Translation of "Götürdü" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Götürdü" in a sentence and their japanese translations:

Bilinmeyen bir bölgeye götürdü.

ここは未知の地だ

Beni Narita havaalanına götürdü.

成田空港まで車で送ってくれた。

Çalışkanlık onu başarıya götürdü.

勤勉のために彼は成功した。

Biri çantamı aldı götürdü.

だれかが私のかばんを持っていった。

Arabasını garaja geri götürdü.

彼は車をバックさせて車庫に入れた。

O, Bill'i yüzmeye götürdü.

彼はビルを泳ぎに連れて行った。

Tom, Mary'yi eve götürdü.

トムはメアリーの家まで送った。

O bizi istasyona götürdü.

彼は私たちを駅まで案内してくれた。

O onu eliyle götürdü.

彼は彼女の手を取った。

Beni nazikçe istasyona götürdü.

彼が車で駅まで送ってくれた。

Teknesiyle beni adaya götürdü.

彼は自分のボートで僕を島へ運んでくれた。

Dün beni parka götürdü.

彼は昨日私を公園に連れていってくれました。

Kaza oğlunu alıp götürdü.

事故は彼女から息子さんを奪った。

Jane köpeğini yürüyüşe götürdü.

ジェーンは彼女の犬を散歩に連れて行った。

Rehber bizi otele götürdü.

ガイドが私たちをホテルまで案内してくれた。

Annem beni parka götürdü.

母は私を公園に連れていった。

Galiçya dağlarından La Coruña'ya götürdü.

てラコルーニャまで 彼らを急いで送りました 。

Öğretmenim beni arabayla eve götürdü

先生は私の家まで車で送ってくれた。

Yurtdışına çıkınca kızını yanında götürdü.

外国へ行く時は必ず娘を連れて行った。

Müzik beni çocukluğuma geri götürdü.

その音楽を聴いて自分の子供の時を思い出した。

O, masa örtülerini çamaşırhaneye götürdü.

彼女はテーブルクロスをクリーニング店まで持って行った。

O bizi hayvanat bahçesine götürdü.

彼は私たちを動物園に連れて行ってくれた。

Babam bizi hayvanat bahçesine götürdü.

父は私たちを動物園につれていってくれました。

O beni nezaketle eve götürdü.

彼女は親切にも車で家まで運んでくれた。

Tom misafirleri oturma odasına götürdü.

トムは来客をリビングに通した。

Amcam beni kırsalda gezmeye götürdü.

叔父が私を田舎にドライブに連れて行ってくれた。

O, yaşlı adamı odasına götürdü.

彼女は老人を部屋に導いた。

O, kız kardeşini yanında götürdü.

彼は妹を連れて行った。

O, kitabı kütüphaneye geri götürdü.

- 図書館に本を返した。
- 彼女は図書館に本を返した。

Erkek kardeşim beni müzeye götürdü.

兄は博物館へ連れていってくれた。

Bill erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.

ビルは弟を動物園へ連れていった。

Bir otobüs bizi havaalanından şehre götürdü.

バスが空港から市内まで私達を運んだ。

Dikkatsiz araba kullanması onu ölüme götürdü.

彼の無謀な運転が死を招いた。

Onun hikayesi beni çocukluğuma geri götürdü.

彼女の話を聞いて子供の頃を思いだした。

Tom oğlu John'u Beyzbol maçına götürdü.

トムは息子のジョンを、野球の試合に連れて行った。

Babam bizi dün hayvanat bahçesine götürdü.

お父さんが昨日私たちを動物園に連れて行ってくれた。

Birlik komutanı ordusunu düşman topraklarına götürdü.

指揮官は軍を率いて敵地に入った。

Götürdü ve Ney ve Üçüncü Kolordu devraldı.

ネイと第3軍団が引き継ぎました。

Ve onu alıp puslu ormanın derinliklerine götürdü.

‎かすみがかった森の奥へ ‎彼女を連れ去った

Manzara beni daha genç günlerime geri götürdü.

その景色を見て若い日々のことを思い出した。

Bill, küçük erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.

ビルは弟を動物園へ連れていった。

Babam dün gece beni bir sinemaya götürdü.

父は昨晩私を映画に連れていってくれた。

- Hitler Almanya'yı savaşa götürdü.
- Hitler Almanya'yı savaşa sürükledi.

ヒトラーはドイツを戦争に引き入れた。

O, yaşlı kadının elini tuttu ve kiliseye götürdü.

彼女はおばあさんの手を取って教会まで連れていきました。

Ben bir çocukken Tom beni bir sirke götürdü.

トムは私が子供の時、サーカスに連れて行ってくれた。

Ted amca, pandaları göstermek için bizi hayvanat bahçesine götürdü.

テッド叔父さんはパンダを見せるために、私たちを動物園へ連れて行った。

Ben yağmurun durmasını bekliyorken o beni nazikçe arabayla götürdü.

- 私が雨宿りしていると、彼は親切にも車に乗せてくれた。
- 私が雨やどりをしていると、君は親切にも車に乗せてくれた。

Tüm bu araştırma ve fikirler bizi şu sonuca götürdü:

これらの研究や考察から 導かれた結論は

Ve Fransız kuvvetlerini Ocaña'da İspanyollara karşı ezici bir zafere götürdü.

フランス軍をオカーニャでのスペイン軍に対する圧倒的な勝利に導きました。

- Tom Mary'nin arabasını Boston'a sürdü.
- Tom Mary'nin arabasını Boston'a götürdü.

- トムはメアリーの車でボストンまで運転しました。
- トムはメアリーの車をボストンに運転しました。
- トムはメアリーの車でボストンへ行った。

- Tom iş yerine oğlunu getirdi.
- Tom işe oğlunu da götürdü.

トムは息子を職場に連れて行った。

O adamlarını ve atlarını karlı dağların üzerinden götürdü ve sıcak vadilere indirdi.

彼は部下と馬を引き連れ雪山を越え暑い谷へといった。

- Anne ve babası onu bir yürüyüş için götürdüler.
- Onun ebeveynleri onu yürüyüşe götürdü.

彼の両親は彼を散歩に連れて行った。

- Senin nasihatın beni başarıya götürdü.
- Senin nasihatından dolayı başarabildim.
- Bana verdiğin nasihattan dolayı başarabildim.

君が忠告してくれたので成功できた。