Translation of "Geriye" in Hungarian

0.006 sec.

Examples of using "Geriye" in a sentence and their hungarian translations:

- Geriye bakma.
- Geriye bakmayın.

Ne nézz hátra!

Geriye bak!

- Nézz hátra!
- Nézz vissza!

Geriye döndürün.

Fordítsd meg.

O geriye düştü.

Visszaesett.

Asla geriye bakma.

Soha ne nézz vissza!

Tom geriye döndü.

Tom megfordult.

O geriye baktı.

Visszanézett.

Sadece geriye dön.

Csak fordulj meg.

Bunu geriye döndür.

Ezt fordítsd meg.

Geriye kalan tek şey

Mindez meghagyja számomra,

Kimse zamanı geriye alamaz.

Senki sem tudja az időt visszafordítani.

Zaman tekerleğini geriye çeviremezsin.

- Nem lehet visszaforgatni az idő kerekét.
- Az időt nem lehet visszapörgetni.

Tom geriye doğru yürüyor.

Tom hátrafelé megy.

Tom'un geriye dönmesini istedim.

Megkértem Tomit, hogy forduljon körbe.

Geriye sadece ikimiz kaldık.

Már csak mi ketten maradtunk.

Köpek geriye doğru yürüdü.

A kutya hátrafelé sétált.

Kızartmanın geriye kalanını yiyebilirsin.

Tiéd lehet a maradék krumpli.

Geriye doğru adım attım.

Hátrafelé léptem.

geriye tek bir yol kalıyor.

ha megbánjuk, hogy erőszakon alapuló nemzet vagyunk.

Geriye doğru bir adım attı.

Hátralépett egyet.

Sizi birkaç yüzyıl geriye götürmem gerek.

pár évszázadot vissza kell repítenem önöket.

Sadece bir saniye geriye döner misin?

Megfordulnál egy pillanatra?

Tom geriye doğru bir adım attı.

Tom hátralépett.

Korkarım geriye tek bir seçeneğimiz kaldı.

Attól tartok, csak egy választásunk maradt.

geriye kalan tek şey, kendimizi yeniden canlandırmak

csupán az lesz a dolgunk, hogy visszataláljunk gyökereinkhez,

çünkü şu anda, bizi geriye çeken sistemi

mert most nélkülözhetetlen a stratégiai fellépés

Tom Fransızca konuşmada geriye kalanımızdan daha iyi.

Tom jobban beszél franciául, mint a többiek.

Anlam, her şey soyup çıkarıldığında geriye kalan şeydir."

Az élet értelme az, ami megmarad, miután minden más elvész.

Ve bir adım geriye gidip büyük resme bakmak

és szerettem volna lehiggadni, egészében látni a dolgokat,

Tom Mary'yi memnun etmek için geriye doğru eğilir.

Tom kezét-lábát töri igyekezetében, hogy elnyerje Meri tetszését.

Bazı yumurtalar çürük değildi ama onların geriye kalanı çürüktü.

Néhány tojás nem volt záp, de a többi igen.

Ya da geriye düşmemize sebep olacak gerçek tehditlerin olduğu anlardır.

vagy valódi visszaesés fenyeget.

Onlar Tom'u kurtarmak için zamanda geriye seyahat etmeye karar verdiler.

- Elhatározták, hogy időben visszamennek, hogy megmentsék Tomot.
- Elhatározták, hogy visszautaznak az időben, hogy megmentsék Tomot.

Onunki geriye doğru eğimli iken onun el yazısı ileri doğru eğimlidir.

A fiú betűi jobbra dőlnek, míg a lányé balra.

Tom jambonun bir kısmını yedi, ve sonra geriye kalanını buzdolabına koydu.

Tom megette a sonka egy részét, azután a maradékot visszatette a hűtőszekrénybe.