Translation of "Güçlü" in Hungarian

0.018 sec.

Examples of using "Güçlü" in a sentence and their hungarian translations:

Güçlü karakter,

a jellem ereje,

Güçlü olmalısın.

- Erősnek kell lenned!
- Most sziklaszilárdnak kell lenned.

Onlar güçlü.

- Ők erősek.
- Erősek.

Güçlü kal.

Maradj erős!

Güçlü hissediyorum.

- Erősnek érzem magam.
- Erősnek érzem magamat.

Tom güçlü.

Tom erős.

- O güçlü görünüyor.
- O güçlü gözüküyor.

Erősnek látszik.

Güçlü duygular sergilemiyoruz.

nekünk közömbös dolgokra.

Tom güçlü başladı.

Tomi erősen rajtolt.

Güçlü direnme bekliyoruz.

Heves ellenállásra számítottunk.

Akıntı çok güçlü.

Nagyon erős a sodrás.

Hâlâ güçlü hissediyorum.

Még mindig erősnek érzem magam.

Ben güçlü hissettim.

Erősnek éreztem magam.

O oldukça güçlü.

Ez elég erőteljes.

Tom gerçekten güçlü.

Tomi nagyon bika.

Tom en güçlü.

Tom a legerősebb.

Güçlü rüzgarlar bekleniyor.

- Erős szél várható.
- Erős széllel kell számolni.
- Erős szélre lehet számítani.

Tom çok güçlü.

Tamás nagyon erős.

Çok güçlü hissediyorum.

Nagyon erősnek érzem magam.

Bu ip güçlü.

Erős ez a zsinór.

Güçlü yönleriniz nelerdir?

Mik az erősségei?

Güçlü liderlik gerekliydi

Erős vezetésre volt szükség.

Tom güçlü görünüyor.

Tom erősnek tűnik.

Annelerimiz güçlü kadınlardır.

Anyáink erős asszonyok.

Baban güçlü müdür?

Erős az apád?

Kalbin çok güçlü atmasını

heves szívverést okoz,

Bence biz güçlü olabiiriz.

Hatalmasak lehetünk.

Ancak ruhları hâlâ güçlü.

de a lelkük még most is erős.

Dünyadaki en güçlü kuruluşların

A világ legbefolyásosabb intézményeinek

...güçlü yırtıcıları ortaya çıkarıyor.

amint Mumbai utcáit róják.

Çok güçlü bir yüzücü.

Kiváló úszó is.

Bizim dostluğumuz güçlü kaldı.

- A barátságunkon nem esett csorba.
- Barátságunk szilárd maradt.

Bu senin güçlü yanın.

- Ez a te erősséged.
- Ez az erősséged.

O mert ve güçlü.

Férfias és erős.

O ne kadar güçlü!

- De erős!
- Milyen erős!

Tom güçlü, değil mi?

Tom erős, igaz?

Fil en güçlü hayvandır.

Az elefánt a legerősebb állat.

Ne güçlü bir rüzgar!

Hogy fúj!

Tom güçlü bir yüzücü.

Tom jó úszó.

Eskisi kadar güçlü değilim.

Nem vagyok olyan erős már, mint egykor.

- Tom güçlü.
- Tom güçlüdür.

Tom erős.

Tom şaşırtıcı şekilde güçlü.

Tomi meglepően erős.

Tom güçlü bir adamdı.

Tom erős férfi volt.

Bu viski fazla güçlü.

Nagyon ütős ez a whisky.

Herkül'ün güçlü kasları vardı.

- Herkulesnek erős izmai voltak.
- Herkules roppant erős volt.

Ben çok güçlü değilim.

Nem vagyok valami erős.

- Onun güçlü bir kişiliği vardır.
- O, güçlü bir kişiliğe sahiptir.

- Erős személyiség.
- Ő egy egyéniség.

- O güçlü bir gövdeye sahip.
- O güçlü bir vücuda sahip.

Sportos a teste.

Anlamı güçlü bir hisse kapılmak.

magyarul "felkavar" szóból ered.

Daha güçlü bir ekonomik güvenlik,

kiegyensúlyozottabb anyagi biztonságot ad,

Çok büyük, güçlü tepkiler aldım.

amely elsöprő sikert aratott.

Aşırı güçlü bir çoğaltıcı yaratıyor.

hatását megsokszorozva.

...yüzeydeki güçlü akıntılar tarafından dağıtılsınlar.

hogy a felszíni erős áramlatok széthordják azokat.

Yalnızca söylemekten çok daha güçlü.

az sokkal hatékonyabb, mintha csak elmagyarázzuk.

