Translation of "Yardımı" in German

0.010 sec.

Examples of using "Yardımı" in a sentence and their german translations:

Bunun yardımı olacak.

Das wird helfen.

Kurul sosyal yardımı görüşüyor.

Das Komitee diskutiert Sozialleistungen.

Onun yardımı olmasa, başaramam.

Ohne ihre Hilfe würde ich es nicht schaffen.

Tom'un yardımı olmadan başarmazdım.

Ohne Toms Hilfe wäre mir das nicht gelungen.

Tavsiyenizin büyük yardımı oldu.

Dein Rat war von großer Hilfe.

Onun yardımı olmadan yapamam.

Ich kann auf ihre Hilfe nicht verzichten.

Onun yardımı paha biçilmezdi.

Seine Hilfe war unbezahlbar.

- Mary'ye yardımı için teşekkür ettim.
- Ben yardımı için Mary'ye teşekkür ettim.

- Ich dankte Mary für ihre Hilfe.
- Ich habe mich bei Mary für ihre Hilfe bedankt.
- Ich dankte Maria für ihre Hilfe.

Onun yardımı bana güvence verdi.

Er hat mir seine Hilfe zugesichert.

Onun yardımı olmasa başarısız olurdum.

- Ohne seine Hilfe wäre es mir misslungen.
- Ohne seine Hilfe hätte ich versagt.

Onun yardımı olmasa, başarısız olurdun.

Ohne seine Hilfe hättest du versagt.

Mary'ye yardımı için teşekkür ettim.

Ich dankte Maria für ihre Hilfe.

Onun yardımı reddetmek bir hataydı.

Es war ein Fehler, seine Hilfe abzulehnen.

Onun yardımı olmasaydı, başarısız olurdum.

Ohne seine Hilfe wäre ich gescheitert.

Onun yardımı olmasa başarısız olurdu.

Ohne seine Hilfe hätte sie versagt.

Tom'un yardımı olmadıkça yapamam onu.

Ich schaffe das nicht ohne Toms Hilfe.

Onun yardımı tam zamanında geldi.

Seine Hilfe kam gerade im richtigen Augenblick.

Tom'un yardımı olmadan bunu yapamazdım.

- Ohne Toms Hilfe wäre ich dazu nicht in der Lage gewesen.
- Ohne Toms Hilfe hätte ich das nicht geschafft.

Yardımı için ona teşekkür ettim.

Ich dankte ihm für seine Hilfe.

Kendilerine yardımı dokunamayanlara yardım edin.

Hilf denen, die sich selbst nicht helfen können.

Tom'un tavsiyesinin büyük yardımı oldu.

Toms Rat war eine große Hilfe.

Biz onların yardımı ile yapabilirdik.

Wir könnten ihre Hilfe gut gebrauchen.

Bunu onun yardımı olmadan yapabilirim.

Ich kann das ohne ihre Hilfe.

Onun yardımı olmadan da yapabilirim.

Ich kann auch ohne ihre Hilfe auskommen.

Para yardımı yapan burs ve destekçiler,

Stipendien und Mäzene, die Geld vergeben,

Onun yardımı olmasaydı, ben başarısız olurdum.

Ohne seine Hilfe hätte ich es nicht geschafft.

Eğer onun yardımı olmasaydı o boğulabilirdi.

Ohne seine Hilfe wäre sie ertrunken.

Onun yardımı olmasaydı asla onu yapamazdın.

- Du hättest es nie geschafft, ohne ihre Unterstützung.
- Wenn ihre Hilfe nicht gewesen wäre, hätten Sie es niemals geschafft.

Ben yardımı için Mary'ye teşekkür ettim.

Ich dankte Maria für ihre Hilfe.

O, işsizlik yardımı için başvurmak istiyor.

Er will Arbeitslosengeld beantragen.

Tom'un yardımı olmadan bu mümkün değil.

Dies ist ohne Toms Hilfe nicht möglich.

Tom Mary'ye yardımı için teşekkür etti.

Tom bedankte sich bei Mary für ihre Hilfe.

Tom Mary'ye yardımı için teşekkür etmedi.

Tom dankte Maria nicht für ihre Hilfe.

Tom Mary'nin yardımı olmadan onu halledebilirdi.

Tom hätte ohne Marias Hilfe darauf kommen können.

O, ona yardımı için teşekkür etti.

- Sie hat ihm für seine Hilfe gedankt.
- Sie dankte ihm für seine Hilfe.

