Translation of "önceden" in Hungarian

0.010 sec.

Examples of using "önceden" in a sentence and their hungarian translations:

Önceden telefonla aradım.

Előre telefonáltam.

Onu önceden okudum.

Már olvastam.

Onu önceden gördüm.

Már láttam.

Onu önceden yaptım.

Már megcsináltam.

- Daha önceden uçtun mu?
- Daha önceden uçtunuz mu?

Repültél már korábban?

Düşüncelerimi çok önceden hazırlıyorum.

Jó előre felkészülök gondolataimmal.

Neden bana önceden söylemedin?

Miért nem mondtad el nekem előre?

Sanırım Tom önceden biliyor.

Úgy gondolom, Tom már tudja.

Tom önceden riskleri biliyordu.

Tomi tisztában volt a kockázatokkal.

Biz önceden aperitif hazırladık.

Készítettünk ki előre egy kis harapnivalót.

Bana daha önceden bildirmeliydin.

Hamarabb tudatnod kellett volna velem.

O önceden planlanmış değildi.

Nem előre megfontolt szándékkal történt.

Tom önceden döndü mü?

Tamás már visszajött?

Önceden onlara söyledin mi?

Elmondtad már nekik?

Postacı önceden geldi mi?

- Megjött már a postás?
- Volt már itt a postás?

Tom'u önceden tanıdığını düşünüyorum.

Azt hiszem, már ismered Tomot.

- Önceden bütün tehlikeleri etkisizleştirmeye çalıştık.
- Önceden bütün tehlikeleri yok etmeye çalıştık.

Megpróbáltunk minden veszélyhelyzetet előre kiküszöbölni.

önceden aşılamayan sorunlara çözümler bulabiliriz.

akár olyan problémákra is választ kapunk, amelyek addig megoldhatatlannak tűntek.

Kaderlerimiz önceden belirlenmedi, bizim ellerimizde.

Sorsunk a kezünkben van, nem pedig előre elrendelt.

Bu sığınağa önceden el konulmuş.

De ezt a helyet már mások is kiigényelték.

Bu kitabı önceden okumuş olabilirsin.

Lehet, hogy már olvastad ezt a könyvet.

Önceden akşam yemeğini yedin mi?

Vacsoráztál már?

Bu kitabı okumayı önceden bitirdim.

Már befejeztem ennek a könyvnek az olvasását.

Bana önceden tanıdığım birini hatırlatıyorsun.

Ön emlékeztet engem valakire, akit ismertem régebben.

Önceden bunun ne kadarını biliyordunuz?

Mennyit tudtál már ebből korábban?

Önceden rezervasyon yaptırsak iyi olur.

Jobb, ha előre lefoglaljuk.

Tim'i bulamıyorum, o önceden gitti mi?

Nem találom Timet. Már el is ment?

Bugün köpeği önceden yürüyüşe çıkardın mı?

Megsétáltattad már a kutyát ma?

Kutuları önceden tavan arasına taşıdın mı?

Felvitted már a dobozokat a padlásra?

Kolektif ateşimiz bizi çok önceden boğmuş olurdu.

a közösen gyújtott tűzünk csakhamar elemésztene minket.

Bu ülkelerde önceden gördüğümüz iki ev seçtik,

Kiválasztottunk két családot, akiket már láttunk ezekben az országokban,

Ona önceden mülakat soruları vermek etik midir?

Etikus odaadni neki előre az interjú kérdéseit?

Önceden telefon etmeliydik ve bir masa ayırtmalıydık.

Telefonálnunk kellett volna és asztalt foglalnunk.

Şimşeğin nerede çakacağını hiç kimse önceden bildiremez.

Senki nem tudja előre megmondani, hová fog becsapni a villám.

Tom önceden bir sarhoştu ama şimdi bir yeşilaycı.

Tom korábban részeges volt, de ma már egy kortyot sem iszik.

Öğrenci sordu ''Daha önceden bir yerde karşılaşmış mıydık?''

- Nem találkoztunk már valamikor? - kérdezte a hallgató.

Einstein Güneş'in yerçekiminin ışığı eğeceğini önceden haber verdi.

Einstein megjósolta, hogy a Nap gravitációja meghajlítja a fényt.

Tom'un daha önceden bunun hakkında Mary ile konuştuğunu sandım.

Azt hittem, beszélt már Tom erről Maryvel.

- Tom'a üç hafta daha Boston'da kalmayı planladığımı daha önce söyledim.
- Tom'a üç hafta daha Boston'da kalmayı planladığımı zaten söyledim.
- Tom'a üç hafta daha Boston'da kalmayı planladığımı önceden söyledim.

Már megmondtam Tomnak, úgy tervezem, hogy még három hétig Bostonban maradok.