Translation of "Umarak" in German

0.005 sec.

Examples of using "Umarak" in a sentence and their german translations:

O seni görmeyi umarak geldi.

Sie kam in der Hoffnung, dich zu sehen.

Mary bir prense dönüşeceğini umarak kurbağayı öptü.

Maria küsste den Frosch, hoffend, dass er sich in einen Prinzen verwandeln möge.

Tom treni kaçırmayacağını umarak elinden geldiği kadar hızlı koştu.

Tom rannte, so schnell er konnte, hoffend, dass er den Zug nicht verpassen würde.

Tom bir miktar aspirin bulmayı umarak ecza dolabını açtı.

Tom öffnete den Medizinschrank in der Hoffnung, Aspirin zu finden.

Tom çok ıslanmayacağını umarak ağacın altına bir barınak götürdü.

Tom stellte sich in der Hoffnung, nicht allzu nass zu werden, unter einen Baum.

Tom insanların onu tanımayacağını umarak, sakalını kesti ve saçını sarıya boyadı.

Tom rasierte sich den Bart ab und färbte sich die Haare blond in der Hoffnung, dass ihn die Leute nicht erkennen würden.

İmparator tuzağa düşmeyi umarak hızla ilerledi ve Blücher ordusunun bir kısmını yok ettiler.

Der Kaiser rückte schnell vor und hoffte, einen Teil von Blüchers Armee zu fangen und zu zerstören.