Translation of "Olmadıkça" in German

0.003 sec.

Examples of using "Olmadıkça" in a sentence and their german translations:

Hayat memat meselesi olmadıkça.

Nur wenn dein Leben auf dem Spiel steht.

Tom'un yardımı olmadıkça yapamam onu.

Ich schaffe das nicht ohne Toms Hilfe.

Çok gerekli olmadıkça taksileri kullanmam.

- Ich benutze keine Taxis, außer wenn es unbedingt nötig ist.
- Ich fahre nicht mit dem Taxi, wenn es nicht unbedingt vonnöten ist.

Sen bir şişe şarap olmadıkça yaş önemsizdir.

Alter ist irrelevant, es sei denn, du bist eine Flasche Wein.

Tom ağırbaşlı olmadıkça, onun bize yardım etmesini istemiyorum.

Wofern Tom nicht nüchtern ist, will ich nicht, dass er uns hilft.

İtalyanlar havuzda veya plajda olmadıkça parmak arası terlik giymezler.

Die Italiener tragen nur im Schwimmbad oder am Strand Badelatschen.