.

Okul dokuzda başlar.

A suli kilenckor kezdődik.

Bugün okul yok.

Ma nincs tanítás.

Bugün okul nasıldı?

- Milyen volt ma a suli?
- Mi volt ma az iskolában?

Okul ilkbaharda başlıyor.

Tavasszal kezdődik az iskola.

Okul nasıl gidiyor?

- Hogy megy a suli?
- Mi van az isivel?

Burası bir okul.

Ez iskola.

Okul pazartesi başlıyor.

- Hétfőn kezdődik a tanítás.
- Hétfőn kezdődik az iskola.

Okul yazın kapalıdır.

Nyáron zárva tart az iskola.

Okul nisan ayında başlar.

Az iskola áprilisban kezdődik.

Gelecek Pazartesi okul başlar.

- Az iskola a jövő hétfőn kezdődik.
- A suli hétfőn kezdődik.
- Jövő hét hétfőn kezdődik az iskola.

Okul pazartesi günü açılacak.

Az iskola hétfőn nyit.

Okul saat kaçta başlar?

Mikor kezdődik az iskola?

Okul istasyondan daha uzaktır.

- Az iskola távolabb van, mint az állomás.
- Az iskola messzebb van, mint a pályaudvar.

Okul ne zaman biter?

Mikor van vége az iskolának?

Okul bir hapishaneye benziyor.

- Az iskola úgy néz ki, mint egy börtön.
- Az iskola egy börtönnek tűnik.

Okul, 1650'de kuruldu.

Az iskolát 1650-ben alapították.

Ağustos boyunca okul yok.

Augusztusban nincs iskola.

Okul 9 'da başlar.

A suli kilenckor kezdődik.

Okul bir zaman kaybıdır.

Az iskola csak időpocsékolás.

En iyi okul hangisidir?

Melyik a legjobb iskola?

Okul yolunda cüzdanımı kaybettim.

Az iskolába menet elvesztettem az irattárcámat.

O iyi bir okul.

Ez egy jó iskola.

Tom okul bahçesinde bayıldı.

Tom elájult az iskolaudvaron.

Okul binasını ateşe verdi.

- Ő gyújtott tüzet az iskolaépületben.
- Ő gyújtotta fel az iskolaépületet.

Tom okul hakkında konuştu.

Tomi az iskoláról beszélt.

Okul yılı haziran'da bitiyor.

- Az iskolaévnek júniusban van vége.
- Az iskolaév júniusban fejeződik be.
- A tanév júniusban ér véget.

- Okul sabah 8:30 da başlar.
- Okul 8:30'da başlar.

Az iskola reggel 8:30-kor kezdődik.

okul... Hepsi bu vakfa kalacak.

az iskolával... Minden itt marad majd az alaphoz.

Okul, nehrin bu yakasında mı?

Az iskola a folyónak ezen az oldalán van?

Okul yaz için ara verecek.

Az iskolában nyári szünet lesz.

Avrupa'da okul Eylül ayında başlar.

Európában az iskola szeptemberben kezdődik.

Okul sabah sekiz otuzda başlar.

Az iskola reggel fél 9-kor kezdődik.

Evimin yanında bir okul vardır.

Van egy iskola a házam közelében.

- Okula hazırlan.
- Okul için hazırlanın.

Készülj fel az iskolára!

Okul bittikten sonra tenis oynadım.

- Iskola után teniszeztem.
- Teniszeztem az iskola befejezése után.

O geçen yıl okul değiştirdi.

Múlt évben iskolát váltott.

O sadece okul müdürü oldu.

Csak most lett osztályfőnök.

Tom, okul için hazır ol.

Tom, készülj fel az iskolára.

Bugün pek çok okul kapalı.

A legtöbb iskola zárva van ma.

Tom bir okul otobüsü sürücüsü.

Tom egy iskolabusz-vezető.

Benim okul çantam çok ağır.

Az iskolatáskám nagyon nehéz.

Okul Noel tatili için kapandı.

Az iskola bezárt a téli szünidőre.

