Translation of "Götürdü" in English

Beni kulise götürdü.

So he got me into the green room.

Mark kitabı götürdü.

Mark took the book.

Köprüyü sel götürdü.

The bridge was carried away by the flood.

Sırlarını mezara götürdü.

She took her secrets to the grave.

Bilgisayarı eve götürdü.

He took the computer home.

- Sami, Leyla'yı elçiliğe götürdü.
- Sami, Leyla'yı büyükelçiliğe götürdü.

Sami took Layla to the embassy.

Bilinmeyen bir bölgeye götürdü.

and into uncertain territory.

Beni Narita havaalanına götürdü.

He gave me a ride to the Narita airport.

Dün beni parka götürdü.

He took me to the park yesterday.

Çalışkanlık onu başarıya götürdü.

Diligence led him to success.

Biri çantamı aldı götürdü.

Somebody took away my bag.

Arabasını garaja geri götürdü.

He backed his car into the garage.

O, Bill'i yüzmeye götürdü.

He took Bill swimming.

Tom, Mary'yi eve götürdü.

- Tom sent Mary home.
- Tom took Mary home.
- Tom walked Mary home.

O bizi istasyona götürdü.

He led us to the station.

O onu eliyle götürdü.

He took her by the hand.

O beni istasyona götürdü.

He took me to the station.

Müzik beni çocukluğuma götürdü.

The music carried me back to my childhood.

Beni nazikçe istasyona götürdü.

He kindly drove me to the station.

Teknesiyle beni adaya götürdü.

He took me over to the island in his boat.

Tom, Mary'yi hastaneye götürdü.

Tom took Mary to the hospital.

Tom bütün eşyamı götürdü.

Tom took all my stuff.

Tom Mary'yi mağazaya götürdü.

Tom took Mary to the store.

Tom beni istasyona götürdü.

Tom took me to the station.

Tom Mary'yi okula götürdü.

Tom drove Mary to school.

Tom Mary'yi yanında götürdü.

Tom took Mary along.

Tom bizi tuzağa götürdü.

Tom led us into a trap.

Tom çocuklarını parka götürdü.

Tom took his children to the park.

Kız kardeşini havaalanına götürdü.

He took his sister to the airport.

Tom köpeğini yürüyüşe götürdü.

Tom took his dog for a walk.

Polis Tom'u hapishaneye götürdü.

The police took Tom to jail.

Tom arabayla eve götürdü.

- Tom drove home.
- Tom took off for home.

Seni baloya kim götürdü?

Who took you to the prom?

Tom, Mary'yi nereye götürdü?

Where did Tom take Mary?

Tom seni nereye götürdü?

Where did Tom take you?

Tom beni havaalanına götürdü.

- Tom drove me to the airport.
- Tom gave me a ride to the airport.

Beni arabayla eve götürdü.

He drove me home.

Kaza oğlunu alıp götürdü.

- The accident bereaved her of her son.
- The accident took her son away from her.

Onlar onu nereye götürdü?

- Where did they take him?
- Where did they take her?

Tom çocukları okula götürdü.

- Tom took the kids to the school.
- Tom took the children to school.

Tom Mary’yi annesine götürdü.

Tom brought Mary's mother away.

O onu hastaneye götürdü.

He drove her to the hospital.

Tom Mary'yi ofisine götürdü.

Tom took Mary into his office.

Tom Mary'yi havaalanına götürdü.

Tom drove Mary to the airport.

Tom Mary'yi mağaraya götürdü.

Tom led Mary into the cave.

Tom onları nereye götürdü?

Where did Tom take them?

Onlar seni nereye götürdü?

Where did they take you?

Polis rehineleri emniyete götürdü.

The police took the hostages to safety.

Dan Linda'yı odasına götürdü.

Dan took Linda to his room.

Tom, Mary'yi istasyona götürdü.

Tom brought Mary to the station.

Tom beni eve götürdü.

Tom drove me home.

Napolyon askerlerini Rusya'ya götürdü.

Napoleon led his troops to Russia.

Jane köpeğini yürüyüşe götürdü.

Jane took her dog for a walk.

Rehber bizi otele götürdü.

The guide led us to the hotel.

Annem beni parka götürdü.

My mother took me to the park.

O onu göle götürdü.

She took him to the lake.

O onu mağazaya götürdü.

She took him to the store.

O bisikletini mağazaya götürdü.

- He took his bike to the store.
- He went to the store on his bike.

Tom çocukları parka götürdü.

Tom took the children to the park.

Tom Mary'yi yüzmeye götürdü.

Tom took Mary swimming.

Tom kızını okula götürdü.

Tom took his daughter to school.

Tom çocuklarını Boston'a götürdü.

Tom took his children to Boston.

Tom köpeğini veterinere götürdü.

Tom took his dog to the vet.

Tom Mary'yi Boston'a götürdü.

Tom drove Mary to Boston.

Polis, Tom'u karakola götürdü.

The police picked Tom up.

Leyla, kızını okula götürdü.

Layla took her daughter to school.

Sami, Leyla'yı doktorlara götürdü.

Sami took Layla to the doctor's.

Tom çocuklarını okula götürdü.

- Tom drove his kids to school.
- Tom drove his children to school.

Leyla kızını alışverişe götürdü.

Layla took her daughter shopping.

Çiftçi buğdayı ahıra götürdü.

The farmer took the wheat to the barn.

Tom atları ahıra götürdü.

Tom took the horses to the barn.

Tom, Mary'yi şehre götürdü.

Tom gave Mary a lift into town.

Tom Mary'yi arabayla götürdü.

Tom gave Mary a lift.

Tom çocukları havuza götürdü.

Tom drove the children to the pool.

O, paketi postaneye götürdü.

He took the package to the post office.

Tom Mary'yi doktora götürdü.

- Tom took Mary to the doctor's.
- Thomas took Maria to the doctor.

Tom çocuklarını havuza götürdü.

Tom drove his children to the pool.

Tom oğlanları havuza götürdü.

Tom drove the boys to the pool.

Tom oğullarını havuza götürdü.

Tom drove his sons to the pool.

Sami parayı bankaya götürdü.

Sami took the money to the bank.

Tom Mary'yi markete götürdü.

Tom drove Mary to the grocery store.

Sami, Leyla'yı Mısır'a götürdü.

Sami took Layla to Egypt.

Sami, Leyla'yı göle götürdü.

Sami took Layla to the lake.

Sami, Leyla'yı alışverişe götürdü.

Sami took Layla shopping.

Tom bizi istasyona götürdü.

Tom gave us a ride to the station.

Sami, Leyla'yı hastaneye götürdü.

Sami took Layla to the hospital.