Translation of "Babamın" in Hungarian

0.006 sec.

Examples of using "Babamın" in a sentence and their hungarian translations:

Babamın arabası yenidir.

- Apám autója új.
- Apám kocsija új.

Babamın arkadaşına gidiyorum.

Elmegyek az apám barátjához.

Bu, babamın evi.

Ez az apám háza.

Babamın söylediği şey buydu.

Ezt mondta apám.

Babamın söylediği şeylerden biri,

apám szavait idézem,

Babamın odası çok büyüktür.

Az apám szobája nagyon nagy.

Babamın mezarını ziyaret ettim.

- Meglátogattam az apám sírját.
- Elmentem az apám sírjához.

Babamın beni öldüreceğini düşündüm.

- Azt hittem, apám meg akar ölni.
- Azt hittem, apám mindjárt megöl.

Burası babamın çalıştığı yerdir.

Itt dolgozik apám.

Babamın birçok kitabı var.

- Apánknak sok a könyve.
- Apánk sok könyvvel büszkélkedhet.

Uçak babamın çiftliğine indi.

A repülő apám farmján landolt.

Babamın birsürü kitabı var.

Apámnak sok könyve van.

Onlar, babamın halini hatırını sordular.

Apám után érdeklődtek.

Cumartesi babamın boş olduğu gündür.

- Szombatonként apám szabad.
- A szombati nap az, amikor apám szabad.

Babamın bana verdiği saati kaybettim.

- Elhagytam azt az órát, amit apám adott.
- Elhagytam azt az órát, amit apám adott nekem.
- Elhagytam az órát, amit apám adott.
- Elhagytam az órát, amit apám adott nekem.

Babamın erkek kardeşi benim amcamdır.

Az apám testvére a nagybátyám.

Babamın güzel bir işi var.

Apámnak jó állása van.

Babamın kırmızı bir sakalı var.

Apámnak vörös a szakálla.

Babamın yeni bir arabası var.

Apámnak új autója van.

Bu babamın en sevdiği kravattı.

Ez volt az apám kedvenc nyakkendője.

Babamın bana yardım edeceğini biliyorum.

Tudom, hogy apám segíteni fog nekem.

Kate babamın restoranına doğru koştu.

Kate az apám étterméig szaladt.

Babamın beş erkek kardeşi var.

Apámnak öt fivére van.

- Bazen babamın banyoda şarkı söylediğini duyuyorum.
- Ben bazen babamın duşta şarkı söylediğini duyuyorum.

- Néha hallom apámat, ahogy a zuhanyzóban énekel.
- Néha hallom, ahogyan apám zuhanyozás közben énekel.

Babamın otuz yıldır tuttuğu günlüğünü buldum.

Megtaláltam édesapám harminc évig írt naplóját.

Babamın kız kardeşinin kocası benim eniştem.

Apám lánytestvérének a férje a nagybátyám.

Babamın tarafından anneannem yüz yaşına girdi.

Apai nagymamám betöltötte a századik életévét.

Babamın biriktirdiği 30 yıllık gazeteleri keşfettim.

Felfedeztem, hogy apám harminc éve gyűjt újságokat.

Doktor, babamın ağır şeyler taşımasına müsaade etmedi.

Az orvos megtiltotta apámnak, hogy nehéz holmikat cipeljen.

Babamın bana anlattığı bütün hikayeler hakkında düşündüm.

Eszembe jutott minden történet, amit az apám mesélt nekem.

Bu araba babamın ama yakında benim olacak.

Ez az autó az apámé, de hamarosan az enyém lesz.

Babamın hala ofiste olup olmadığını biliyor musun?

- Nem tudod, apám még mindig az irodában van?
- Tudod, hogy apám még az irodában van?

Ailecek, babamın buluşlarına karşı özel bir sevgimiz var.

Családunkban sajátosan lelkesedünk édesapám találmányai iránt.

Babamın ve annemin orada büyük bir çiftliği var.

Anyámnak és apámnak van ott egy nagy farmjuk.

Babamın, Rudy'nin babasını kurtarması için biraz geç olsa da

Bár apukám számára már késő volt, hogy az ő édesapja életét megmentse,

Bir köpek kulübesi yapmak için babamın çekicini ödünç aldım.

Kölcsönvettem apám kalapácsát, hogy kutyaházat építsek.

Üniversiteden mezun olduktan sonra, babamın şirketinde bir iş aldım.

Miután diplomát szereztem a főiskolán, apám vállalatánál kaptam állást.

Çok meşgul olan babamın kitap okumak için hiç zamanı yok.

Apámnak, aki nagyon elfoglalt, nincs ideje könyvet olvasni.

Bir köpek kulübesini tamir etmek için babamın çekicini ödünç aldım.

Kölcsönvettem apám kalapácsát, hogy kutyaházat építsek.

Her şey göz önüne alındığında, babamın hayatı mutlu bir hayattı.

Mindent számításba véve apámnak boldog volt az élete.