Güçlü kimyasal bağ yapıları olan

az ásványi aggregátumok tárolják,

Güçlü rüzgarlar yağmura eşlik etti.

- Erős szél társult az esőhöz.
- Az esőt erős szél kísérte.

Dünyada en güçlü dua hangisidir?

Mi a legerősebb ima a világon?

Dünyada en güçlü hüküm nedir?

Mi a legerősebb mondat a világon?

Onun güçlü bir kişiliği vardır.

Erős személyisége van.

Onun güçlü bir mazereti vardı.

- Szilárd alibije volt.
- Az alibije szilárd lábakon állt.

O, her zamanki kadar güçlü.

Olyan erős, mint valaha volt.

Mary güçlü bir kişiliğe sahiptir.

Mari egy egyéniség.

O, güçlü ve sağlıklı gözüküyor.

- Erősnek és egészségesnek tűnik.
- Erősnek és egészségesnek látszik.

Bir meşe ağacı kadar güçlü.

Bivalyerős.

Şarkı söyleme onun güçlü noktasıdır.

Az éneklés az erőssége.

Onun güçlü bir karakteri var.

- Karakteres.
- Jellemes.
- Erős a jelleme.

Onun çok güçlü kolları var.

Nagyon erősek a karjai.

O kendinden emin ve güçlü.

Erős és magabiztos.

Güçlü bir ordu şehri korudu.

A várost erős hadsereg védte.

Yeterince güçlü olduğumu düşünüyor musun?

Szerinted én elég erős vagyok?

Tom'un birçok güçlü yanları var.

Tamásnak sok erőssége van.

Yüzme bacaklarını daha güçlü yapar.

Az úszás erősíti a lábakat.

Ben özellikle matematikte güçlü değilim.

Sohasem volt különösebben erősségem a matematika.

Tom, çok güçlü bir adam.

Tomi nagyon erős ember.

Tom'un güçlü bir kavraması var.

Erősen szorít Tom.

Onun güçlü dini inançları vardı.

- Erős a vallási meggyőződése.
- Erős a hite.

Ben o kadar güçlü değilim.

Nem vagyok olyan erős.

Bazı güçlü distopya senaryoları hayal edebiliyorum,

Elég kemény disztópikus forgatókönyveket tudok elképzelni,

Onları güçlü kılmayı destekleyen insanlardan biriyim.

a kellő információk birtokában,

Çünkü sanat çok güçlü bir araç.

A művészet mélyenszántó.

Yeni güçlü bir restorasyon hikâyesi olmadan

hogy új helyreállító történet nélkül

- Güçlü bir iraden var.
- Hafızan kuvvetli.

- Eltökélt vagy.
- Elszánt vagy.
- Határozott vagy.

Güçlü bir adam yolsuzluğa tabi olamaz.

- Egy erős akaratú ember nem alanya a korrupciónak.
- Egy erős akaratú ember nem teszi ki magát a korrupciónak.

Seni öldürmeyen seni daha güçlü yapar.

Ami nem öl meg, erőssé tesz.

O çiçeğin güçlü bir kokusu var.

Nagyon erős illata van annak a virágnak.

İki ulusun güçlü ticaret bağlantısı var.

A két ország között erős kereskedelmi kötelékek vannak.

Havaalanına ulaştığımda, güçlü bir rüzgar vardı.

Amikor megérkeztem a reptérre, nagyon fújt a szél.

Tom onu kaldırmak için yeterince güçlü.

Tomi elég erős, hogy felemelje.

Bu güçlü ışık beni kör eder.

- Megvakít ez az erős fény.
- Elvakít engem ez az erős fény.

Herkesin güçlü ve zayıf yönleri vardır.

Mindenkinek vannak erősségei és gyengeségei.

Bu yüzden bu güçlü bir duygu,

Ez pedig erős érzelem,

Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü.

Gyorsabban, magasabbra, erősebben.

O uzun boyludur ve güçlü görünüyor.

- Nagy és erősnek tűnik.
- Magas és erősnek néz ki.

Düşündüğünüzden çok daha kabiliyetli ve güçlü olduğunuzu

Szeretném, ha mindannyian tudnák, sokkal többre képesek, mint gondolják,

Hissettiğim bir şey yapmak için daha güçlü

Amit érzek, az a felelősségtudat,

Bilimin güçlü yanlarından biri, insanlar tarafından yapılması

A tudomány egyik erőssége az, hogy emberek művelik,

Batı mantık yürütmeyi güçlü bir şekilde geliştirdi

a Nyugat nagy erővel tökéletesítette,

Ve gerçek, güçlü topluluklar kuracak bir dünya.

és igazi, erős közösséget hozhatunk létre.