Translation of "Gittiğini" in Hungarian

0.006 sec.

Examples of using "Gittiğini" in a sentence and their hungarian translations:

Nereye gittiğini biliyorum.

Tudom, hova mész.

Onun nereye gittiğini bilmiyorum.

Nem tudom, hová ment.

Çok ileri gittiğini düşünüyorum.

Azt hiszem, túl messzire mentél.

Tom'un nereye gittiğini biliyorum.

Én tudom, hova ment Tom.

Senin Boston'a gittiğini düşündüm.

Azt hittem, Bostonba mész.

Tom'un gittiğini gördün mü?

Láttad Tomit elmenni?

Ona nereye gittiğini sordum.

Megkérdeztem, hogy hová ment.

Onun nasıl gittiğini düşünüyor?

Szerinte hogy ment?

Neyin yanlış gittiğini sanıyorsun?

Szerinted mi volt a baj?

Nereye gittiğini bilmek istiyorum.

Tudni akarom, hová mész.

Nereye gittiğini biliyor musun?

Tudod, hova mész?

Tom'un bankaya gittiğini gördüm.

Láttam Tomot bemenni a bankba.

Tom'un Avustralya'ya gittiğini biliyorum.

Tudom, hogy Tamás Ausztráliába ment.

- Tom'un hangi yoldan gittiğini biliyorum.
- Tom'un ne tarafa gittiğini biliyorum.

Tudom, hogy Tom merre ment.

Bir şeylerin gerçekten ileri gittiğini

amelynél valami valóban javulhat,

ışığın her tarafa gittiğini görebilirsiniz.

ahol, mint láthatták, a fény mindenfelé megy.

İşlerin iyi gittiğini fark ettik.

Megállapítottuk, hogy az ügy simán megy.

Onun dışarı gittiğini gördün mü?

Láttad távozni?

Onun nereye gittiğini bilmek imkansız.

Lehetetlen tudni, hogy hová ment.

Onun nereye gittiğini biliyor musun?

Tudod, hogy hová ment?

Yoko'nun nereye gittiğini merak ediyorum.

Hová mehetett Yoko?

Onun nereye gittiğini kimse bilmiyor.

- Senki sem tudja, hová ment.
- Senki sem tudja, hova ment.

Tom'un nereye gittiğini biliyor musun?

Tudod, hogy Tom hová ment?

Tomun nereye gittiğini merak ediyordum.

- Kíváncsi vagyok, hová ment Tom.
- Kíváncsi voltam, hova ment Tom.

Tom'un nereye gittiğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hova ment Tom.

Tom'un hangi yoldan gittiğini biliyorum.

Tudom, melyik úton ment Tom.

Tom'un nereye gittiğini kimse bilmiyor.

Senki nem tudja, hová tűnt Tom.

Joe'nun nereye gittiğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, hová ment Joe.

Tom'un neden gittiğini merak ediyorum.

Azon csodálkozom, hogy Tom miért ment el.

Tom'un nereye gittiğini bilmek istiyorum.

Tudni akarom, hogy Tomi hová ment.

Tom'un Boston'a gittiğini nasıl bildin?

Honnan tudtad, hogy Tom Bostonba megy?

Hawaii'ye daha önce gittiğini söyledi.

Azt mondta, hogy azelőtt már volt Hawaiin.

Tom'un neden hastaneye gittiğini bilmiyorum.

Nem tudom, hogy Tomi miért ment a kórházba.

O çocuğun nereye gittiğini merak ediyorum.

Hova mehetett az a fiú?

Tom'un çok da eve gittiğini düşündüm.

Azt hittem, hazament már Tom.

Sadece Tom'un neden gittiğini bilmek istiyorum.

Azt szeretném csak megtudni, miért ment el Tomi.

Tom Mary'nin zaten eve gittiğini düşündü.

Tom azt hitte, hogy Mary már hazament.

Bu yolun nereye gittiğini merak ediyorum.

Hová vihet ez az út?

Onun nereye gittiğini hiç kimse bilmiyordu.

Senki nem tudta, hogy hová megy.

Hiç kimse Tom'un nereye gittiğini bilmiyor.

Nem tudja senki, hová ment Tomi.

Tom'un hangi restorana gittiğini biliyor musun?

Tudod, Tom melyik étterembe ment?

Sanki onların hayatın diğer tarafına gittiğini hissettim.

Úgy éreztem, teljesen el akarnak határolódni tőlem.

Ben onun Hokkaido'dan Kyushu'ya bisikletle gittiğini duydum.

Hallom, hogy kerékpárral utazott Hokkaidóból Kyushuba.

Topun ağaca çarptıktan sonra nereye gittiğini görmedim.

Nem láttam, merre ment a labda, miután nekiütközött a fának.

Biri bana Tom'un nereye gittiğini söyleyebilir mi?

Valaki meg tudja nekem mondani, hogy Tom hová ment?

Tom geçen hafta sonu kampa gittiğini söyledi.

Tamás mondta, hogy múlt hétvégén kempingezni mentél.

Düşündüm ki sen Tom'un nereye gittiğini biliyor olabilirsin.

Azt gondoltam, esetleg tudod, hova megy Tomi.

Havza suyunun buz örtüsü tabanına gittiğini artık bildiğimize göre,

Most hogy már tudjuk, hogy a víz lejut az alapkőzetig,

Neyin yanlış gittiğini çözmak için bana biraz zaman verin.

Adjon egy kis időt, hogy rájöjjek, mi romlott el.

- Tom'un nereye gittiğini biliyorum.
- Tom'un nereye gidiyor olduğunu biliyorum.

Tudom, hogy Tom hová tart.

- Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
- Babanın nereye gitmiş olduğunu biliyor musun?
- Baban nereye gitti, biliyor musun?

Tudod-e, hogy hová ment az apád?

Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.

Bemegyek a boltba, és kit látok? Egyik amerikai barátomat, aki rögtön elkezdi mesélni, hogy mi történt vele, amióta nem láttuk egymást.