Tom Mary'nin yardımı olmadan onu yapamazdı.

Tom hätte es ohne Marias Hilfe nicht gekonnt.

- Tom Mary'nin yardımı olmadan bir şey yapamaz.
- Tom, Mary'nin yardımı olmadan hiçbir şey yapamaz.

- Tom bringt ohne Marias Hilfe nichts zustande.
- Tom schafft nichts ohne Marias Hilfe.

Onun yardımı olmasa, şu an hayatta olmam.

- Ohne ihre Hilfe würde ich jetzt nicht mehr leben.
- Ohne ihre Hilfe wäre ich jetzt nicht mehr am Leben.

Herhangi birinin yardımı olmaksızın onu yapabileceğimi düşündüm.

Ich dachte, ich würde es ohne fremde Hilfe schaffen.

Onun yardımı karşılığında ona bir içki ısmarladım.

- Ich spendierte ihm im Gegenzug für seine Hilfe etwas zu trinken.
- Ich gab ihm zum Dank für seine Hilfe einen aus.
- Zum Dank für seine Hilfe lud ich ihn auf ein Gläschen ein.

Ben ona onun yardımı için teşekkür ettim.

Ich bedankte mich bei ihr für ihre Hilfe.

Artık kimsenin bana bir yardımı dokunabileceğini sanmıyorum.

Ich glaube, mir kann niemand mehr helfen.

- O sana yardım edebilir.
- Sana yardımı dokunabilir.

Sie könnte in der Lage sein, dir zu helfen.

O, ona bütün yardımı için teşekkür etti.

Sie dankte ihm für all seine Hilfe.

Sanırım bu sözlüğün bana büyük yardımı olacak.

Ich glaube, dieses Wörterbuch wird mir eine große Hilfe sein.

Tom Mary'nin yardımı olmadan kitaplığı taşımaya çalıştı.

Tom versuchte das Bücherregal ohne Marias Hilfe zu bewegen.

Annemin yardımı sayesinde bir dağ bisikleti satın alabildim.

- Dank der Hilfe meiner Mutter war ich in der Lage, mir ein Mountainbike zu kaufen.
- Dank der Hilfe meiner Mutter konnte ich mir ein Geländerad zulegen.

Unutmayalım ki, Tom'un yardımı olmadan bunu asla yapamazdık.

Wir sollten nicht vergessen, dass wir das ohne Toms Hilfe nie geschafft hätten.

Tom Mary'ye onun yardımı için son derece minnettar.

Tom ist Maria für ihre Hilfe äußerst dankbar.

- Yardımı reddetmen olayları karıştırdı.
- Yardım etmeyi reddetmen işleri karıştırdı.

Ihre Weigerung zu helfen erschwerte die Dinge.

Tom herhangi bir yardımı kabul etmeyecek kadar çok gururluydu.

Tom war zu stolz, um Hilfe anzunehmen.

Kabine ordudan Okinawa'ya bir afet yardımı heyeti göndermesini istedi.

Die Regierung bat das Militär eine Katastrophen-Truppe nach Okinawa zu schicken.

Hükümet ordunun Okinawa'ya bir afet yardımı heyeti göndermesini istedi.

Die Regierung bat das Militär eine Katastrophen-Truppe nach Okinawa zu schicken.

Tycho Brahe teleskop yardımı olmadan çalışan son büyük astronomdu.

Tycho Brahe war der letzte bedeutende Astronom, der ohne die Hilfe eines Teleskops arbeitete.

- O kadar çok işimiz var ki alabileceğimiz her türlü yardımı kabul ederiz.
- O kadar yoğunuz ki alabileceğimiz herhangi bir yardımı alırız.

Wir sind so beschäftigt, dass wir gerne jede Hilfe annehmen würden.

Bu sorunu nasıl çözeceğimiz konusunda belki Tom'un bir yardımı dokunabilir.

Vielleicht kann Tom uns helfen dieses Problem zu lösen.

Fakat bunun kısa vadede yardımı dokunsa bile, ilerisi için yeterli olmayabilir.

Aber selbst wenn das kurzfristig hilft, könnte es auf lange Sicht nicht genug sein.

- Artık kimsenin bana bir yardımı dokunabileceğini sanmıyorum.
- Artık birinin bana yardım edebileceğini sanmıyorum.

Ich glaube, mir kann niemand mehr helfen.