Okul müdürü Tom'u odasına çağırdı.

Az iskolaigazgató behívatta Tomit az irodába.

Öğrenciler okul festivali için hazırlanmakla meşguldü.

A diákokat lefoglalta a készülődés az iskolai fesztiválra.

Okul bitene kadar onu bitirmek istedim.

Be akartam fejezni, mire befejeződött az iskola.

Bugünden itibaren bir hafta okul olmayacak.

Mától egy hétig nem lesz tanítás.

Bu şehirde çok sayıda okul vardır.

Rengeteg iskola van ebben a városban.

Tüm öğrencilerin okul yönetmeliklerini bilmesi gerekiyor.

Minden diáknak ismernie kell az iskolai házirendet.

O, henüz bir okul müdürü oldu.

Éppen most lett igazgató.

Ann genellikle okul sonrası tenis oynuyor.

Anna gyakran teniszezik iskola után.

Yeni bir okul binası yapım aşamasında.

Új iskolaépület épül.

Okul kar yağışı nedeniyle iptal edildi.

- Nem volt tanítás a hó miatt.
- Elmaradt az iskola a hó miatt.

Okul projemde bana yardım edebilir misin?

Tudsz segíteni az iskolai munkámmal?

Okul zorunlu olmasa, oraya gitmekten vazgeçerim.

Ha az iskola nem lenne kötelező, nem járnék oda.

İngiltere'deki okul yaşamı hakkında duymak ilginçti.

Érdekes volt hallani az iskolai életről Britanniában.

Ve çoğunlukla okul sistemimiz sosyal bölünmeyi sürdürüyor,

hogy az iskolarendszer gyakran fenntartja a társadalmi szakadékot.

Okul, her gün vaktimizin çoğunu geçirdiğimiz yerdir.

Az iskola az a hely, ahol minden nap időnk nagy részét töltjük.

Okul için değil fakat yaşam için öğreniriz.

Nem az iskolának, hanem az életnek tanulunk.

Benim okul saatlerinden sonraki veya tatil sırasındaki görevim

Egyik feladatom iskola után és vakációban

Lisa iki kızının da okul ve forma masraflarını

Lise most ki tudja fizetni a két lánya tandíját

Yağmur, çocukların okul bahçesinde beyzbol oynamalarına engel oldu.

Az eső megakadályozta a fiúkat abban, hogy baseballt játsszanak a játszótéren.

O çok kızgındı ve okul müdürüyle konuşmaya gitti.

- Őrjöngött és ment az iskolaigazgatóhoz.
- Nagyon pipa volt és ment beszélni a dirivel.

Japonya'da yeni bir okul yılı nisan ayında başlar.

Japánban az új tanév áprilisban kezdődik.

- O, iyi bir okuldur.
- O iyi bir okul.

Ez egy jó iskola.

Aynı okul sisteminin en iyi bilim dalının bize sunduğu

Mi értelme tényeket magolni az iskolában,

Thame'deki okul ile Birleşik Devletler'deki okullar birbirinden çok farklı.

Óriási a különbség a thame-i iskolák és az Egyesült Államok iskolái között.

Okul çarşamba ve cumartesi günleri hariç sekiz buçukta başlar.

Az iskola fél 9-kor kezdődik, kivéve szerdán és szombaton.

- Okula nereye gidiyorsun?
- Nerede okuyorsun?
- Okul için nereye gidiyorsun?

Hova jársz iskolába?

- Bu şapkayı okulda takamazsın.
- O şapkayı okul için giyemezsin.

Azt a kalapot az iskolában nem viselheted.

Okul öncesi dönemde yabancı dil eğitimi çok anlamlı değil.

Nem sok értelme van idegen nyelveket tanítani az óvodában.

O okul sistemi içinde gerçekleri öğrenmenin ne anlamı var ki?

nyilvánvalóan nem jelentenek semmit se politikusainknak, se társadalmunknak.

Tom haftada iki ya da üç kez öğle yemeğini okul kafeteryasında yer.

Tom hetente kétszer vagy háromszor ebédel az iskolai menzán.